English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / Y've

Y've translate Turkish

111,479 parallel translation
Fortune Cookie and Zoya are kicking Edna out on her side.
Şans Kurabiyesi ve Zoya, Edna'yı tekmeyle onun yanına yolluyor.
And I'm just a small-town girl, trying to do the right thing, the thing any American girl would do in the face of evil, and no matter how...
Küçük bir kasaba kızıyım. Doğru olanı yapmaya çalışıyorum. Her Amerikalı kızın düşmana karşı yapabileceği şeyi ve ne olursa olsun...
I've been trying to get one on staff for years.
Yıllarca personel almaya çalışıyordum.
Stick to the plan precisely, and we should be golden.
Kesinlikle plana bağlısın, ve altınlara ulaşmalıyız.
And she... she was gonna be a star.
Ve o... O yıldız olacaktı.
This so-called genius, he would replace the stars and stripes with a hammer and sickle without breaking a sweat!
Sıkıca korunan atom sırlarımızı Kremlin'in kapısına kadar götüren casuslar ve bölücü komünistler adına bir federal yargıcı etkilemeye çalışıyor. Bu sözde dâhi yıldızlar ve çizgilerle bezeli bayrağı hiç düşünmeden çekiç ve orakla değişir.
The stars and all the planets, too, how did they get there?
Yıldızlar ve gezegenler de. Oraya nasıl geldiler?
The cuts we have to make, we've got to do them wholesale.
Yapmamız gereken azaltmalar, onları topluca yapmalıyız.
We've got to cut departments.
Bölümleri azaltmalıyız.
We've got to cut entire shifts.
Tüm vardiyaları azaltmalıyız.
Oh, I've been a housewife for 23, 24 years and...
23, 24 yıldır ev hanımıyım ve...
Now, you can't file for divorce until you and your husband have had a full year of formal separation.
Şimdi, tam bir resmi ayrılık yılı gerçekleşmeden siz ve kocanız boşanma davası açamazsınız.
A parent with insanely violent and destructive children.
Akıl almaz ölçüde vahşi ve yıkıcı çocukları olan bir ebeveyn.
Find Indra and Octavia.
Indra ve Octavia'yı bulun.
I've gotta get to them.
Onları almalıyım.
We have to go to space and make Nightblood.
Uzaya gitmeli ve Karakan yapmalıyız.
And they're trying to break into the house, and I can't lock the doors.
Eve zorla girmeye çalışıyorlar ve ben kapıyı kilitleyemiyorum.
And to you guys for having us back here every single year and to the first day...
- Ve sizlere çocuklar. Her yıl bizi davet etmenizin ve neyin şerefine?
That's for you and the kids. Matt.
Seninle ve çocuklarla olmalıyım.
That was until school officials found his collection of hardcore porn and snuff films and then kicked him out his senior year.
Ama son yılında okul yetkilileri porno ve snuff film koleksiyonunu bulunca okuldan atılmış.
So, about a year ago, I was performing over at Z.A. Korea, and I guess Geon was in the audience.
Bir yıl kadar önce Z. A. Kore'de sahneye çıkmıştım ve Geon da izleyiciler arasındaymış.
I've watched as he's grown bolder and more brutal over the years, always assuming that his father's influence would protect him.
Yıllar geçtikçe daha cesur ve vahşi hale geldi, babasının nüfuzunun kendisini koruyacağını düşündü.
Y'all should let the BSU take lead because we've been fighting these issues since jump.
Bırakın SÖB liderlik etsin çünkü bu sorunlarla hep biz mücadele ettik.
I get that being reduced to a race-based generalization is a new and devastating experience for some of you, but here's the difference.
Irk temelli bir genellemeye indirgenmenin bazılarınız için yeni ve yıkıcı bir deneyim olduğunu anlıyorum ama aradaki fark şu.
Vicky recruited me and Rhonda after a team-building seminar.
Vicky beni ve Rhonda'yı takım kurma semineri sonrası bu işe soktu.
I have an Uber waiting outside, and I don't want to mess up my five-star rating.
Kapıda bir Uber beni bekliyor ve beş yıldızlık puanımı bozmak istemiyorum.
Son, in our 208-year history, we've never once missed the bells or a wedding.
