English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / Yakety

Yakety translate Turkish

29 parallel translation
Yakety, yakety yak. Mad as a wet hen she was.
Islak tavuk gibi çıldırmıştı
We can yakety-yak till next Tuesday.
Gelecek salıya kadar gevezelik edebiliriz.
- I don't know about the rest of'em, but I'm gettin'tired of this yakety-yakkin'.
- Son olanlarla ilgili bilemiyorum, ama bu boş laflardan sıkıldım.
Sits around all day, listens to a lot of yakety-yak.
Bütün gün orada burada oturup, dırdırları dinlemeyi çekemez.
Yakety, yakety, yak. At least he doesn't talk... when he doesn't have something to say.
En azından, söyleyecek bir şeyi olmadığında, konuşmazdı.
'# Yakety yak, don't talk back
# Car car car, cevap verme #
-'# Yakety yak, don't talk back - ( Mouths )
# Car car car, cevap verme #
'# Yakety yak, don't talk back - ( Mouths )
# Car car car, cevap verme #
-'# Yakety yak, yakety yak - # Bum-bum-bum, b-bum-bum-bum-bum
- # Car car car, car car car # - # bom bom bom
-'# Yakety yak, yakety yak - # Bum-bum, bum-bum-bum '# Yakety yak, yakety yak... #'
- # Car car car, car car car - # bom bom bom # car car car, car car car... #
Take out the papers and the trash or you don't get no spending cash if you don't scrub that kitchen floor you ain't gonna rock and roll no more yakety-yak don't talk back
"Kağıtları alın ve çöpe atın." "Yoksa harcayacak paranız olmaz." "Mutfakta yerleri silmezseniz"
Take out your papers and your trash or you don't get no spending cash if you don't scrub the kitchen floor you ain't gonna rock and roll no more yakety-yak yakety-yak don't talk back
"Kağıtları alın ve çöpe atın" "Yoksa harcayacak paranız olmaz" "Mutfakta yerleri silmezseniz"
Yakety-yak, God's talking back!
Tanrı cevap veriyor!
There's a yakety-yak streak that runs through this family.
Bence bizim ailede boş konuşma geleneği var, derim.
All right, enough of the holiday yakety-yak.
Tamam, bu kadar boş laf yeter.
But before we get underway, we need you to ease up on the yakety-yak.
Ama başlamadan önce, ısrarcı konuşmanı biraz azaltmanı isteyeceğim.
Yakety-yak, don't talk back
La la la keyfine bak
Look, she gave me this lame story about the car being her brother's, and that she had lost her license, but she has his license, and yakety-yak.
Bakın, kadın bana aracın erkek kardeşine ait olduğuna dair tuhaf bir hikaye anlattı, ve ehliyetini de kaybettiğini söyledi, ama kardeşinin ehliyetinin kendisinde olduğunu söyledi, konuşarak başımı şişirdi.
Dax, at yakety-yak, you're the greatest.
Dax, ısrarcı konuşuyorsun, bir numarasın.
Come on, a little less "yakety-yak," and a little more "hello!" Let's get going.
Daha az sızlan, birazcık hızlan. Yürümeye devam...
What I mind is back-seat yakety-yak while I'm trying to watch a movie!
Filmimi izlerken arka koltuğa oturup da çenesi düşenlere ne aldıracağım ki!
He hasn't stopped, yakety-yakety-yak!
Hiç durmadı. Cak, cak, cak.
I'm sure you're used to dudes going all, you know, yakety-yak, but I'm - - I'm not really into that.
İnsanların deli gibi konuşmasına alışkınsındır. Ama ben bundan pek de hoşlanıyor değilim.
Yakety, yakety, yak.
Zırva, zırva, zır.
We got it up there, thank you, yakety-yak.
Hepsini aldık, teşekkürler yünlü şey.
Yakety-yak, yakety-yak, yak, yak. You know, huh?
Anladın sen anladın.
It worked out great for... ( "Yakety Sax" playing )
Şeyler gibi sorunsuz olacaktır...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]