English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / Yada'd

Yada'd translate Turkish

530 parallel translation
You are not taking out gold, silver, platinum... precious or semi-precious stones... other than the jewelry you brought with you?
Yanınızda getirdiğiniz mücevherler dışında dışarıya altın, gümüş, platin yada değerleri taşlar çıkarıyor musunuz?
We'll remain here... or we'll go out, as you wish, but... together.
Ya burada kalırız.. yada dediğiniz gibi dışarı çıkarız.. .. ama beraberce.
Well, after they force us off the road, they'll give us a choice, of either dying inside the car or coming outside and being eaten.
Şey, bizi yoldan çıkarırlarsa bize bir seçim verecekler... ya arabanın içinde öleceğiz... yada dışarı çıkıp yenileceğiz.
Kate, either we have a malfunction here... or there's too much interference on the outside.
Kate, bizde burada işlevsiz kaldık... yada dışarda çok fazla parazit var.
Or he'd look out and he, I don't know, he'd see the Po river and it would be the Nyle to him...
Yada dışarı baktı ve o, bilmiyorum belki Po nehrini ve belki de Nil nehrini...
Life - is it a one time event..... or is it something that's occurred lots of times throughout the universe?
Hayat-bir kerelik bi olaymıdır..... yada evrende defalarca tekrarlanan bir olaymıdır?
Do you realize that not many years ago, a fleeing kidnapper or bank robber could take one step across a state line and thumb his nose at us?
Farkında mısınız, daha yakın zamana kadar bir banka soyguncusu yada çocuk hırsızı eyalet dışına adım attığı anda bize hareket çekerlerdi?
This court is concerned with the life and death of Peter Carter, not with past history or present plumbing.
Bu mahkeme, Peter Carter'in ölümü yada yaşamıyla alakalıdır, geçmiş tarih yada günümüzün su tesisatıyla alakalı değildir.
"Every youngster who'd ever been turned down by a college or a summer camp."
"Yaz kampı yada üniversite tarafından reddedilen..." "... delikanlıyla ilgili herşeyi de. "
You must have known him for 15 or 16- - 18 years.
- Fred, ilk onu tanıdın.Onbeş yada onaltı yıldır onu tanıyorsundur - 18 yıl
Some days we'd hit with a quickie or a Western on Poverty Row and eat well.
- Bazı günler kısa metrajlı filmler yada bir konusu fakirlik olan... kovboy dizisi çekerdik
But I don't think I've met more than three women in my life
Ama hayatımda en fazla iki yada üç kadın tanıdım.
You write the long word on top of the page and under it, you write all of the short words you can make out of the long one
Uzun kelimeyi kağıdın başına yazıyorsunuz, aşağıyada bundan türetebildiğiniz kısa kelimeleri yazıyorsunuz.
I don't think one of you'd vote to make bank robbing or murder legal.
Sanmıyorum ki içinizden birisi bankalar soyulsun yada cinayet yasal olsun diye oy verecek.
Except maybe some guy's mother or somebody.
Bazılarının annesi yada yakını dışında.
Or maybe it's the moonlight.
Yada belki ay ışığıdır.
The manual for court-martial clearly states, "The trial judge advocate " should do his utmost to present the whole truth "and to oppose every attempt to suppress the facts or to distort them."
Askeri mahkeme yönergesi açıkça şunu belirtiyor "Askeri mahkemede avukat... gerçeği ortaya çıkarmak için elinden geleni yapmalıdır, ve karşı tarafın her hamlesine ya gerçeklerle yanıt vermeli, yada onları çürütmelidir."
The signs out back showed 30 or 40 unshod ponies.
Dışarıdaki izler 30 yada 40 nalsız atın iziydi.
You said we'd be staying another four or five days.
- Neden? Beş yada altı gün boyunca burada kalacağımızı söylemiştin.
I'd understand, if he had cancer or cirrhosis of the liver.
- Siroz yada Karaciğer kanseri olsaydı anlaşılırdı.
I though perhaps you'd gone for a drive or something.
Arabayla bir tur atmaya gittiğini yada başka bir şey için gittiğini düşünmüştüm.
Or if you'd rather settle the matter quietly, turn the concession at the ford over to him.
Yada bu meseleyi sessizce halletmeyi, nehrin sığ tarafındaki hakları bizim Patrona vererek.
You see, I'm concerned about how you two will get by on the road, and I'd like to be able to give you three or five ryo for your travel needs.
İkinizin bu yoldan nasıl geçeceğiniz konusunda endişeleniyorum..... ve size seyahat edebilmeniz için 3 yada 5 ryo vermek istiyorum.
Now. he's gotta get up another $ 500 to stay in or he's gotta bow out of the game.
Şimdi, bir 500 dolar daha bulup oyunda kalır..... yada oyunu dışında!
It's completely insulated from the outside world, but we send in agents carrier, if we need to retrieve or add a file.
