English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / Yatta

Yatta translate Turkish

239 parallel translation
There's not much difference being on a yacht or on the Albany night boat.
Bir yatta olmayla Albany feribotunda olmak arasında pek bir fark yok.
I give it all back to you, Blackie, including the yacht.
Hepsini sana iade ediyorum Blackie, yatta dahil.
I certainly should have known it in Jacksonville and on the yacht.
Bunu Jacksonville'de ve yatta anlamış olmalıydım.
- You ever work on a yacht?
- Hiç bir yatta çalıştın mı?
It says Mr. Grisby wants to spend the night on a yacht and asked me to drive him there.
Orada yazdığına göre, Bay Grisby geceyi yatta geçirecekti. Onu oraya götürmemi istedi.
To a big white yacht with Alberto Bravano?
Büyük, beyaz bir yatta Alberto Bravano'ylamı olacam?
Where I come from, a girl just doesn't spend the night on a yacht and then stay for breakfast.
Bizim orada kızlar geceyi yatta geçirip sonra da kahvaltıya kalmaz.
Just the three of you on that great big boat.
O harika yatta yalnız üçünüz olacaksınız.
The basic patent rights on this notion brought a good steady income, more than enough to cover his losses on horses, and women, most of whom were courted on a yacht called "The Harem".
Bu fikrin patent hakları, düzenli, iyi bir gelir sağladı, at yarışlarındaki kayıplarını karşılamaya ve kadınlara para harcamaya yetti de arttı bile. Bu kadınların çoğuyla da "Harem" adlı bir yatta birlikte oldu.
He died mysteriously at the age of 91 aboard a yacht, "Harem III".
"Harem 3" adlı yatta, 91 yaşındayken esrarengiz bir biçimde öldü.
Oh, I think it will be perfect on the yacht.
Yatta harika olur bence.
It comes from a Honolulu newspaper found on the derelict yacht.
Bu haberler sahipsiz yatta bulunan Honolulu gazetesinde yer alıyor.
Mr. Arden, as I understand it your wife, Ellen, was aboard a yacht in a trans-Pacific yacht race...
Bay Arden, anladığım kadarıyla eşiniz Ellen, Pasifik ötesi yat yarışında bir yatta bulunuyormuş...
- Yes, I like to go shopping.
Alışveriş yapmak beni eğlendiriyor. Bazen, yatta yemekleri ben pişiririm.
- Does he live aboard the yacht?
- Yatta mı yaşar? - Hayır. Adada bir evi var.
Are you sleeping aboard tonight?
Bu gece yatta mı uyuyorsunuz?
Interesting.
- Bu gece yatta uyuyup uyumayacağımızı sordu.
Good service aboard this yacht.
Bu yatta servis çok iyi.
- Drip, sir? An oil leak.
Evet, ve yatta olan benim.
- While I'm doing that, you search the yacht.
- Ben içerideyken, siz de yatta arama yapın.
- We told them that you were on a yacht.
- Onlara, senin yatta olduğunu söyledik.
Do you think there's a homosexual aboard the yacht?
Sence yatta bir homoseksüel var mı?
My invitation was for a week on the yacht.
Benim davetim yatta bir hafta üzerineydi.
You felt you were safe because no one else on board drank bourbon... which, incidentally, you don't pour out of a porthole... and then toss the bottle overboard. Your pour it down a drain.
Sen kendini güvende sanıyorsun çünkü yatta kimse bourbon içmedi... tesadüf olarak, şişeyi pencereden dışarı atmadın... ve boşalttın ve şişeyi fırlattın.
I hope you're not too late.
O şu anda bir yatta, Odalisque'de. - Prens Hassan'ın himayesine girdi. - Yola çıktı mı?
There's a party on the boat.
Yatta bir parti olacak
Say about 1 2 : 00 on the yacht?
Saat 12 : 00'de yatta, ne dersiniz?
I hate to be a bother to you, ma'am, but, uh, Ethan Cragg just towed in that yacht.
Sizi üzmekten nefret ediyorum, bayan ama Ethan Cragg o yatta az önce çekici ile çekildi.
Hey, you know, when this is all over, I'm gonna invite you guys on the yacht for a weekend.
Hey, bütün bunlar bittiğinde, bir hafta sonu sizi yatta ağırlayacağım.
We much prefer to live on the yacht.
Biz de yatta yaşamayı tercih ediyoruz zaten.
Living in a yatch, you're pretty fancy, ha?
Yatta yaşamak çok lüks değil mi acaba?
Well,'tis better to have loved and lost... yatta, yatta, yatta.
Şey... aşık olmak ve kaybetmek iyidir.. yatta, yatta, yatta.
I hate him. - Tell me what happened on that boat.
- Bana yatta olanları anlat.
Several fishermen are reported missing as are two people aboard a yacht.
Birkaç balıkçının kayıp olduğu bildirildi Yatta bulunan iki kişi.
You do your job, I do mine, yatta, yatta.
Sen kendi işini yap, bende kendiminkini, yatta, yatta.
How come not that yacht?
Neden o yatta değil?
If I couId have gotten hold of the Mick's checkbook... we'd be having this discussion on a yacht.
Mick'in çek defterin elime geçmiş olsaydı... bu konuşmayı bir yatta yapıyor olurduk.
BECAUSE HE WAS CLEANING IT? BECAUSE OF ME.
Yatta temizlik yaptığı için mi?
My wife and I will have our Margaritas on the yacht.
Karım ve ben Margaritalarımızı yatta içeceğiz.
She spends all of her extra time with her family on a yacht in the South of France.
Boş vakitlerini ailesiyle birlikte Fransa'nın güneyinde, yatta geçirir.
Robert and I went to bed on the fold-out couch.
Robert ile ben aynı çek-yatta yatardık.
- You know, when you were kids and you slept on the pull-out couch together.
Biliyorsun, çocukken çek-yatta beraber yattığınız zaman.
We never slept on a pull-out couch together.
Biz hiçbir zaman bir çek-yatta beraber yatmadık.
- Have you been yachting?
- Yatta mıydın?
America Online logged over a half a million hits in 24 hours at an unauthorized website featuring Tina Menzhal relaxing topless aboard a yacht owned by Canada's ambassador to the United Nations, Blaine De Castillon.
America Online, Kanada'nın BM Büyükelçisi Blaine De Castillion'a ait bir yatta Tina Menzhal'in üstsüz güneşlenirken resimlerini yayınlayan izinsiz bir web sitesinde son 24 saatte yarım milyonun üzerinde tıklama olduğunu kaydetti.
After all, Bertha did turn me off the yacht.
Bertha da beni yatta ispiyonladı.
If anyone's wondering where Joel Solinski is, his bullet-riddled body is lying below deck on board the Andrea Marlene in Seattle harbor.
Joel Solinski'nin nerede olduğunu merak ediyorsanız, Seattle limanında Andrea Marlene adında bir yatta vücudu kurşunla dolu olarak güvertede yatıyor.
If anyone's wondering where Joel Solinski is, his bullet-riddled body is lying below deck on board the Andrea Marlene in Seattle harbour.
Joel Solinski'nin nerede olduğunu merak ediyorsanız, Seattle limanında Andrea Marlene adında bir yatta vücudu kurşunla dolu olarak güvertede yatıyor.
Soon you'll be on a yacht with your daughter, eating bonbons.
Yakında kızınIa bir yatta doIaşıp, güzeI bir hayat süreceksin.
On the couch.
Çek yatta.
- My pleasure.
Yarın saat 5'te yatınızda olurum. Yatta.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]