Xanadu's translate Turkish
26 parallel translation
Today almost as legendary as Florida's Xanadu the world's largest private pleasure ground.
Bugün Florida'nın Xanadu'su, dünyanın en büyük özel sarayı da en az o kadar efsanevi.
One hundred thousand trees, twenty thousand tons of marble are the ingredients of Xanadu's mountain.
Yüz bin ağaç ve yirmi bin ton mermer Xanadu dağının yapımında kullanıldı.
Contents of Xanadu's palace :
Xanadu sarayının içindekiler :
Xanadu's livestock the fowl of the air, the fish of the sea, the beast of the field and jungle two of each, the biggest private zoo since Noah.
Xanadu'nun canlıları Gökyüzünün kuşları. Denizin balıkları. Karanın ve cangılın yaratıkları Her birinden ikişer adet.
Like the Pharaohs Xanadu's landlord leaves many stones to mark his grave.
Nuh'tan beri en büyük özel hayvanat bahçesi. Aynı firavunlar gibi Xanadu'nun efendisi de mezar yerini belirtmek için birçok taş bırakıyor.
Here in Xanadu last week Xanadu's landlord was laid to rest.
Burada geçen hafta Xanadu'nun sahibi istirahata çekildi.
Conceived for Susan Alexander Kane, half finished before she divorced him the still unfinished Xanadu.
Susan Alexander Kane için yapılmış, o Kane'i boşamadan önce yarısı tamamlanmıştı. ... Hala tamamlanmamış Xanadu.
Now he's looking for the new sound of the spheres to inaugurate his own Xanadu, his own Disneyland the Paradise, the ultimate rock palace.
Şimdi yeni bir sound arıyor, kendi Xanadu'sunu, Disneyland'ını Cennet'i, en büyük rock sarayını açmak için.
That's right. Xanadu Hotel.
Doğru, Xanadu Otel.
It's the very same room with the view of the Starlight Chapel... and the Xanadu Hotel right across there.
Şuraya bak, Starlight Kilisesi manzarasına sahip çok benzer bir oda ve Xanadu Oteli de hemen köşede.
In doing so, I glimpse Xanadu.
Böylece harikalar diyarına bakış atabiliyorum.
Xanadu's fine.
Xanadu olur.
But not you, locked up in Xanadu... safe from feeling anything that might come close a human emotion...
Ama sen kendini bir manastıra kitlemişsin. hiçbirşey hissetmeden insanların duygularını anlamaya çalışıyorsun...
- He's the star of Xanadu, with... -... Olivia Newton-John and Gene Kelly.
-'Xanadu'filminin, Olivia Newton John ve Gene Kelly'yle birlikte yıldızıydı.
It's Xanadu on Old Compton Street... and you can reach me there at any time.
Eski Compton caddesindeki Xanadu'dayım.
Daddy was an oil tycoon, a Hearst type, built a Xanadu to match, then died hunting quail.
Baba, petrol zengini, Hearst tipi Xanadu'ya denk bir malikâne yapmış, bıldırcın avında da ölmüş.
So, what do you want to watch, Xanadu or Satan's Doom?
Ne izlemek istersin? "Xanadu" yu mu, "Satan's Doom" u mu?
It's Xanadu.
O Xanadu.
Olivia Newton-John's version of Xanadu.
Çünkü, senin Olivia Newton-John'ın Xanadu versiyounu tercih edeceğini düşündüm.
I think both Newton-John and Coleridge tackled the subject of Xanadu with varying degrees of success.
Bence her ikisi de... Xanadu projesinin başarısının farklı mimarları.
Let's call it "Xanadu."
"Xanadu" diyelim.
Xanadu's the youngest, and a good girl.
En küçükleri Xanadu çok uslu bir kızcağız.
She's coming to Xanadu with me.
Benimle Xanadu'ya gelecek.
So that's why he's taking the whore with him to Xanadu... in your stead.
Demek o yüzden Xanadu'ya o fahiseyi gotürüyor senin yerine.
- Oh! - Here's to our ride to Xanadu.
- Xanadu yolculuğumuzun şerefine.
Oh, it's like Xanadu. Hey!
Aynı Xanadu gibi.