Yates's translate Turkish
112 parallel translation
Whatever Yates decides, he's got to get you out of here by dawn.
Yates gün doğmadan seni buradan çıkarsın.
Alan Yates, director famous for his documentry's on Vietnam and Africa.
Alan Yates, Vietnam ve Afrika hakkında yazdıklarıyla ünlü.
Well the Yamamomo's understood how important these film cans were to Alan Yates'crew
Bu film kutularının Alan Yates ve ekibi için ne kadar önemli olduklarını.
MARY JO, WHERE'S MY COFFEE? SORRY, MS. YATES.
Mary Jo, kahvem nerede?
It's Yeats.
Yates'ten.
That's Mr Yates.
Bu Bay Yates.
Oh, that's right- - Captain Yates got in this morning.
Doğru ya bu sabah kaptan Yates gelmişti.
It's Captain Yates.
Kaptan Yates.
Five months ago, Captain Yates was hired by the Bajorans to carry cargo to their outlying colonies.
Beş ay önce, Kaptan Yates Bajoryalılar tarafından dış kolonilere yük taşımak için işe alındı.
The group he was travelling with left him to recover with Yates who then deserted him as well.
Birlikte seyahat ettiği arkadaşları... Tom'u iyileşsin diye Yates'le birlikte bırakmışlar ama o pek iyi refakatçi olamadan kaçmış.
- Let's go, Yates!
- Gidelim, Yates!
- I'm telling you now. Yates, no way that was a touchdown, baby. That was a fucked-up call.
O gol değildi, yanlış düdüktü.
It's all over. Yates, 36 packs you owe me.
Yates, bana 36 deste sigara borçlusun.
Uh, that's- - That's Yates.
Yates.
- Where's Yates'cell?
Yates'in hücresi nerede?
- Sir, I think that's Yates.
Komutanım, galiba bu Yates.
Slumlord Alan Yates cut off heat to his tenants last week.
Slumlord Alan Yates geçen hafta kiracılarının ısısını kesti.
Although Mr. Yates did respond to my persuasive argument and got the tenants'heat back on.
Yine de Bay Yates tartışmamıza karşılık verdi ve kiracıların ısısını geri açtı.
- Well, we got Yates's brother.
Yates'in kardeşi elimizde.
It's the kind of hot button issue that Barbara Yates lives for.
Barbara Yates'in peşinde koştuğu türden bir olay.
I want Barbara Yates's coverage of the 4400 to stop. What do you mean "stop"?
- Barbara Yates'in, 4400'le ilgili haberlerinin durmasını istiyorum. - "Durmak" derken?
Now you've worked for Barbara Yates for a long time, since the beginning, and I'm guessing that you know where the bodies are buried.
Barbara Yates ile en başından beri çalışıyorsun. Cesetlerin nerede gömülü olduğunu bildiğini düşünüyorum. Bana bir harita çiz.
It's just her style.
Yates'di. Bu onun tarzı!
Underneath her is Richard Yates, he's one of my favorites.
O'nun altındaki ise Richard Yates, Favorilerimden biridir.
So did Yeats in his famous poem, "Leda and the Swan."
Yates da en ünlü şiiri olan'Leda ve Kuğu'da aynısını yaptı.
Deputy D.A. Thomas Yates.
- Savcı Yardımcısı Thomas Yate.
Well, that seems like a colossal waste of your time, Mr. Yates, but we are running him down the flagpole, and that's all there is to it.
Desene haybeye zaman harcıyorsun Bay Yates. Oysa biz onu enselemek için kovalıyoruz ki işin sonu budur.
I think maybe you should ask Mr. Yates the terms.
Bence şartlarını Bay Yates'e sormalısınız. Beni gizlilik hakkı bağlıyor.
I appreciate you sharing this information with me, Mr. Yates, and your passion for getting the Duttons, but the M.O. for Christine's murder is for more violent than those of Albert and Angelina.
