Ya'll translate Turkish
18,850 parallel translation
Anybody moves, anybody says anything, cut the boy's other eye out and feed it to his father and then we'll start.
Biri hareket eder ya da bir şey söylerse çocuğun diğer gözünü de çıkartıp babasına yedirin. Sonrasında da başlarız.
Leave a message and I'll holler right back at ya.
Mesaj bırakın, sizi hemen ararım.
We'll send him on to the full Senate for their vote.
Onu senato'ya göndereceğiz.
And maybe a few generations from now, they'll tell stories about you,... like they do Jesse James. or Billy the Kid.
Belki de birkaç nesil sonra Jesse James ya da Çocuk Bill gibi senin hakkında da hikayeler anlatılır.
If you really wanna get your tape to Malibu... you'll be my partner for this competition.
Kasetini Malibu'ya vermek istiyorsan... bu yarışmada eşim olursun.
I got Malibu, who's dead, to play the record, which in fact is the last record that he'll ever play.
Malibu'ya, ki o öldü, plağını çaldırdım, böylece o son çaldığı plak oldu.
Ya'll gonna leave me here to clean all this up?
Hepiniz buranın temizliğini bana mı bıraktınız?
A police car will be watching and I'll take you to the door.
Bir polis otosu izleyecek ve seni kapıya kadar götürecek.
Damn right, I'll show you!
Doğru ya, sana göstereyim.
Or I'll tell Dr. Wray that her shiny millennial poster child is a pathological liar.
Ya Doktor Wray'a o güzel poster çocuğunun patolojik bir yalancı olduğunu söylerim.
Anyone crosses us, we'll paint the streets red with their blood.
Biri bizi geçerse, sokağı onun kanıyla kırmızıya bulayacağız.
Deej, I know you're not ready to start something new, or restart something old, but I want you to know that when you're ready, I'll be right here.
Deej yeni bir şeye başlamaya hazır olmadığını biliyorum ya da eski birşeyi devam ettirmeye ama bilmeni isterim ki hazır olduğunda burada olacağım.
Or give me the baby, and I'll give him back when it's time to pay for college.
Ya da bebeği bana ver, okul taksitleri başlayınca sana geri veririm.
Then he'll talk. Hell, that's the problem.
Sorun da bu ya.
Well, we've got to find something or they'll hang him within six months.
Pekala, ya bir şey buluruz ya da altı ay içinde onu asarlar.
Come on, I'll walk you out.
Hadi seni kapıya kadar geçireyim.
Or we'll leave a note saying we were here.
Ya da en azından orada oldumuzu belirtecek not bırakırız.
I told Saara to take it easy, and it'll go well.
Saara'ya sakin olmasını ve her şeyin iyi olacağını söyledim.
I better help with dessert or they'll gimme hell.
Tatlıya yardım etsem iyi olur, yoksa canımı okurlar.
Hopefully today or tomorrow he's a little bit more positive about the situation, but until we go to Dr. Muller-Wohlfahrt in Germany and he, you know, does a scan and a full assessment, we'll not know for sure.
Umarım bugün ya da yarın bu durum hakkında biraz daha pozitif olur. Ancak Dr. Müller-Wohlfahrt'ın yanına Almanya'ya gidip o tam bir tarama yapana kadar ne olduğunu kesin olarak bilmeyeceğiz.
Get close to her again and maybe, you know, she'll give up something that would explain what
Ona tekrar yaklaş ki, Rutledge'ın neyin peşinde olduğunu ifşa edecek şeyi ya da koz olarak kullanabileceğimiz şeyi bize sağlasın.
Or that you'll die.
Ya da sen öleceksin.
Eugene Linwood or some other asshole will get the best of you and you'll be dead. And so every minute that I'm not at least trying to do something that gets us out of this, I'm complicit.
Eugene Linwood ya da başka bir götveren seni alt edecek ve öleceksin ve bizi buradan çıkarmak için herhangi bir şey yapmadığım her bir dakikada ben de suç ortağı oluyorum.
Hey, brother, they'll flog ya.
