Vivi translate Turkish
86 parallel translation
Oh, no, Vivi.
Oh, hayır, Vivi.
Vivi...
Vivi'yi...
A flat he shared with Vivi, his girlfriend.
Kız arkadaşı Vivi ile paylaştığı daire.
Fontana was definite about it : He asked them all to be there, even Vivi who knew everything.
Fontana kendinden emin, herkese orada olmasını söyledi, Vivi herşeyi bilmiş olsa dahi.
- I'll tell Vivi.
- Vivi'ye söylerim.
Vivi knows now why Cuervo didn't want to mention Uruguay.
Vivi artık Cuervo'nun neden Uruguay'dan bahsetmek istemediğini anlıyordu.
She wanted him to resist and say nothing.
Vivi, onun direnmesini ve hiçbir şey söylememesini istiyordu.
He should have protected her.
O, Vivi'yi korumalıydı.
She always knew truth was dangerous.
Vivi, her zaman gerçeğin tehlikeli olduğunun farkındaydı.
"Whose fault is it, then?" Vivi thinks.
'Kimin suçu o zaman? 'diye soruyordu Vivi.
Vivi has my heart but I have my cock with me.
Vivi kalbime sahip ama penisim hala bende.
They've got Vivi!
Vivi'yi yakaladılar!
That I don't miss Vivi?
Vivi'yi özlemeyecek miyim?
Vivi, get me a flashlight!
Vivi, bana bir fener getir!
Vivi, call the police!
Vivi, polisi ara!
Theres nobody like Vivi Abbott Walker.
Vivi Abbott Walker gibi birisi daha yoktur.
Vivi?
Vivi?
- Hello, Vivi, how are you?
- Merhaba, Vivi, nasılsın?
- But Vivi Walker...
- Ama Vivi Walker- -
Hello, Vivi!
Merhaba, Vivi!
For Gods sake, we said we wouldnt talk about Vivi.
Tanrı aşkına, Vivi hakkında konuşmayacağız demiştik.
Buggy, on the other hand, made Vivi do penance for a month.
Buggy, diğer taraftan, Vivi'yi bir aylığına cezalandırdı.
And there was something in Vivis very nature that... Scared the shit out of her.
Ve Vivi'nin ondan bu kadar çok korkması- - doğal görünüyor.
She was overwhelmed by Vivis life force.
Vivi'nin yaşam gücü tarafından ezilmiş.
Come on, Vivi, I aint doing this just for him.
Yapma, Vivi, bunu sadece onun için yapmıyorum.
Now whats wrong, Vivi?
Sorun ne, Vivi?
Vivi.
Vivi.
- Vivi?
- Vivi?
- Emergency, Vivi!
- Acil durum, Vivi!
- Pull over, Vivi.
- Kenara çek, Vivi.
Pull over, Vivi!
Kenara çek, Vivi!
Vivi, calm down.
Vivi, sakin ol.
Vivi Walker, Connor McGill.
Vivi Walker, Connor McGill.
Vivi, youve made it interesting.
Vivi, işi ilginç yapan sendin.
- Hi, Vivi.
- Merhaba, Vivi.
Vivi, I think you know what were here for.
Vivi, sanırım buraya ne için geldiğimizi biliyorsun.
No, Miss Vivi!
Hayır, bayan Vivi!
Vivi, can you hear me? Come on.
Vivi, beni duyabiliyor musun?
Vivi.
Hadi. Vivi.
Shep, Vivis sick.
Shep, Vivi hasta.
only we get to "mreow" and they can't,'cause it's illegal. I looked it up.
Sadece biz vivi yapacağız onlar yapamaz.
Vivian just told me you need a wine recommendation.
Vivi, az önce şarap tavsiyesi istediğinizi söyledi.
- and get Vivian to do it. - You Sure? Going out for a quick cigarette, alright?
Vivi'den halletmesini iste...
Por mais de um século, eu vivi em segredo.
Yüzyılı aşkın süredir gizem içinde yaşadım.
- Vivi and John.
- Vivi ve John.
Let's say Vivi, that's better.
- Hayır, Vivi de, daha iyi.
No, your name is Vivi.
- Hayır, senin adın Vivi.
My name is Vivi.
Benim adım Vivi.
Come here, Vivi.
Buraya gel, Vivi.
Vivi en Madrid tres anos.
Üç yıl Madrid'de yaşadım.
VERY VIVI D, WALTER.
Başka bir deyişle, bu kabus öğle vakti başlıyor.