Evlat, 208 yıllık tarihimizde çan çalmadığımız tek bir düğün olmadı.
I must've sung every song in that book of hymns.
O ilahiler kitabındaki her şarkıyı söylemişimdir.
I-I would see, you know, the cuts, and, um... you know, the other, uh... You know, after a while, y-you can figure out where they're coming from.
Biliyorsunuz, kesikleri gördüm ve biliyorsunuz diğerlerinin, biliyorsunuz, bir süre sonra, nasıl olduklarını kavrarsınız.
_
Polisle konuştum, kadın belki suçunu kabul edecek ve onu bir iki yıl hapse atacaklar, dedi. _ _
We're gonna have to start this all over again, and now we've lost Marina.
Zorundayız Baştan başlamak, Ve şimdi Marina'yı kaybettik.
And as people who have a voice on this campus, you and I, we need to collab.
Bu kampüste sesi olanlar olarak sen ve ben iş birliği yapmalıyız.
There are some restless millionaires in our city, who are worried that they are not being respected in spite of having a lot of money and end up spending money trying to gain that respect.
Çok parası olmasına rağmen saygınlığı olmayan çok fazla milyoner var. Ve saygınlık kazanmak için yığınla para harcıyorlar.
It's been 2 years since Rajappan Claramma died.
Rajappan ve Claramma öleli 2 yıl oldu.
You've been doing your preparations for ages, right?
Yıllardır hazırlanıyorsun.
I can even be happy with some rice soup and a piece of sack to sleep on!
Biraz pirinç çorbası ve bir çaput üzerinde uyumaya bile razıyım.
I've been drinking driving in this route for 14 years now!
Ben 14 yıldır bu yolu sarhoş gidiyorum.
But for the past 2 days, I've been seeing stars instead!
Ama 2 gündür yıldızları görüyorum.
'I will go in search of starry flowers all over this sky'l will dive into this sea and collect gold pearls
"Yıldızlı çiçekleri bu gökyüzünde arayacağım." "Bu denize dalıp altın ve inci toplayacağım."
They're afraid you're gonna break etiquette, come in long and loud.
Görgü kurallarını yıkıp, büyük ve gürültülü ses çıkaracağından korkuyorlar.
Well, you've been reaching out to me for five years.
- 5 yıldır bana ulaşmaya çalışıyorsun.
Mine is to make this universe traversable and to leave this company a living organism that can thrive long after I've gone off on Manticore-IX.
Benimki, bu evreni aykırı hale getirmek. Bu şirketi canlı bir organizmaya dönüştürüp benden yıllar sonra bile Manticore-9'u yapabilecek seviyede bırakmayı istiyorum.
Buildings waiting to be razed and replaced with LEED-certified condos and a city council on which I sit... which is highly motivated to...
Binalar yıkılmayı bekliyor ve yerlerine LEED sertifikalı evler yapılacak olup oturduğum şehir meclis binası yenilemek için harekete geçmeye...
We've got a beachhead.
Onu ortaya çıkarmalıyız.
Well, I've had a lot of practice.
Antrenmanlıyım.
I imagine I have you to thank for that so you will be irked to hear that despite your best endeavors, your husband and the father of your unborn child still breathes.
Sanırım bu saldırıyı sana borçluyum bu mektupla sen de bütün çabalarına rağmen kocanın ve doğmamış çocuğunun babasının hâlâ nefes aldığından rahatsız olursun.
I feel as though I've aged 1,000 years.
Birden bin yıl yaşlanmışım gibi hissediyorum.
The kind that's been going on for 100 years that we got caught in.
100 yıldır devam eden ve bizi de tuzağına düşüren türden.
With this town, you know exactly who's getting hurt, and where they're gonna feel their pain.
Ama bu ilçede kimlerin zarar göreceğini ve acıyı nerede hissedeceklerini biliyorsun.
He fell asleep. And his men cut open his prized possessions, unleashing the adverse winds that sent him back across the ocean, adding years to his journey. Spoiler alert.
Uyuyakaldı ve adamları en değerli eşyalarını açarak onu okyanusun karşı kıyısına gönderen, yolculuğuna yıllar ekleyen ters yönde esen rüzgârları serbest bıraktılar.
I guess we'll be working closely together.
Ve öğrenci fakülte aracısıyım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]