Kardeşim, kırbaçlayacaklar seni.
I'll wear a hoodie.
- Kapüşonlu giyiyorum ya.
I'll get Belinda to give you a call.
Belinda'ya sizi arattıracağım.
So, if I make sure that she's locked out when Hanna's waiting for her... It'll be safe to go down there and find it.
Yani Hanna onu beklerken dışarıda kalmasını sağlarsam aşağıya inip o şeyi bulmak güvenli olacak.
What about the yearbook picture?
Ya yıllık resmi?
You want to talk about loyalty? I'll kill you myself you ever go near Fusco again.
Sadakat diyorsun ya bir daha Fusco'ya bulaşırsan seni kendi ellerimle öldürürüm.
Mr. Reese, are you certain that disclosing the truth to Detective Fusco is a wise choice?
Bay Reese, Dedektif Fusco'ya gerçekleri anlatmak sizce akıllıca bir seçim mi?
Eventually, we'll make a mistake, and... she'll die too.
Er ya da geç hata yapacağız ve o da ölecek.
Shame, I don't think we'll have enough place settings.
Tüh ya, korkarım onlara yetecek kadar tabağımız yok.
I'll turn you in just as quick for helping that little shit.
O bok kılıklıya yardım ettiğin için seni polise vereceğim.
You'll give me my weapons at first light, or I'll keep your healer, cut your throats and tell Rheda the Sandwyrm swallowed the lot of you.
Sabah ilk iş silahlarımı vereceksin yoksa hekimini alıkoyarım boğazlarını keserim ve Rheda'ya Kum Solucanının sizi yuttuğunu söylerim.
If Herot's attacked, I'll protect you.
Heorot saldırıya uğrayacaksa ben seni korurum.
I'll be goddamn.
Lan olaya bak ya.
They'll rip your clothes off, Take photos of front and back and send to France.
Kıyafetlerinizi yırtıp atarlar ve önden ve arkadan fotoğraflarınız çekip Fransa'ya gönderirler.
But don't worry... I'll be seeing ya.
Ama endişelenme tekrar görüşeceğiz.
Reckon I'll ride out west, hold me up a train, get my ass all shot up, die in a creek somewhere.
Atımı batıya sürüp bir tren basacağım. Delik deşik olup bir dere kenarında ölürüm artık.
The thing you got to remember is if a short's going against you, you got to be able to withstand the pressure or it'll crush you.
Şunu hiç aklından çıkarma, kısa pozisyon aleyhine işlerse baskıya dayanabilmek zorundasın yoksa altında kalırsın.
I'll do that on the plane to Peru.
- Peru'ya giden uçakta kestiririm.
We're people so marginalized, so desperate for approval, we'll do anything to hold on to what little respect we can get.
Bizler o kadar ötekileştirildik, başkalarından onay almayı o kadar kafaya taktı ki bulduğumuz o ufacık saygıya tutunmak için elimizden geleni yapıyoruz.
That's a very good question I'll go ask Sarah.
Çok iyi bir soru, gidip Sarah'ya sorayım.
Mark, I can not take this anymore. Or you shut up or I'll do it.
Mark, buna daha fazla alamam ya da sus ya da ben.
Well, we'll see you at the Summer Solstice barbecue.
Barbeküde görüşeceğiz ya.
Put a gun to his head, or mine, and we'll find out already.
Onun ya da benim kafama silahı dayayın öğrenelim ne olduğunu.
Stay back, or I'll shoot!
Geri kalmak, ya da ateş EDECEĞİM!
Then I'll be expecting you in the carrier you lad, or you will be walking the plank you will or worse.
O zaman delikanlı taşıyıcı sizi bekliyor EDECEĞİM, Ya da olacak tahta ya da kötü yürüyüş olacaktır.
Yeah, I'll let In Ho know.
Evet, In Ho'ya söylerim.
Come over to the counter and I'll sort ya out.
Masaya gelin de bir çaresine bakayım.
You'll get a posting in America
Belki Amerika'ya aktarılırsın.