English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ V ] / Visual

Visual translate Turkish

3,556 parallel translation
I got a visual on the Vultion!
Vultion'dan bir görüntü alıyorum!
Once we have a visual on the diamonds.
Elması gördüğümüz gibi geçeceğiz.
Radians, a visual way to display angels through coordinates.
Radyan yoluyla meleklerin gerçek kordinatları belirlenebilir.
I'm counting maybe five buildings in the vicinity tall enough to have a visual on Lloyd.
Lloyd'u görebilecek kadar uzun 5 tane bina sayıyorum.
Constant visual and sonic noise.
Sürekli görüntü ve ses paraziti vardı.
These are the coordinates, ma'am, but I've got no visual.
Koordinatlar burası için efendim. Ama hiçbir şey göremiyorum.
If the billion-dollar porn industry has taught us anything, it's that men are visual.
Milyar dolarlık porno endüstrisi bir şey öğrettiyse eğer, o da erkekler yüzeyseldir.
some cheap visual effects after... we at the last moment added.
son dakikada eklediğimiz bir kaç... ucuz efekt dışında.
2-Charlie-2, we have a visual on possible vehicle.
2-C-2, şüpheli aracı görüyoruz.
I have visual on an ambulance.
Kenara çek! Bir ambulans gördüm.
2-Charlie-6, lost visual on suspect vehicle.
2-C-6, şüpheli aracı kaybettik.
2-Charlie-12, do you have a visual?
2-C-12, siz görebiliyor musunuz?
Control, 2-Charlie-22, negative visual.
2-C-22, görünürde yok.
I've lost visual. Sykes?
Görsel teması kaybettim, Sykes?
This is Bravo 1, I've got no visual on Knox.
Bravo 1 konuşuyor. Knox'ı göremedim.
No, I lost visual.
- İzini kaybettim.
You have a visual on Gray?
- Bir Fender, bir de Hummer. - Gray'i görebiliyor musun?
Bravo One, we've lost your visual. Shit.
- Bravo 1, görüntünüzü kaybettik.
Visual ID?
- Nasıl biri?
Scott's visual ID of Othmani just came in.
- Scott'ın yolladığı Osmani'nin resmi geldi.
Lost visual. Didn't know you had old friends in Cartagena.
Kartagena'da arkadaşın olduğunu bilmiyordum.
I have a visual on the appendix, and it looks... totally fine.
Apandise bakıyorum, ve bu oldukça iyi görünüyor
Were these hallucinations visual or auditory?
- Halüsinasyonlar görsel miydi, işitsel mi?
Visual on bogey 2
Böcek 2 görülüyor.
No visual on target
Hedef görünmüyor.
Time for audio... visual training.
Şimdi ses zamanı... görsel eğitim.
For example, spatial visual intelligence.
Örneğin boyutsal görsel zekâ.
Okay, we've got a visual and comms.
Pekâlâ görsel bağlantımız ve iletişimimiz var.
We have visual contact.
Görsel temas var.
Tech, visual effects software.
Teknoloji, görsel efekt yazılımı üzerine.
So Nettinger confessed to writing a code that creates a visual wave pattern.
Nettinger görsel bir dalga kodu yazdığını itiraf etti.
It's online, it's accessing every single audio and visual feed within a hundred kilometer radius on its own.
Çevrimiçi olarak bulunduğu alanın 100 km çapındaki her ses ve görüntüyü topluyor.
Maintaining visual on Lucas.
Lucas'ı gözünüzün önünden ayırmayın.
I got a visual, 10 : 00. Right now. 10 : 00.
Saat on yönünde görsel temas var.
Zero, I have visual.
Merkez, görüyorum!
I Came to the Notice of Pink Floyd, I Thought That I Would do a kind of a diary Visual of Americana at That time.
Bir şekilde Pink Floyd'un dikkatini çektim, ve bunun o zaman için Amerika'daki bir görsel günlük olacağını düşündüm.
Can we get a visual?
Görüntü alabiliyor muyuz?
We're visual learners, right, guys?
Görsel öğrencileriyiz biz, dimi gençler?
They're visual learners, Bob.
Görsel öğreniyorlar, Bob.
That's a, uh, little visual trick.
Görsel düzenlemeler için kullanıyoruz.
Okay, I have visual on target.
Tamam, hedefi görüyorum.
Ms. Riley, we have visual on all floors.
Bayan Riley, tüm katlardan görüntü alıyoruz.
Had a visual on Davis and Shea heading out of the desert.
Davis ve Shea'yi çölden çıkarken gördük.
I got a visual!
Görüş alanında birileri var!
In her brain's traumatized state, signals in the visual cortex misfired, possibly causing her to misinterpret who she was actually seeing.
Travmatize durumdaki beyni görme merkezine yanlış sinyaller gönderir ve muhtemelen gerçekte gördüğünü yanlış yorumlamış olabilir.
It's visual overload, for sure.
Görsel olarak gözleri doyacak, elbette.
Fuck. You got a visual on Knox?
- Knox'ı gördün mü?
Right. I want visual above ground for that whole area.
- Pekâlâ, bu alanla ilgili tüm görselleri istiyorum.
Major, I have visual on Knox.
- Binbaşım, Knox'u gördüm.
I have visual.
- Onu görüyorum.
Still no visual contact, sir.
Hâlâ radarda bir şey yok efendim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]