Xbox translate Turkish
398 parallel translation
A nappy?
- Xbox'uma güle güle de
- Xbox, G.
Bu ne?
They took my Xbox.
Xbox'umu aldılar.
Look, I just want my Xbox back.
Sadece Xbox'umu geri istiyorum.
I just brought Bobby Jr. A couple Xbox games a friend of mine burned for him.
Küçük Bobby'ye bir arkadaşımın onun için kopyaladığı birkaç X-Box oyunu getirdim.
No, I'm just looking at the games because I have an XBox.
Hayır, sadece oyunlara bakıyorum, XBox'ım var.
Then me and the guys will bust out some Xbox.
Sonra çocuklarla x-box oynarız.
I mean, if I want an Xbox, why don't I just get an Xbox?
Xbox istiyorsam, niye Xbox almıyorum?
- X? Launching. [ROCK WHIZZING]
Xbox için gece bes kere kalkmam gerekiyor.
The Xbox is off-limits. If you screw up any of my high scores, I'll blind you with my laser pointer.
X-Box'ımı ellemeyin, eğer skorlarımı geçerseniz sizi lazer kalemimle kör ederim.
Say goodbye to my Xbox, my iPod, my go-kart.
X-box'ıma, iPod'uma ve go-kartıma elveda.
A boy who ranks 24th in his class, plays Xbox two hours a day and wants to go to art school.
Sınıfında 24. olan birisi, tüm gün boyunca Xbox oynuyor ve sanat okuluna gitmek istiyor.
Do you have an Xbox?
Xbox var mı?
Why would she have an Xbox?
Neden olsun ki?
See the film, collect the stickers, play the Xbox game, eat the yoghurt.
Film seyret, çıkartma koleksiyonu yap, Xbox oyna, yoğurt ye.
I've been playing a little John Madden football on my Xbox.
X-Box'ımda biraz John Madden Football oynuyordum...
I'd like to play John Madden football on her Xbox.
Ben onun X-Box'ında John Madden Football oynamak isterim.
I shoulda waited till there was a chick around for the Xbox joke.
O X-box şakasını yapmadan önce etrafta piliç olup olmadığını kontrol etmem gerekiyordu.
See, the reason the Xbox joke should work is that "Xbox" is like the perfect word for a girl's party zone.
X-Box şakasının çalışma sebebi "x-box", kelimesinin bir kızın şeftalisi için mükemmel bir kelime olması.
The girl who kicks the crap out of me at xbox and thinks it's hysterical.
Xbox oynarken ağzıma edip bunu çok komik bulan kız.
Hey, Prudence, I set up my Xbox.
Prudence, X-Box'umu kurdum.
One minute, I'm boosting Xboxes in the East Village the next, I'm sipping champagne in L.A.
Bir dakika önce Doğu Kasabası'ndaki Xbox'ları yürütüyordum. Sonrasında L.A.'da şampanyamı yudumluyordum.
- Yeah. If your mom asks, you tell her I read you the riot act, and I took away your Xbox.
Eğer annen sorarsa, ona seni şiddetli bir şekilde azarladığımı ve Xbox'ını aldığımı söyle.
- But I don't have an Xbox.
- Ama Xbox'ım yok ki.
You know, time would move a lot faster if we had an Xbox.
Xbox'ımız olsaydı, zaman çok daha hızlı geçerdi. Ah!
Ah yeah, right, the X-Box tournament. That 10 grand should really keep us in diamonds and furs.
Xbox turnuvası. 10 bin dolar bizi çok rahatlatır.
This is X-Box, loser, not the Olympics.
Bu Xbox, Olimpiyatlar değil.
Ladies and gentlemen, welcome to the Hollywood Circuit and the X-Box and E.A.'s "Fight Night" championship.
Bayanlar ve baylar, Hollywood Ringi'ne ve Xbox ile EA'in düzenlediği Dövüş Gecesi Şampiyonasına hoş geldiniz.
Turtle! In the blue corner, from the Sunshine State, two-time X-Box Southeast Conference Champion, Herby Green!
Mavi köşede, Sunshine Eyaletinden iki kez Xbox Güneydoğu Konferans Şampiyonu Herby Green!
Anybody an Xbox guy?
Xbox seven var mı?
- ls that a PlayStation or Xbox?
- Playstation 2 ya da Xbox'mu?
Now we're teaching him how to play Xbox.
Ona şimdi XBox oynamayı öğretiyoruz.
Yo, Nay, can I have your Xbox?
Yo, Nay, Xbox'ını ben alabilir miyim?
Whoa, is that the new Xbox 360?
Yale'da çok yüksek mutfak standartlarımız vardır. O yeni XBox 360 mı?
Do you like XBox?
XBox'la oynamayı sever misin?
We play it cool, an Xbox could be right around the corner.
Öyle yaparsak Xbox da alabilir.
Hey, Kandi, I got Evil Dead 3 for Xbox.
Kandi, " Evil Dead lll'ün XBox versiyonunu aldım.
Save the imagination for summer school, which reminds me, no Xbox until you finish those assignments.
Yaz okulu için hayal kurmanı sağlayan şeyler... bana ödevlerini bitirinceye kadar X-box oynayamayacağını hatırlattı.
No midnight Xbox for me tonight.
Bu gece bana X-box yok.
No Internet, no Xbox for a week.
Bir hafta boyunca internet yok, X-Box yok.
The new Xbox? - Yeah.
- Yeni Xbox mı?
Hell, I had to file for special dispensation just to get that Xbox.
Kahretsin, şu özel dağıtılan Xbox'u almak için bir sürü dosya hazırlamak zorunda kaldım.
And buy an Xbox.
ve bir Xbox almak için.
Because my stepmom confiscated my Xbox.
Üvey annem Xbox oyun konsoluma el koydu.
A fender-bender on the I-5 Freeway, northbound from 91 Freeway to... So I'm playing Xbox and I'm like, "Dude, let me get the sniper rifle." Guy won't give me the sniper rifle.
Bu sabah Xbox oynuyordum beni sniper rifle ile bir görecektin dostum, herif önce bana sniper'ı vermedi.
That's not an Xbox and you're not an X-Man.
Bu bir Xbox değil. Sen de bir X-Men değilsin.
No more xbox tournaments.
XBox turnuvaları yok.
Xbox.
Xbox.
Xbox 360.
Xbox 360.
Yeah.
Xbox.
We gave an Xbox.
Xbox dağıttık.