Dış dünyadan tamamen izole edilmiştir ama bir dosya almamız yada eklememiz gerekirse bir ajan kurye yollarız.
Or I'd say that this was a fusty, pinched, no-good parcel of pig fodder.
Yada eskilerin dediği gibi, bu çimlenmez, domuz yemi için bile uygun değil demeliyim.
You clear out, or we throw you out.
Dışarı çıkın, yada biz atalım.
Inside that bastard a clown lives, and sooner or later, the clown will come out, because a clown is a clown and will always be a clown!
O aptalın içinde yaşayan bir soytarı var, ve er yada geç, o soytarı açığa çıkacak, çünkü soytarı soytarıdır, ve hep öyle kalır!
Now, we're going in there and we're coming out with that gold or we ain't ever coming out.
Şimdi, oraya giriyoruz ve altınla dışarı çıkıyoruz yada hiç çıkmıyoruz.
Either in or out!
İçten yada dıştan?
They must've chased all the hoboes out into the desert... or put them in the jail.
Bütün aylakları çölün dışına sürmüş olmalılar yada hapse tıkmışlardır.
Mister, perhaps you'd like a cigarette?
yada belki sigara?
Leary got suspicious but I didn't tell him where the money was because I knew he'd go straight to it, heat or no heat.
Leary şüpheleniyordu, ama ona paranın yerini söylemedim, çünkü er yada geç, doğruca almaya gideceğini biliyordum.
And it'd make no difference to them if I wasn't there
Gerçi varlığım yada yokluğum bir şey fark ettirmeyecek
So near to you, and I never knew that you'd married, or that my father had died, Of hunger.
- Sana yakın olabilmek içindi, evlendiğini yada babamın açlıktan öldüğünü asla bilmiyordum
Uncle, the men outside have either died... or defected.
Amca, dışardaki askerler ya öldü... yada kaçtılar,...
There can be only one ruler : you or me
Tek bir hükmeden olmalıdır : sen yada ben
Everyone will laugh at him. He'd have thought we won't escape too far. And we won't leave.
Belki kaçıp gittiğimizi sanıyor... yada bizi... yarın, doğum gününden sonra yakalamaya çalışacaktır
Maybe I know
yada tanıdığım biri de olabilirsin!
You'd rather she died or take us to look for the treasure?
ya kız ölecek... yada bizi hazineye götüreceksin!
I had to sit there while he warned me About keeping you in line Or i'd find myself in some juvenile court somewhere.
Senin yoldan çıkmaman için beni uyarırken, oturmak zorunda kaldım yada kendimi çocuk mahkemesinde bulacaktım.
Are you having a cargo of silk, leather goods or silver delivered from outside the border that you want me to send troops as an escort?
Sınır dışına yollayacağınız ipek kargosu yada.. gümüş teslimatı için Adamlarımın eskortluk... yapmasını mı istemeye geldiniz?
Is a coup d'état imminent... or even possible?
Bir darbe yakın mı... yada mümkün mü?
The eight men referred to in the last six lines are strangers to us and no one knows who they are and what they look like what weapons they use, this is the terrible part I have something to tell you, believe it or not
Şiirdeki bu 10 kişi... O suikastçileri ima eder... ama asıl kimlikleri ve... neye benzedikleri bir sırdır üstelik hangi silahı kullandıkları işin en korkunç kısmıdır! İster inan yada inanma, ama sana söylemem gerek ;
I'd like to be more certain about my criteria to know good from bad I'm a non-problematic dreamer and optimist I'd like to escape the town to live with nature and animals
İyi yada kötü, kriterlerim hakkında... emin olmak istiyorum. Ben sorunsuz, iyimser, birazda hayalperestim. Şehirden kaçıp doğanın içinde yaşamak istiyorum.
Well, sir, if you were at this station and wanted to get out of the country, you could go to Holyhead or Liverpool or Glasgow and then catch a ferry to Ireland.
Efendim, eğer bu istasyondaysanız ve ülke dışına çıkması isteniyorsa, Holyhead veya Liverpool yada Glasgow üzerinden çıkardınız ve İrlanda'da kayıkta yakalardınız.
"One should work to love, or love to work."
" Bir kimse sevmek için çalışmalıdır, yada çalışmayı sevmelidir.
Thousands of years ago it crashes and this thing... gets thrown out or crawls out and it ends up freezing in the ice.
Binlerce yıl önce bu şey çarpıyor ve bu Şey... dışarı fırlıyor yada sürünerek dışarı çıkıyor ve buzun içinde donuyor.
Or maybe it's just another case of suicide.
Yada başka bir intahar vakasıdır.
Where to and how long I'd run, I don't know
Nereye yada ne kadar koştuğumu ben bile bilmiyordum.
Where to and how long I'd run, I don't know.
Nereye yada ne kadar koştuğumu ben bile bilmiyordum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]