English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / Y'don't

Y'don't translate Turkish

18,431 parallel translation
Don't open the door unless you're ready to walk through it.
Geçemeyeceğin kapıyı açma.
Don't open a door unless you're ready to walk through it.
Geçemeyeceğin kapıyı açma.
don't answer the call.
Çağrıyı cevaplama.
Look, I don't know this shit.
Bak, bu işleri bilmiyorum. Ben satıcıyım.
Don't know. Two years, maybe three.
Bilmiyorum, iki ya da üç yıl olabilir.
You don't like the song?
Bu şarkıyı sevmiyor musun?
I don't want what's happening to me to destroy what you've built.
Bana olanların, yaptıklarını yıkmasını istemiyorum.
But if you order this strike, sir, we don't even have the option.
Ama saldırıyı emrederseniz efendim, seçme imkanımız kalmaz.
After 32 years, I don't think we have any surprises left.
32 yıldan sonra birbirimize pek bir sürprizimiz kalmadı sanırım.
Y'all... y'all don't know who you got there.
Hiçbiriniz... sizi burada kimin ulaştırdığının farkında değilsiniz.
I don't think we should stay, Massa.
Bence kalmamalıyız Sahip.
If you don't want a video like that getting out again, we need to get more cops inside.
Eğer böyle bir videonun tekrar sızmasını istemiyorsanız, içeri daha fazla polis sokmalıyız.
I don't... but it's a little late.
Biraz geç olacaktı zaten. Ben nişanlıyım.
It'd feel weird giving my baby to a stranger, but I also don't know if I'm ready to be a mom.
Bebeğimi tanımadığım birisine vermek tuhaf gelir, ama anne olmaya da hazır mıyım bilmiyorum.
Bo, I don't think we should sell our baby.
Bo, bence bebeğimizi satmamalıyız.
So that you don't tear your peehole.
Böylece sidik borunu yırtmıyorsun.
You might have fooled Fiddler, but you don't fool me.
Kemancı'yı kandırmış olabilirsin ama beni kandıramazsın.
Don't I bring the family in for an interview and see what they know?
Aileyi çağırıp bildiklerini öğrenmeye çalışmayacak mıyım?
You don't think I can relate to my peers?
Akranlarımla kendimi bağdaştıramaz mıyım sanıyorsun?
Oh, I don't know what I'm gonna do next year.
Oh, gelecek yıl ne yapacağımı bilmiyorum.
I don't even know if I'll hear from him again.
Ondan bir daha haber alır mıyım onu bile bilmiyorum.
That's a little light on the PC, don't you think, fellas?
Ortada pek makul bir sebep yok gibi, haksız mıyım beyler?
Don't matter where it come from, as long as it do, right?
Üzümler geldiği sürece hangi bağcıdan olduğunun önemi yok, haksız mıyım?
Don't open the door to anyone.
- Kapıyı hiç kimseye açma.
Don't y'all worry about the warden.
Müdürü dert etmeyin siz.
This man has been studying you for 15 years... for 15 years... and you don't think he's gonna know who you are?
Bu adam seni ezberliyor tam 15 yıldır... 15 yıl... ve senin kim olduğunu anlamayacağını mı sanıyorsun?
I mean, I've been with Brian for 10 years. I mean, I don't even know what "like me" means anymore.
10 yıldır Brian'la birlikteyim ve artık "benlik" diye bir şey ne onu bile bilmiyorum.
You don't just trade it in for a new model years later.
Onu yıllar sonra yeni bir model için değiştirmezsin.
Okay, y-you thought that it would help, so, hey, don't bother asking me for any more favors if you're gonna act all frickin'crazy.
Yardım edebileceğimi sen düşündün. Sonunda delireceksen..... benden bir daha yardım isteme.
I must have missed my invitation. I don't know.
Davetiyemi görmemiş olmalıyım, ne bileyim.
Don't you fight it till you tried it, do that conga
# Denemeden karşı gelmeyin Conga'yı deneyin #
- I don't like it. But I gotta do it.
- Hoşuma gitmiyor ama yapmalıyım.
She may be as mean as a striped snake, but that don't mean she's possessed by the devil.
Yılan gibi bir dili olabilir ama bu, şeytan tarafından ele geçirildiği anlamına gelmez.
I don't think we should close the investigation into Danny Waldron's background.
Bu soruşturmayı Danny Waldron'ın geçmişine göre sonlandırmamalıyız.
I'm saying I don't recall if I was carrying any money in the bag.
Çantada para taşıyıp taşımadığımı hatırlamadığımı söylüyorum.
I must sound like a stuck record, but I honestly don't remember.
Sıkışmış gibi görünüyor olmalıyım, ama gerçekten hatırlamıyorum.
Jesus! Don't bang it down!
Kapıyı kırsaydın be!
Why don't you go upstairs? I'll check around down here.
Sen yukarı çık, ben de aşağıyı kontrol edeyim.
If we don't stop him, the devil will reign for a thousand years.
Onu durdurmazsak şeytan binlerce yıl hüküm sürer.
Don't know about Geeta and Babita, but I sure didn't have wrestling in my blood.
Geeta ve Babita'yı artık tanıyamıyordum zaten. Ama benim kanımda güreşmek falan yoktu.
This whole scheme to lure Emma to Antalya seems too elaborate for sex trafficking, don't you think?
Emma'yı Antalya'ya çekme şekli seks ticareti için fazla karışık değil mi? Emma'yı Antalya'ya çekme şekli seks ticareti için fazla karışık değil mi? Bence de.
American sites. Jack, you don't really think they're trying to get Emma to participate in a terrorist attack, do you?
Jack, Emma'yı terör eylemi düzenlemeye ikna etmeye çalıştıklarını mı düşünüyorsun?
Chip, I don't mean to sound like an asshole, but I could give you ten years, and you... you couldn't come close to making four million dollars.
Chip, ibnelik yapmam istemem ama, eğer sana on yıl süre bile versem... sen dört milyon doların yanına bile yaklaşamazsın.
These two users, they... they leave, and they don't close the... Okay, so, all these other people here are saying,
Bu iki kullanıcı, onlar odadan çıkarlar, ama onlar kapıyı kapa diğer tüm kullanıcılar konuşmaya devam ederler,
Don't try to put this on us.
Bunu üzerimize yıkmaya çalışma.
I don't condone attacking anyone, but we can't just dismiss why they're doing it.
herhangibir saldırıyı affedecek değilim, ancak niye yaptıklarını da görmezlikten gelemeyiz.
We have a connection, but I don't think we should explore it any more than we already have.
Seninle bir bağımız var, ama bunu öteye taşımamalıyız.
We don't know which stars these are, so we can't anchor the map.
Bunlar hangi yıldızlar bilmiyoruz o yüzden haritayı çıkaramayız.
- I don't know, i must have passed out, hit my head or something.
- Bilmiyorum, geçip gitmiş olmalıyım Kafamı falan falan vurdum.
Actually, we're gonna have to borrow their electricity, if you ladies don't mind.
Aslına bakarsan, onlardan biraz elektrik ödünç almalıyız.
'Whether I live through this, or I don't.'
Yaşıyor musun ya da ben hayatta mıyım bilmiyorum.'

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]