English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / Yaga's

Yaga's translate Turkish

72 parallel translation
Anytime you're hard up for a couple of gallons of lube oil, you just let me know.
Ne zaman bir iki litre yağa sıkışırsan bana haber ver.
Look at that oil.
Şu sızan yağa bak.
You dip it in cooking oil, stick it in the microwave, cook it for 15 minutes.
Sıvıyağa batır ve mikrodalgaya koy, 15 dakika pişir.
Please stand for the rendering of military honours.
Lütfen şehidimizin anısına yağa kalkar mısınız?
Are you gonna get hold of him or not?
Yağa dikkat et! Onu bulacak mısın, bulmayacak mısın?
If I cooked that, it would turn to oil.
Pişirsem sıvıyağa dönüşecek.
When Tita felt Pedro's burning gaze on her bare shoulders... she understood exactly how raw dough must feel... when it comes in contact with boiling oil.
Tita çıplak omuzları üzerinden Pedro'nun yakıcı bakışlarını hissettiğinde... pişmemiş bir hamurun kızgın yağa... değdiği andaki hislerini anladı.
Baba Yaga was steel teeth... and could bite trees
Babi Yaga'nın dişleri demirdendi ve onlarla ağaçları ısırabiliyordu.
Can I get tuna in oil instead of water?
Bir ricada bulunabilir miyim? Suya değil de yağa yatırılmış ton balığı alabilir miyim?
You've been working on a vaccine against the black oil.
Siyah yağa karşı bir aşı üzerinde çalışıyordun.
I need grease... and I need fries... and a Big Gulp.
Yağa ihtiyacım var. Kızarmış patates ve hamburgere.
# # [Singing ] [ Popcorn Popping]
# Sıcak yağa batırıldım # # Gelin bakın # # 230 derece ateşim var #
I feel like I've been basted!
Yağa bulanmış gibi hissediyorum!
Fear rolled in fat. wrapped in arrogance.
Yağa rulolanmış ve kibirle sarılmış korku.
Pilot says, run like a... a scalded kepnetz.
Pilot ise kızgın yağa batırılmış kerkenez gibi kaç diyor.
What's up with this oil today?
Ne oluyor bu yağa bugün?
add some paprika, but you must be really careful with it because if you put it in real hot oil it will burn and becomes bitter... then you add the pig's trotters and water...
Biraz da kırmızı biber ekledin mi... Fakat bunda çok dikkat etmelisin. Eğer çok kızgın yağa eklersen yakabilirsin.
They got jumbo shrimp, batter-dipped shrimp, tempura shrimp...
Devasa karides, yağa bulanmış karides, sebzeli karides...
Plump juicy rasgullas. Piping hot gulabjamuns, cashew-nut sweets. Covered with gold leaf.
Beyaz limonlu parfeler, sıcacık börekler, dışı altın kaplamalı maun şekerleri, yağa batırılmış sarı ladular.
And you could insulate your house with the amount of fat i'm gonna suck out of your hips and your ass.
Bir evin dış sıvısını yapabilecek kadar, yağa oluştuğunu görüyorum. Kalçaların ve popondan yağı fışkırıyor.
The people in my city have gotten fat from too many feasts... so I hope you like your chicken with no skin.
Şehrimdeki insanlar, fazla yemekten çok yağa bağladılar. Umarım bu derisi alınmış tavuğu beğenirsiniz.
- Get back, you oil-thirsty parasites!
- Geri çekilin, yağa susamış parazitler!
With perseverance and determined strokes, he had churned that cream into butter and hopped out.
Azimle ve kararlı darbelerle... kaymağı yağa çevirmiş ve dışarı zıplamış.
What have you got to confess to that anointed pederast?
Kutsal yağa bulanmış o oğlancıya çıkaracak ne günahın var?
Krillitane life forms can't handle the oil! That's it!
Krillitane yaşam formları, bu yağa dokunamıyor!
No, they put extra salt in everything, bread, butter, it's something else...
Hayır, ekmeğe, yağa, her şeye fazladan tuz katıyorlar... Başka bir şey olmalı.
With this German dye, there's no need.
Şu Alman boyası olunca, yağa gerek kalmıyor.
Of course you can't really tell until it's in the oil.
Tabii yağa girene kadar pek anlaşılmaz.
Sometimes you can't tell until it's in the oil.
Bazen yağa girmeden anlaşılmaz.
Deep boiled snakes in oil with ginger and green onion.
Zencefilli yağa batırılmış yeşil soğanlı yılan.
Let me guess... naked and covered in some kind of cooking oil?
Dur tahmin edeyim. Çıplak ve bir tür yağa bulanmış halde mi?
, uses an oil-immersion lens to achieve a magnification of 1, OOO
Yağa batırılmış bir lens kullanarak 1,000 kere büyütülerek - -
Okay, now we need some hot oil.
Şimdi kızarmış yağa ihtiyacımız var.
Smothered in grease...
Yağa bulanmışım...
Baba Yaga, and yeah she's horrible!
Baba Yaga, ayrıca evet, kadın korkunç bir şey!
What's the deal with this Baba Yaga chick anyway?
Bu Baba Yaga denen hatunla anlaşma nedir ki?
Baba Yaga only grants pleas when there's an intense emotional connection between the wounded party and her, um, target.
Baba Yaga yalnızca mağdur tarafla hedefi arasında duygusal bir bağ varsa ricaya yanıt verir.
Baba Yaga has your human so what?
Baba Yaga insanını almış ne var yani?
I could sneak you into Baba Yaga's cottage.
Seni Baba Yaga'nın evine gizlice sokabilirim.
Your powers won't help, you won't survive the trip to Baba Yaga's realm.
Güçlerinin bir yararı yok, Baba Yaga'nın diyarına giderken hayatta kalamazsın.
You have to be unconscious to enter Baba Yaga's world.
Baba Yaga'nın dünyasına girmek için baygın olmalısın.
Scuttling around every day soaked in grease.
Her gün yağa batmış halde dolaşmak.
- It's like that ball was coated in butter.
Topu yağa batırmışlardı sanki.
You see an oil-soaked gull, just keep on walking.
Yolda yağa bulanmış bir martı görürsen yürümeye devam et.
Eagle one, we couldn't get in Baba Yaga's house.
Kartal bir, biz Baba Yaga'nın evine giremedik.
And now, let's see who Baba Yaga really is.
ve şimdi, gerçek Baba Yaga kimmiş görelim.
He was using Baba Yaga's house to smuggle stolen Fabregé eggs into the country.
Ülkeden Fabregé yumurtalarını kaçırmak için Baba Yaga'nın evini kullanıyordun.
To make this holy bomb, you will need a vat of blessed oil mixed with the flowers of the saints.
Bu kutsal bombayı yapmak için, azizlerin çiçekleriyle karıştırılmış bir fıçı kutsanmış yağa ihtiyacın olacak.
4,000 years ago, warriors disoriented their enemies by setting fire to bushels of straw soaked in grease and turning them into smoke bombs.
4 bin yıl önce savaşçılar, düşmanlarının aklını yağa batırılmış samanları yakarak elde ettikleri duman bombaları ile karıştırıyorlardı.
Ice Bear needs fat.
Kutup Ayısı'nın yağa ihtiyacı var.
- You think you're ordering something healthy... - ( Clears throat )'cause it's a fish, and then by the time they sneak all that butter in there, you've got this...
Balık olduğu için sağlıklı bir şey söylediğini sanıyorsun ama. ama balığı yağa yatırıyorlar ve- -

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]