English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ X ] / Xerxes

Xerxes translate Turkish

151 parallel translation
- You are with Xerxes.
- Xerxes'lesin.
You know no wooden walls can stand against an army like Xerxes'.
Biliyorsun ki Xerxes gibi bir orduya tahta duvarlar karşı koyamaz.
They say Xerxes has brought 100 nations with him.
Xerxes'in beraberinde 100 ulus getirdiğini söylüyor.
King Xerxes would give much gold to know about it, wouldn't he?
Kral Xerxes bunu bilmek için çok altın verirdi, değil mi?
Xerxes has men in millions.
Xerxes'in milyonlarca adamı var.
But without Xerxes all that great horde would fall to pieces.
Ama Xerxes olmadan bütün o kalabalık dağılır.
Pentheus. What would you do now, if you were Xerxes?
Eğer Xerxes olsaydın şimdi ne yapardın?
There was Xerxes sitting upon a throne, his face in gloom, listening to the cries of burning men.
Xerxes bir tahtta oturuyordu, suratında hüzünlü bir ifade vardı ve yanan adamlarının çığlıklarını dinliyordu.
King Xerxes is leading them in his chariot.
Kral Xerxes piyadelerin önünde gidiyor.
So we shall attack and kill Xerxes!
O yüzden saldırıp Xerxes'i korumalıyız.
Kennedy? Xerxes?
Xerxes?
Like Atlantis of Ancient Earth, or Neinman of Xerxes VII.
Eski Dünya'daki Atlantis, ya da Xerxes 7'deki Neinman gibi.
I merely told them that Amazon-type females do not live in Alpha Centauri, but on Xerxes Four.
Alf, bu hiç de kötü değil. Bırak onu! Patlayacak!
Now you're speaking my language. Listen to me. You're not gonna do anything.
Xerxes 4 gezegenindeki Amazonlar hakkında bir öykü yazmıştım, senin şu mahvettiğin.
Eggplant-Xerxes - Crybaby-Overbite-Narwhal.
Eggplant-Xerxes - Crybaby-Overbite-Narwhal.
Give this to Xerxes, from the Black Wolf.
Bunu Xerxes'e ver... Siyah Kurt'tan!
So well she wound up in Xerxes'dungeon.
Şu ana kadar Xerxes'in zindanında takılıyordu.
Where's your family?
- Persix ve Anteocles diğer tarafta yaşıyorlar... şu öldüren zorba, Xerxes sağolsun. Ailen nerede?
Persix and Anteocles inhabit the other side thanks to that murdering tyrant, Xerxes. And now he's thrown Flora in his dungeon.
Ve şimdi de Flora'yı zindanına attı.
He had her thinking they could bring down Xerxes.
Xerxes'i alt edebileceklerini düşünmesini sağladı. Ve şimdi...
No one's ever escaped from Xerxes'dungeon before except through the grave.
Xerxes'in zindanından daha önce hiçkimse kaçamadı... mezara gitmek dışında.
Xerxes'dungeon.
Xerxes'in zindanında.
I'm sure Xerxes believes that.
- Eminim Xerxes buna inanıyordur.
But because these are incredible bargains!
Sadece Xerxes'in muhafızlarından dolayı değil, ama bunların inanılmaz kelepirler olmalarından dolayı!
The idea that Xena, the Warrior Princess...,... could be captured and thrown in prison sure smells like a set-up to me.
Zeyna, Savaşçı Prenses'in yakalanması ve hapse atılması fikri... elbette bana kurmacaymış gibi geliyor. Eğer ben Xerxes olsaydım...
If I was Xerxes I couldn't think of any better way to get to the Black Wolf than by sending you in here.
Siyah Kurt'u almak için - seni buraya yollamaktan - daha iyi bir yol düşünemezdim.
Xerxes wants to speak to you.
Xerxes seninle konuşmak istiyor.
Once she was in my dungeon, she began working against you, Lord Xerxes.
Zindanıma girer girmez, size karşı çalışmaya başladı, Lord Xerxes.
Xerxes commands that you give up the Black Wolf by the time the sun hits this staff.
Güneş bu sopaya değene kadar, Xerxes sizin Siyah Kurt'dan vazgeçmenizi emrediyor.
All hail Xerxes, lord emperor of the land.
Herkes Xerxes'i selamlasın, ülkenin Lord İmparatorunu.
Xerxes!
Consuelo!
Alert the others, there's been a tragedy!
Xerxes! Ötekilere haber verin. Bir felaket oldu!
Xerxes conquers and controls everything he rests his eyes upon.
Xerxes gözünü diktiği her şeyi fethediyor ve hâkimiyetine alıyor.
All the God-King Xerxes requires is this :
Tanrı-Kral Xerxes'e tek gereken ise şu :
A simple offering of earth and water a token of Sparta's submission to the will of Xerxes.
Sparta'nın, Xerxes'in arzusuna olan itaatinin bir göstergesi olarak, sadece bir parça toprak ve su sunması.
Xerxes'losses will be so great, his men so demoralized he will have no choice but to abandon his campaign.
Xerxes'in o kadar çok kaybı olacak, adamları öyle hüsrana uğrayacak ki seferinden vazgeçmekten başka bir seçeneği kalmayacak.
But you bring only this handful of soldiers against Xerxes?
Ama Xerxes'e karşı sadece bu bir avuç askeri mi getirdin?
Into that narrow corridor we march where Xerxes'numbers count for nothing.
Xerxes'in ordu mevcudunun hiçbir önem taşımadığı o dar koridora doğru yürüdük.
We saw but a fraction of the monster that is Xerxes'army.
Xerxes'in canavar ordusunun sadece bir bölümünü gördük.
Run along and tell your Xerxes he faces free men here not slaves.
Hadi git de, Xerxes'ine söyle, karşısında özgür adamlar var köleler değil.
You must be Xerxes.
Sen Xerxes olmalısın.
You have many slaves, Xerxes but few warriors.
Bir sürü kölen var, Xerxes ama çok az savaşçın var.
The personal guard to King Xerxes himself.
Kral Xerxes'in kişisel korumaları.
Xerxes has taken the bait.
Xerxes yemi yutmuştu.
Whom will Xerxes dare to send next? Whom?
Xerxes gelecek sefer kimi göndermeye cesaret edebilir?
Our eyes bear witness to the grotesque spectacle coughed forth from the darkest corner of Xerxes'empire.
Gözlerimiz, Xerxes'in imparatorluğunun en karanlık köşesinden fışkıran acayip görüntüye tanıklık ediyor.
We send the severed bodies and the fragile hearts back to Xerxes'feet.
Parçalanmış cesetleri, nazik kalpleri Xerxes'in ayağına geri gönderiyoruz.
What?
Onlara Amazon kadınlarının Alfa yerleşiminde değil Xerxes 4'de yaşadığını söyledim.
I wrote the story about the Amazon women on Xerxes Four.
Hayır, hayır, uzun bir hafta sonuydu ve annesi şehir dışına çıkmıştı.
No, Xerxes, you're right.
Hayır, Xerxes, sen haklısın.
Not just because of Xerxes'guards...
Çok yüksek sesle değil!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]