Volcano translate Turkish
1,467 parallel translation
SHE'S MAKIN'A VOLCANO CAKE.
Muhteşem bir pasta yapıyor!
WELL, IT'S GONNA BE THIS WHOLE DELICIOUS FUDGE THING THAT'S GONNA MAKE CATHY'S VOLCANO LOOK LIKE A PILE OF CRAP.
Cathy'nin patlayan volkanını çöp gibi gösterecek çok lezzetli bir şey.
I want to make his heart explode like a volcano.
Kalbini tıpkı bir yanardağ gibi patlatmak istiyorum.
Huh, The Human Volcano.
Huh, Human Volcano.
- An underwater volcano.
- Yer altı volkanı.
You don't get the virgin to the volcano by telling her you're gonna push her in.
Bakireyi yanardağın ağzına onu içeri iteceği söyleyerek getiremezsin ki.
- And this is the volcano.
- Bu da yanardağ.
Need periwinkle for the volcano.
Volkan için menekşe rengine ihtiyacım var.
The answer to that was found buried under tons of lava at the foot of a volcano, the volcano that buried the Roman town of Pompeii - Mount Vesuvius,
bunun cevabı tonlarca ton donmuş lavın altında, bir yanardağda yatıyordu, yanardağın yokettiği Roma şehri Pompeii'deki Vesuvius dağında,
The lower flanks of the volcano are a completely different world.
Nispeten durumun iyi olduğu tek yer İzlanda.
Only the hardiest creatures survive on the volcano's higher slopes.
Burada, güneydoğu Asya'da resiflerin yüzde 80'i ya ölme tehlikesi yaşıyor ya da ölü. Birçoğu dinamitle patlatılmış.
This is a single monumental volcano with a caldera half a mile deep and nearly 4 miles wide
Yarım mil derinliğinde ve yaklaşık 4 mil genişliğinde bir kalderası olan devasa bir volkandır.
Where the volcano meets the sea dragons stir
Volkanın denize ulaştığı yerde ejderler harekete geçer.
On its summits, like here on Alcedo volcano live the most iconic of all Galapagos animals
Alcedo volkanında olduğu gibi, doruklarında Galapagos'un en ikonik hayvanları yaşar.
Once a much larger volcano, all that remains is a dry, flat scrap of land
Bir zamanlar geniş bir volkandı, şimdiyse kuru, düz bir toprak parçası.
In the last 200 years this volcano has erupted at least 24 times
Son 200 yıl boyunca, bu volkan en az 24 kez patladı.
This island is actually the tip of a giant undersea volcano nearly 2 miles tall and 12 miles wide
Aslında bu ada, 3,5 km yüksekliğinde ve 20 km genişliğinde dev bir denizaltı yanardağının uç kısmı.
The recent rain draws them to the green meadows on the summit of Alcedo volcano, not just for the lush grazing, but to breed.
Alcedo volkanin zirvesinde, son yagan yagmurlar onlari yesil cayirlara cekiyor. Sadece otlamak için değil ayni zaman çiftleşmek için de.
Look, that's the volcano... Paricutín.
Bak bu Paricutin volkanı.
Paricutín, that volcano near here, in one year it grew 300 meters. That's what happens!
İşte böyle oluyor!
They always train you for the desert on a volcano.
İnsanları hep, volkanın ortasındaki çöle göndermek üzere eğitirler.
Three movies of people walking to a fuckin'volcano.
Üç filmde de insanlar volkana doğru yürüyorlardı.
The temperature of a volcano can reach 3,600 degrees celsius.
Bir volkanın sıcaklığı 3.600 dereceye ulaşabilir.
well, right here on this volcano, he met the aliens.
- Evet. İşte tam burada, bu volkanın üzerinde tanışmış uzaylılarla. Uzay gemisi inmiş.
Chuck it in a damn volcano.
Lanet olası bir volkana fırlatacağım.
Did you see lava flowing on your volcano?
