English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / Yacine

Yacine translate Turkish

52 parallel translation
Someone has kidnapped Princess Dior Yacine!
Prenses Dior Yacine kaçırıldı.
Princess Dior Yacine has been kidnapped.
Prenses Dior Yacine kaçırıldı.
These citizens, slaves to the throne, have dared to carry away Dior Yacine, your eldest daughter.
Hakimiyetin kölesi bu tebaa en büyük kızın Dior Yacine'i götürmeye cüret etti.
Regarding your daughter, Dior Yacine... Her life or ours.
Kızınla ilgili olarak onun hayatı veya bizim ki.
Jaraaf, tell Demba War... that no water is sweet enough to refresh me... unless it is served by Dior Yacine.
Jaraaf, Demba War'a de ki hiçbir su damlası bana hayat veremez Dior Yacine'in elinden olmadıkça.
They hold Dior Yacine hostage.
Dior Yacine'i ellerinde tutuyorlar.
And I have not left out Dior Yacine. who is held hostage.
Esir tutulan Dior Yacine'i de atlamıyorum.
Dior Yacine, my condolences.
Dior Yacine, başın sağolsun.
Hi, Yacine.
Selam, Yacine.
- To Yacine?
- Yacine'e mi?
Yacine...
Yacine...
- Bye, Yacine.
- Hoşçakal, Yacine.
Can I count on you, Yacine?
Sana güvenebilir miyim Yacine?
Yacine... come here.
Yacine! Yacine! Gel buraya.
Who is that?
- Yacine.
- Yacine. He's going over...
Üzerinde gidiyor.
It's Yacine. I'll take care of it, you guys stay still.
Bununla ilgilenirim, siz burada bekleyin.
Enough, Yacine, I have a headache.
Yeter Yacine, başım ağrıyor.
Come on, Yacine, get up.
Yacine kalk hadi.
For Yacine.
Yacine için.
It was Yacine.
Yacine'di.
Yacine, look at Ma.
Yacine, annene bak.
Yacine got his baccalauréat!
Yacine bakaloryasını aldı!
Hi, Yacine.
Merhaba, Yacine.
Yacine brought me Sophie Marceau!
Yacine bana Sophie Marceau'yu getirdi!
The same day as Yacine.
Yacine ile aynı günde.
Yacine?
Yacine?
Yacine what?
Yacine ne?
Have you spoken to Yacine?
Yacine ile konuştunuz mu?
They want to meet Yacine.
Yacine ile konuşmak istiyorlar.
But it's Yacine's life, not yours!
Ama bu Yacine'nin hayatı, senin değil!
Yacine!
Yacine! Yacine!
Where's Yacine?
Yacine nerede?
And although I worry about Yacine and can't help thinking of him as my third child... you'll always be mine.
Ve her ne kadar Yacine için endişe duysam da ve onu üçüncü çocuğum olarak düşünmekten kendimi alıkoyamasam da... sen hep benim çocuğum olacaksın.
When I gave you cake, you'd save half for Yacine.
Sana kek verdiğimde yarısını Yacine için saklardın.
Yacine is still your brother.
Yacine hala senin kardeşin.
[FR] Yacine!
Yacine!
Yacine?
Yasin?
Very good, Yacine.
- Aferin, Yacine.
I'm Yacine Balaoui, 65.
Ben Yacine Balaoui, 65 yaşındayım.
- Yacine, sit down!
- Yacine, otur yerine!
- Yacine, did you apologize?
- Yacine, özür diledin mi?
Who overturned?
- Kim alabora oldu? - Yacine.
- Yacine...
- Yacine. - Bırakın beni!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]