English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ V ] / Voices

Voices translate Turkish

4,107 parallel translation
And we like to express our anger in loud voices.
Kızgınlığımızı yüksek sesle ifade etmekten hoşlanıyoruz.
I'm unfazed by loud voices.
Yüksek sesten etkilenmem.
I keep hearing things- - not voices, nothing crazy like that, but the fluorescents- - do you hear them, the buzzing?
Bir şeyler duyuyorum sesler değil, öyle delice şeyler değil ama şu florasanlar, vızıldamasını duyuyor musun?
Yes. Big men, deep voices.
Büyük adamlar, derin sesler.
I don't have time to waste on the visions and the voices in your head, okay?
Kafanızdaki görüntülere ve duyduğunuz seslere ayıracak zamanım yok, tamam mı?
Chat online, talking on the phone. Listen to the voices, imagine things.
Bilgisayarda sohbet etmek, telefonla konuşmak Sesleri duymak, hayalinde yaşatmak...
Find the motive. Even if it's just the voices rattling around your shooter's head.
Katilin kafasındaki sesler bile olsa bu.
Locked up in the Hard Room, if we so much as raised our voices.
Kim yapmış, Jenny? Bilmiyorum.
Ghost voices we might otherwise miss.
Hayalet sesleri, ya da başka bir deyişle bir sürü karmaşa.
She told me she was still hearing their voices.
Bana hâlâ seslerini duyabildiğini söylemişti.
And I can't make the voices go away.
Sesleri kafamdan atamıyorum.
I can't keep seeing things. I can't keep hearing voices.
Bir şeyler görmeye, sesler duymaya devam edemem.
I heard the voices again last night.
Şu sesleri dün gece yine duydum.
Were those voices coming from over here, Father Crellick?
Bahsettiğiniz sesler bu taraftan mı geliyordu Peder Crellick?
♪ Rang their voices out in prayer
Sesleri çınladı dualarda.
We are all they've got once the wicked rob them of their voices.
Seslerini ellerinden aldıkları zaman geriye kalan sadece biziz.
- I saw the campfires and I heard the other kids voices in the night.
- Ben gördüm kamp ve ben gece diğer çocuk sesler duydum.
Nathan wanted to know every detail about the voices I heard from the barn.
Nathan ahırdan duyduğum her şeyi en ince ayrıntısına kadar anlatmamı istedi.
You're not gonna hear the voices anymore.
Artık ses falan duymayacaksın.
You don't understand what it was like hearing the same voices over and over again.
Aynı sesleri tekrar tekrar duymanın ne demek olduğunu bilmiyorsun.
The day I first started hearing voices... your voice... it was the most frightened I'd ever been in my life.
Sesleri duymaya başladığım ilk gün, senin sesin hayatta duyduğum en korkmuş sesti.
Weird-looking guy showed up, ranting that he had to hide from the voices coming from the dome.
Hâlâ içeride. Tuhaf bir adam geldi. Kubbeden gelen seslerden saklanması gerektiği hakkında bağırıp çağırıyordu.
I just got to stop the voices!
- Ellerini başına koy.
I heard voices.
Ses duydum da.
I have enough voices in my head.
Kafamda yeterince ses var zaten.
- It keeps the voices away.
- Sesleri uzak tutuyor.
- You're hearing voices?
- Sesler mi duyuyorsun?
I didn't know you did voices. ( LAUGHS )
Ses taklitleri yaptığını bilmiyordum.
Tune in to Maximus FM from seven, though. Might hear some familiar voices.
7'de Maximus Fm'de tanıdık sesler duyabilirsin.
Childhood is far and close with its sweetness, its joyful shouts, its laughter, its voices
Çocukluğum güzellikleri, neşe dolu çığlıkları, kahkahaları ve sesleriyle, hem yakınımda hem de uzağımda.
The voices.
Sesleri.
I kept killing people, hoping the voices would stop. Never worked.
Seslerin gideceğini umarak insanları öldürüp durdum ama hiç işe yaramadı.
And I know you don't hear the voices anymore, considering you're on enough Thorazine to kill a baby elephant.
Ve biliyorum ki artık o sesleri duymuyorsun çünkü aldığın Torazinler bebek bir fili bile öldürür.
Have you been hearing any voices or seen anything unusual this morning?
Bu sabah tuhaf sesler duydun mu ya da tuhaf şeyler gördün mü?
I hear voices.
Sesler duyarım.
Do the voices tell you to do bad things?
O sesler sana kötü bir şey yapmanı söylüyorlar mı?
When Zoey hears voices in her head, she literally loses awareness of what's right in front of her.
Zoey sesler duyduğunda, önünde olup biten hiçbir şeyi farketmiyor.
Cutesy voices were never part of our deal.
Tatlı seslendirme anlaşmamızda yoktu.
So you're hearing voices.
Demek sesler duyuyorsun.
What are those voices telling you to do?
O sesler sana ne yapmanı söylüyor?
- Keep your voices down.
- Ses çıkarmayın.
And the Queen of Voices?
Ya Sesler Kraliçesi?
Those voices in your head are not your friends right now.
Kafandaki sesler şu an senin dostun değiller.
And no other voices could be heard on Nikita's side of the call?
Nikita'nın konuşmasında başka sesler duyulmuyor mu?
That quieted the voices in my head. But it was never about the booze, was it?
Ama bu asla kafayı çekmekle alakalı değildi, değil mi?
First the voices, now the paranoia.
Önce sesler duydun şimdi de paranoya başladı.
Too many voices will confuse him and draw him out.
Çok fazla ses kafasını karıştırır ve onu transtan çıkarır.
The two voices don't balance at all.
İki ses aynı dengede değil.
Two voices, I mean, four voices were matched.
İki ses, hayır dört ses uyuştu.
" I hold her, I stifle the voices.
" Onu tuttum. Sesleri boğdum.
( Brad, Max, and Dave ) ( High-pitched voices ) Boop.
Tamam.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]