Orada, volkandaki lav akışını gördün mü hiç?
Why, to the volcano.
Yanardağa.
The natives call the volcano that's on it mount grace.
Yerliler yanardağ için Merhamet Tepesi, diyorlar.
That volcano we called grace blew just when it was supposed to.
Merhamet adı verilen yanardağ tam patlaması gereken zamanda patlamıştı.
Nathan Cornwell has discovered pneumono-ultra-microscopic - silico-volcano-canaisis.
Nathan Cornwell az önce aşırı küçük akciğer hastalığını büyüterek patlatabilmeyi keşfetti.
Imagine using the enormous energy of a volcano as a weapon.
Askeri bir amaç için volkanın gücünü kullandı.
chocolate volcano, same one I got last year.
Çikolata volkanı, geçen senekinin aynısı.
The carving of fire in the center piece is an archetypal symbol found in an area of El Salvador since the Chaparrastique volcano erupted in 1787.
Ortadaki parçadaki ateş oyması 1787'de Chaparrastique volkanı patladığından bu yana El Salvadordaki bir bölgede bulunan bir sembol.
The reason the Ancients chose to power this facility on geothermal energy is because we're sitting right smack in the caldera of a dormant super volcano, or should I say formerly dormant, because drawing all this energy from the magma chamber has made it extremely active.
Kadimlerin bu tesisi jeotermal enerjiyle çalıştırmasının sebebi etkin olmayan bir süper yanardağın hemen kraterinde duruyor olmamız... yada önceden etkin olmayan desek daha iyi olur çünkü magma çemberinden bu kadar enerji emmek onu aşırı derecede aktif hâle getirmiş.
I don't see any volcano.
Ben yanardağ falan göremiyorum.
- And a super volcano?
- Peki süper yanardağ?
We're inside a soon-to-be-erupting volcano!
Yakında püskürecek bir yanardağın içindeyiz!
What if the volcano erupts before then?
Ya yanardağ ondan önce püskürürse?
The Stargate on this planet's been swallowed by lava, and we're in a volcano that could erupt any second, so, yeah, yeah, we could use a little help.
Bu gezegendeki YıIdızgeçidi lavlar tarafından yutuldu ve yanardağ her an püskürebilir... Evet yani yardım işimize yarar.
Is that a sign that the volcano will soon erupt?
Yanardağın yakında patlayacağına dair bir işaret mi bu?
The Orion - will safely evacuate everyone before the volcano...
Yanardağ patlamadan önce herkesi tahliye...
The engines are not currently in working condition, but our people are confident they'll have them fixed before the volcano erupts.
Motorlar şu an çalışır durumda değil, ama adamlarımız yanardağ patlamadan önce tamir edeceklerinden eminler.
Hermiod says the volcano's about to erupt.
Hermiod yanardağın patlamak üzere olduğunu söylüyor.
Correct me if I'm wrong, but when the volcano erupts, don't we as well?
Hatalıysam düzelt ama yanardağ püskürdüğünde biz de püskürülmeyecek miyiz?
- Hey, Daddy, see my volcano?
- Hey, baba. Yanardağımı gördün mü?
He looks like a volcano. Really?
- Bir volkana benziyor!
The northerly course that Lindemann steered would take them closer to the volcano than anyone else that day.
Lindemann'ın yöneldiği kuzey rotası O gün onları herkesden daha fazla volkana yaklaştıracaktı
Do you understand the volcano?
Volkanı anlayabiliyor musun?
My people... we are not afraid of the volcano.
İnsanlarım... biz volkandan korkmayız.
The volcano is 25 miles away!
Volkan 25 mil uzaklıkta!
ln Ecuador's Andes, a journey from sea level to the summit of a 6,000m volcano, is like travelling from the equator to the north pole.
Eğer büyük miktarlarda yavru avlayan bir balıkçılık sektörünüz varsa ve bu hayvanlar üreme fırsatı elde edememişlerse bu durumda gelecek nesil nereden gelecek?