Yakuza translate Turkish
849 parallel translation
A yakuza never breaks his word.
Bir yakuza sözünden asla dönmez.
Yakuza power is nothing but a myth.
Yakuzaların kuvvetli olduğu yalnızca bir masal.
A yakuza never worries about himself.
Bir yakuza asla kendini düşünmez.
That I could make him leave his life as a yakuza.
Onu bir yakuza olarak yaşamaktan vazgeçirecektim.
But yakuza will always do the wrong thing in the end.
Gel gör ki, yakuzalar sonunda hep yanlışı yapar.
There's a yakuza who comes by sometimes.
Onu görmeye gelen işe yaramaz bir adam.
He mentioned his yakuza friend manages that hotel, or something like that.
Evet. Sei orada yönetici olduğunu anlatmıştı.
You disguised yourself as a samurai like an actor in a cheap comedy in an attempt to evade the police and cover up your true identity as a yakuza.
Ucuz komedilerdeki bir aktör gibi kendini bir samuray olarak gizledin. Polislerden kurtulmak ve gerçek kimliğini bir gangster olarak saklamak için.
For the sake of a meaningless war between yakuza clans,
Gangster çetelerinin anlamsız savaşı adına,
I was so absorbed in drawing swords and killing people, that I entered the Yakuza.
Kılıç kullanmaya ve adam öldürmeye o kadar yoğunlaştım ki Yakuza'nın içine girdim.
But this has to be settled in the Yakuza way.
Ama bu iş Yakuza yollarıyla halledilmeli.
I will leave the yakuza.
Yakuza hayatını bırakacağım.
But lchi-san listened to me just now, and has sworn to me, that he'll throw away his sword, and leave the Yakuza.
Ama lchi-san beni dinledi ve bana yemin etti bugünden itibaren kılıcını bırakacak ve Yakuza hayatına son verecek.
Wash yourself of being a Yakuza, or draw your sword.
Bir Yakuza olarak kendini temizle ya da kılıcını çek.
An offense to a Yakuza must be avenged.
Bir Yakuza'ya saldırmanın öcü alınmalı.
Your last fight as a Yakuza will be called by odds and evens.
Yakuza olarak son dövüşün, tek ve çift olarak anılacak.
You still act like yakuza off the street.
Hâlâ caddelerdeki yakuzalar gibi davranıyorsunuz.
My mother is nothing but a yakuza.
Annem Yakuzadan başka birşey değil.
But I'm not going to mourn you, to live as a Yakuza does, you must be ready to die.
Bir yakuza gibi, ölüme hazır yaşaman gerektiği için, yasını tutmayacağım.
The blind type who killed the Yakuza brother Kisuke.
Yakuza kardeşimiz Kisuke'yi öldüren kör adam.
Yes, of Yakuza, but 5 years ago it was taken by Sakichi's heir.
Evet, Yakuza'nındı, ama 5 yıl önce Sakichi'nin varisi tarafından alındı.
I am Zatoichi, a masseur Yakuza.
Ben Zatoichi, masör bir Yakuza.
But I'm a Yakuza, so she married a carpenter.
Ama ben bir Yakuzayım, Bu yüzden o da bir marangozla evlendi.
Yakuza honour or not, everybody is black hearted.
Yakuza şerefi olsun olmasın, herkes kötü kalpli.
It's ruining the reputation of the whole Joushu Yakuza.
Bu bütün Youshu Yakuza Ailesi'nin itibarını zedeliyor.
A weakling has his territory taken away, that's the Yakuza law.
Acizlik yapmak bölgesini kaybettirir, bu bir Yakuza kanunu.
I shouldn't have been born a Yakuza heir!
Bir Yakuza varisi olarak doğmamalıydım.
I'm nothing but a blind Yakuza criminal.
Ben kör ve suçlu Yakuza'dan başka birşey değilim.
On top of that, you're a yakuza and a drifter.
Bunların ötesinde gezgin bir suçlusun.
Do you want him to grow up to be a yakuza and a drifter like yourself?
Büyüdüğü zaman senin gibi bir suçlu veya gezgin olmasını mı istiyorsun?
Friend or not, he's a yakuza at heart.
Dostumuz ya da değil, kalbinde haydutluk var adamın.
Being blind doesn't seem to have kept you from being a yakuza.
Kör olmak, haydut olamayacağını göstermez.
This girl tells me he's a yakuza who goes by the name of Zatoichi.
Bu kız bana, onun Zatoichi adında bir haydut olduğunu söyledi.
We don't need yakuza to help us out.
Bize yardım etmesi için haydutlara ihtiyacımız yok.
It was also early in the morning around the first of this month. It was still pretty dark, so he couldn't see very well, but he says he saw an older man and a young yakuza type having a very heated exchange by a pond outside the village.
O sabahın erken saatlerinde, hava henüz karanlıkken, köyün dışındaki gölün yanında serseri bir genç ile yaşlı bir adam tartışıyorlarmış.
A yakuza who joins hands with the magistrate is lower than low.
Kendi isteğiyle yöneticinin yanına katılan bir gangster aşağılığın önde gidenidir.
It's because of men like that that people treat yakuza with scorn.
Bunun sebebi böyle insanlar gansgterlere hor görerek muamele eder.
I don't think you know what it means to be a yakuza.
Sanıyorum ki sen gangster olmanın ne demek olduğunu anlamamışsın.
It's not the place of a yakuza to go strutting around in broad daylight like he owns the world.
Bir gangster hiçbir zaman etrafta hindi gibi kabararak dünyanın hakimi olduğunu sanmaz.
A proper yakuza bows his head and politely yields the way to the common folk.
Doğru dürüst bir gangster başını eğer ve sıradan halka kibarca uyum sağlar.
It's scum like you who give yakuza a bad name.
Senin gibi düzenbazlar yüzünden gangsterlere bu kadar kötü gözle bakılıyor.
Forget the yakuza code, or even obligation or face.
Yakuza yasalarını unut, yükümlülük ya da tahammül sınırlarını da.
I don't think your brother was really a yakuza.
Kardeşinin gerçek bir yakuza olduğunu sanmıyorum.
So, the blind masseur staying at Okichi's is called Zato no ichi, and he is a very strong yakuza, well known throughout Japan.
Öyle ki, Okichi'de kalan kör masör ; Zato no ichi denilen çok güçlü bir yakuzadır. baştan başa Japonya'yı dolaştığıyla tanınır.
I thought the yakuza gave travelers free meals and lodging.
Mafyanın yolculara bedava yiyecek ve yatacak yer verdiğini sanmıştım.
And this is the home of the yakuza.
Burası da mafya evi.
And the yakuza led the riot.
Hem de mafya öncülüğünde.
I haven't seen a single yakuza in 20 days.
20 gündür bir tek mafya üyesi görmedim.
Neither the wild grass nor yakuza can take root here anymore.
Artık ne yabani otlar ne de mafya tutunabilir burada.
Maybe samurai can grow where yakuza can't.
Mafyanın gelişemediği yerde samuray gelişir belki.
Damn yakuza!
Lanet mafya!