English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ V ] / Vw

Vw translate Turkish

156 parallel translation
The police cleared the square and helped put the victim into a VW to go to the hospital.
Polis alanı boşalttı ve hastaneye gitmesi için kurbanı bir VW'ye yerleştirmeye yardım etti.
No trace of the VW driver?
VW sürücüsünden bir iz yok mu?
The police own the VW...
VW polisin...
A VW arrived from where, I don't know. ,
Bir VW geldi nereden, bilmiyorum.
The General said he didn't know the driver of the VW.
General VW sürücüsünü tanımadığını söyledi.
He has three nightclubs and is in a relationship with Johanna, a young lady with a red Volkswagen who is the secretary of the American embassy's cultural attache.
Üç tane kulüp açtı Ve kendisi gibi bir azize ile birlikte yaşar Kırmızı bir VW'su var
Drive around in all that smog and shit, fixing TVs out of a VW bus.
Bir minibüsle o pis havada gün boyu dolaşıp televizyon tamir etmemi.
Do you know how to fit four elephants into a red VW?
Kırmızı bir VW'a dört fili nasıl sığdırırsın?
I've got a little VW at Stinson Beach with a cracked block.
Stinson Beach'te motoru çatlak bir Volkswagen'im var.
I got this VW out there.
Benim ki dışarıdaki Volkswagen.
Shouldn't be too hard to find a beat-up VW.
Hırpalanmış bir Vosvos bulmak o kadar da zor olmamalı.
If that blue VW is still in town, we'll find it.
Eğer o mavi Vosvos hâlâ şehirdeyse onu bulacağız.
A couple of kids come along in a yellow VW bus.
Sarı bir kamyonetle geldim, içinde iki tane kız vardı.
[Man # 2 On P.A.] You in that VW down there. Get that car moving'.
[ikinci adam.] Sen vw'deki. aracı ilerlet.
Yeah, it was like a v-dub conversion and a surf-rack on top.
Evet, VW'den dönüştürülmüş gibiydi... yüksek süspansiyoluyduda.
VW bug.
Öyle mi?
Think about that VW, Sam.
Sen Vosvos'u bir düşün Sam.
12-Adam-63, we have a possible 187 in blue VW at corner of Florence and Vermont.
12-A-63, Florence'la Vermont'un köşesinde mavi VW'da muhtemel cinayet.
Again, a possible 187 in blue VW at corner of Florence and Vermont.
Tekrar ediyorum : Florence'la Vermont'un köşesi, VW'de cinayet.
I have a link with a series in San Diego and half a VW van.
San Diego'daki bir seri vaka ve bir minibüsle bağlantı var.
- No Amanda with a VW.
- Böyle bir araç kullanan bir Amanda yok.
Gold VW Bug.
Altın renkli bir Vosvos.
We want records on all gold or tan-colored VW Bugs, any year.
Bütün altın renkli veya açık kahverengi Vosvosları araştırmalıyız.
Anyone who's registered a gold, yellow, tan or any light-colored VW Bug.
Altın renkli, sarı veya açık kahverengi Vosvos sahibi herkes.
And then you can re - record them.
Vw sonra üzerlerine tekrar çekim yapabilirsiniz.
Just me and my old lady packing up the VW and hitting the craft fairs.
Karımla ikimizin Volkswagen'ımıza binip fuarları dolaşmamızı.
- They were driving this VW van... with these two Afghans and a cat in the back.
- VW marka kamyonet sürüyorlardı... arkada iki Afgan ve bir de kedi vardı.
I bought a car, an old VW Bus.
Bir araba aldım, eski bir VW minibüs.
- Where's your VW?
- Volkswagen'in nerede?
"I gave birth to a baby in a V.W. van where I lived for nearly a year."
"Yaklaşık bir yıl önce, bebeğimi yaşadığım VW van'da doğumak zorunda kalmıştım."
We'vw been trying to get knew one put up for five years now.
Beş senedir yeni bir tane koyulması için uğraşıyoruz.
The steering wheel from Hitler's car, the signal from Charles Manson's VW.
Hitler'in arabasının direksiyonu, Charles Manson'ın VolksWagen'in sinyali.
VW Lupo...
VW Lupo...
Drives a VW, black, which was parked outside Ripert's when he refused to let me in.
Siyah bir VW kullanıyorlarmış kaldı ki Ripert beni geri çevirdiğinde evinin önünde duran araba da buydu.
Say Amy is out for a leisurely drive in her VW bug... and along comes Eddie in his Ferrari.
Amy'nin VW sinde sakin bir sürüşe çıktığını söyleyin Ve Eddie'nin Ferrari'sinde yalnız geldiğini
- You guys see the VW next to us? - Yes!
Yanımızda ki Wolksvagen'i görüyor musun?
VW convertible, blue.
- Üstü açık VW. Mavi.
I'm still waiting on the VW bus full of cheerleaders, but that hasn't happened yet.
Hala duraktayım, bir otobüs dolusu ponpon kızların gelmesini bekliyorum ne gelen var ne giden.
I can't be sure, but last month, when my VW Bug was in the shop... I swear I saw his arm reach for a wrench three feet under my car.
Emin değilim, ama geçen ay, Volkswagen Kaplumbağa'm bozulunca,... elini arabamın bir metre altına uzatıp, İngiliz anahtarını aldığına yemin ederim.
But you see, I got this little VW Bug parked out there in a loading zone.
Ama yük indirme alanına bir Volkswagen park etmiş.
The VW belongs to the victim's friend, over there.
Volkswagen kurbanın oradaki arkadaşının. Polisi o aramış.
Yeah, I'm calling about the VW convertible.
Volkswagen kabriole için arıyorum.
The'92 VW for sale.
Satılık 92 model Volkswagen.
I got people calling me every five minutes asking if I have a VW for sale.
İnsanlar beş dakikada bir, satacağım Volkswagen için arayıp duruyorlar.
A VW?
Volkswagen mi?
I just didn't know that you owned a VW.
Sadece, Volkswagen'in olduğunu bilmiyordum.
I don't have a VW for sale!
Satılık Volkswagenim yok!
This isn't about the VW, is it?
Bu Volkswagen'le ilgili değil sanırım. Hayır!
I knocked him out with chloroform and dragged him into my VW van.
Onu kloroform ile bayılttım ve VW minibüsüme çektim.
There's no way an ordinary VW engine like this could have smoked yours.
Sıradan bir Volkswagen motorunun sana duman yutturmasının imkanı yok.
I do not have a VW.
Volkswagen'im yok.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]