Xylok translate Turkish

- Xylok, are you there?

- Xylok orada mısın?

The Xylok said to wait.

Xylok beklememizi söylemişti.

You want to trust a Xylok?

Bir Xylok'a güvenmek mi istiyorsun?

- What's a Xylok?

- Xylok'da ne?

I'm a Xylok.

Ben bir Xylok'um.

- Now we contact the Xylok.

- Şimdi Xylok'la iletişime geçeceğiz.

- The Xylok?

- Xylok mu?

I'll deal with the Xylok later.

Umurumda değil. Xylok'la sonra anlaşırım.

MR SMITH : Give me more, and let the universe witness the power of the Xylok once more.

Daha fazlasını ver, ve evren Xylok'un gücüne bir kez daha şahit olsun.

The collision of the moon and Earth will release the Xylok from the planet's crust, where it has been buried for 60 million years.

Dünya ve Ay'ın çarpışması 60 milyon yıldır gömülü olan Xylok'un gezegenin kabuğundan kurtulmasını sağlayacak.

- The Xylok are a crystalline life form.

Xylok'lar kristalize yaşam formlarıdır.

The release of the Xylok is my purpose.

Xylok'un kurtuluşu benim amacım.

Yours is to die so that the Xylok will live.

Sizinki ölmek. Böylece Xylok yaşayacak.

The Xylok said she might come.

Xylok oraya gelebileceğini söyledi.

It said it would take care of her.

Çaresine bakabileceğini söyledi. Xylok mu?

Do you really think we can trust a Xylok?

Gerçekten bir Xylok'a güvenebileceğimizi mi sanıyorsun?

- What's going on?

Neler oluyor? Ben bir Xylok'um.

Xyloks, being turned to stone, alternate realities?

Xylok'lar, taşa dönüşmek, birbiri ardına gelen gerçekler?

Mr Smith, you're a Xylok and what is most important to a Xylok?

Bay Smith, sen bir Xylok'sun ve bir Xylok için en önemli şey nedir?

You heard what your Xylok said.

Xylok'unun dediğini duydun.

Xylok, are you there?

Xylok orada mısın?

- I am a Xylok.

Bir amacım var.

He's a Xylok.

- Aslında o bir Xylok.