Bu bilgiyi paylaşmanı, Dutton'ları enselemek için olan tutkunu takdir ettim Bay Yates. Fakat Christine'in öldürülüş şekli Albert ve Angelina'ya oranla çok daha vahşice. Daha plansız.
He might've decided that the deal that was being offered by Mr. Yates wasn't so bad, and the person he was protecting might have thought, "Gee, looks like Albert's getting cold feet. " Maybe i should hang him from a flagpole on the back terrace. "
Koruduğu kişi de Albert'm çatırdadığını anlayıp onu arka terastaki göndere bayrak niyetine astı.
After Mr. Yates here offered Albert a deal, you transferred that money out of Albert's account and into one held by Dennis, and why would you have done that unless you knew Albert was going to die?
Bay Yates, Albert'a anlaşma önerince parayı onun hesabından çekip Dennis'inkine yatırdın. Albert'ın öleceğini bilmesen, bunu yapar mıydın?
For 26 months, the early'80s, these vics and Walter Resden lived with foster parents Morris and Helen Yates.
80'lerin başlarında bu kurbanlar ve Walter Resden 26 ay koruyucu ebeveynleri Morris ve Helen Yates'in yanında kalmış.
And you were arrested for choking your foster father, Morris Yates?
Ve koruyucu baban Morris Yates'in boğazını sıktığın için tutuklandın değil mi?
But my client's name is Charlotte Yates.
Ama müşterimin adı Charlotte Yates.
He's in the house.
- Yates mi?
Chief Yates, there's not much of a case file yet.
Şef Yates, henüz tam bir dava dosyamız yok.
Looks like chief Yates won himself a title back in the day.
Sanki Şef Yates kupayı kendisi alacakmış gibi..
She's Andrea Yates.
Onun adı da Andrea Yates. Gördün mü?
But first, Andrea Yates, you must separate the child from her father.
Ama ilk önce Andrea Yates,... çocuğu babasından ayırmalısın.
Photo byline was an erin yates.
Fotoğraf sanatçısının adı Erin Yates.
You mean whoever's posing as erin yates.
Erin Yates kıIığına bürünen kişi demek istiyorsun.
Someone at the lab tipped off yates that I had made a positive dna match to his boy off michelle's rape kit.
- Neden? - Laboratuvardan biri Yates'e DNA sonuçlarının oğlunun Michelle'ye tecavüz eden kişi olabileceği bilgisini uçurmuş.
And if yates could come at me like he did, that - - that might explain what happened to this girl, which is why I should turn this case over to you, why I sought out your opinion.
Eğer oğlunun Yates'e gittiği gibi o da bana gelseydi kızın başına gelenler gün ışığına çıkardı. Bu yüzdendir ki, davayı sana devretmek istiyorum. Bu yüzden fikrini almak istiyorum.
T make sense not to notify me that com ates'son is being investigated for rape? Actually, chief, now it's murder.
Tamam, Başkomiser Yates'in oğlunun bir tecavüz davasında zanlı olacağı hayatta aklıma gelmezdi.
Which brings us to darren yates ¡ ª senior class secretary, b-plus student, well-rounded, well-liked, regular prince of a fellow.
Ki bu da bizi Darren Yates'e götürdü. Son sınıf sözcüsü, B + bir öğrenci, çok yönlü ve popüler.
Let's ask... Audrey Yates.
Audrey Yates'e soralım.
- That's Doc Yates.
- Bu doktor.
- Something got to Doc Yates.
- Birşey doktora saldırmış.
- You sure it's not the same rogue critter that got Doc Yates?
Doktora saldıranlarla aynı olabilir mi?
Reviewing ICE's protection detail. Scouring the grounds with Agent Foster-Yates.
- Gümrük ve Göçmen Dairesi'nden Ajan Foster-Yates'le birlikte evin bahçesini dolaşıyor.
He did not get out this way. FOSTER-YATES :
Adam bu taraftan kaçmamış.