English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / Y'can't

Y'can't translate Turkish

10,663 parallel translation
Maybe you're right. but I still can't help but wonder if that. Radley place helped Mona or made her worse.
Haklı olabilirsin ama yine de bazen düşünüyorum da Radley, Mona'yı iyileştirdi mi daha mı kötü yaptı bilmiyorum.
We can't ambush A.
A'yı pusuya düşüremeyiz.
No. I can't call you guys just to say hello?
Hayır, sadece selam vermek için arayamaz mıyım?
No. I can't tell him my brain is broken.
Hayır, ona beynimden arızalıyım diyemem.
Okay, you need to rationalize this, because science can't explain it, but five or ten years ago, would any of you have believed me if I said you'd be stitching my consciousness into a dead person's memory?
Bunu mantığa oturtman lazım. Çünkü bilim açıklayamaz. Ama beş veya on yıl önce, bilincimi ölü birinin hafızasına ilmekleyeceğinizi söylesem hiçbiriniz inanır mıydınız?
You can't just numb the pain.
Acıyı uyuşturamazsın.
I can't imagine leaving Amanda in better hands than yours.
Amanda'yı senden güvenli birine emanet edemezdim.
I can't fucking tear this!
Şunu da yırtamadım bir türlü!
All I'm saying is, I just don't understand how you can know a man and love a man and not see eye-to-eye with him
Bir adamı tanıyıp ona aşık oluyoruz ama en temel konularda bile nedense aynı fikirde olamıyoruz.
I need some order, and I had just gotten used to your dumb miracle-man idea, and now you're telling me you want me to pull the plug, and I can't deal with that.
Belli bir düzen kurmalıyım. Saçma mucize adam fikrin çok kullanışlıydı ama şimdi bana fişini çekmemi söylüyorsun ve ben bununla başa çıkamam.
Yes, and we can't be on the road in the dark.
Evet, karanlıktada yolda olmamalıyız.
We can't just knock and say hi.
Kapıyı çalmadan selam vereceğiz...
Can't we just drink a few beers and figure out a plan B?
Hem bir kaç bira içip hem de B planının hâI çaresine bakamaz mıyız?
If I can't win mother of the year, I might as well win fellow of the year.
Yılın annesi ödülünü kazanamazsam yılın bursunu kazanırım belki.
To save her, you may need to tear down walls, mountains even, and you can't do it feeling like that.
Onu kurtarmak için, duvarları yıkman, hatta dağları delmen gerekebilir ve bunu bu şekilde hissederek yapamazsın.
Can't we just take it one milestone at a time?
Bu anda tek bir anı alamaz mıyız?
Can't we agree on a settlement?
Aramızda anlaşamaz mıyız?
Don't know and don't care,'cause apparently, he thinks I'm some sort of'50s housewife who he can tell where to be and what to do and when to bake a pot roast.
Bilmiyorum ve umurumda da değil. Benim 50'li yıllardan kalma bir ev hanımı olduğumu sanıyor. Neler yapacağıma, rostoyu ne zaman pişireceğime karar verebileceğini düşünüyor.
You know, you can always just stay here for the next... I don't know, 30 years or so.
Biliyorsun, önümüzdeki 30 yıl boyunca burada kalmak istiyorsan.
If the professor doesn't want to help us, and I mean "if", give us a bit more time and we can take over.
Eğer profesör bize yardım etmek istemiyorsa "eğer" diyorum bize biraz daha zaman tanıyın biz devralabiliriz.
Well, can't we get him to cast me and Ravi?
Hem Ravi'ye hem de bana rol vermesini sağlayamaz mıyız?
Can't we do something else?
Başka bir şey yapamaz mıyız?
Can't I?
Yapamaz mıyım?
I can't save her alone.
Aumea'yı yalnız kurtaramam.
Or I can't be, like, some home wrecker person.
Yuva yıkan biri olmak istemiyorum.
And at the end Lucious steals Hakeem's Latina girl group, and buys all the radio stations in the country, and tells Cookie he's not going to play any of her music, but Cookie says that you can't keep Cookie down.
Sonunda Lucious, Hakeem'in Latin kız grubunu çalıyor ve ülkedeki tüm radyo istasyonlarını alıyor. Kurabiye'ye onun şarkılarını çaldırmayacağını söylüyor ama Kurabiye de "Kurabiye'yi yıldıramazsınız." diyor.
Well, can't we just talk for a second?
Biraz konuşamaz mıyız?
Can't we just keep him outside in this weather?
Bu havada dışarıda tutamaz mıyız?
I can't leave him, and I can't leave Vega.
Onu terkedemem. Vega'yı terkedemem.
We can't trust these snakes.
Bu yılanlara güvenemeyiz.
I can't believe this guy stalked your family for three years.
Onun üç yıl boyunca aileni rahatsız ettiğine inanamıyorum.
I've got to find that power key, and I can't take no for an answer!
Güç anahtarını bulmalıyım, ve hayırı cevap olarak kabul etmiyorum.
We can't go there.
Orası yıllardır kullanılmıyor.
Stop, you can't tear our building down!
Durun, binamızı yıkamazsınız!
It can't seal the real-time envelope.
Gerçek zamanlı olarak kapıyı kapatamıyor.
Well with this issue we can't just let them off.
Sırf bu yüzden, .. bu işten yırtmalarına izin veremeyiz.
But I gotta warn you, you're gonna want to leave your husband for me, and I can't let that happen.
Ama seni uyarmalıyım, benim yüzümden kocanı terk etmek istersen, buna izin veremem.
It can't be the year of Brick.
Bu Brick'in Yılı olamaz.
Can't we stay in politics if we don't do anything?
Eğer bir şey yapmazsak politik olarak ayakta kalamayacak mıyız?
Can't we just be more straightforward?
Biraz daha dürüst olamaz mıyız?
I mean, she can't be that bad, right?
- Yani o kadar da kötü olamaz, haksız mıyım?
Oh, can't we stay for a few more minutes?
Birkaç dakika daha kalamaz mıyız?
I can't tell Mariana that I found Paloma.
Mariana'ya Paloma'yı bulduğumu söyleyemem.
Destroying Earth can't be Nighthawk's endgame.
Dünya'yı yok etmek Nighthawk'ın final oyunu olamaz.
We have to act, Tony, but we can't leave Earth unprotected.
Bir şeyler yapmalıyız Tony. Fakat dünyayı savunmasız bırakamayız.
- We can't stop the destruction.
- Yıkımı durduramayız.
So why can't I use my power for good?
Güçlerimi iyilik için kullanamaz mıyım yani?
Can't we take a bath and go to bed a little?
Yıkanıp biraz uyumak ister misin?
But can't we go through the back door, via the providers?
Sağlayıcılar aracılığıyla şifre sistemiyle bilgilere ulaşamaz mıyız?
Can't I say I'm somebody else?
- Başka biri olamaz mıyım?
I can't believe, after all these years, - we're husbands.
Bunca yıldan sonra koca koca olduğumuza inanamıyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]