Yawns translate Turkish
153 parallel translation
- What will you do, between yawns?
- İki dağın arasında ne yapacaksınız?
Tell me what you've done that hell yawns before you.
Cehennemin kapılarını ağzına kadar açacak ne yaptın, anlat bakalım.
Most unfortunate of 10 sons with a hunger that yawns day and night.
10 erkek çocuktan en talihsiziyim gece gündüz açlık çekerim.
The pit yawns for them.
Mezar, ağzını onlar için açıyor.
Mrs. Castro yawns her way through cocktail parties, is bored silly at canasta tournaments, falls asleep at gala concerts.
Bayan Castro kokteyl partilerini esneyerek geçirir, kanasta turnuvalarında sıkıntıdan patlar, şenliklerde uyuyakalır.
To hide yawns and be standing the whole day.
Esnemeleri gizleyerek ve gün boyu ayakta durmak.
Then this detective, he just yawns.
Sonra, dedektif sadece esnedi.
Yawns.
Esnedi!
[Yawns]
[Esniyor]
[Yawns]
[esniyor]
Three yawns and the opera would fail the same night.
Üç esnemede ilk geceden opera bir hezimet olurdu.
Two yawns, within a week at most.
2 esnemede, bir hafta ancak dayanır.
Pasqualone yawns into the blue sky.
Pasqualone bir delik açtı mavi gökyüzünde.
Pasqualone yawns into the blue sky.
"Pasqualone bir delik açtı mavi gökyüzünde."
And always practice moaning to cover up your yawns.
Ve esnemelerini kapatmak için inlemeyi de unutma.
Let's go in the shade. ( MARY YAWNS ) We'd like to order something to drink.
Gölgeye gidelim.
( MARY YAWNS ) I'm boring you.
Son. " Seni sıkıyorum.
BLACK AND SASSY. [Yawns]
- Kahveni nasıl alırsın?
- GLORIA YAWNS - Morning, all.
Günaydın, millet.
( Yawns ) But I'm not tired.
Ama yorgun değilim.
- [Yawns] - Oh, I see.
Evet, anlıyorum.
I can't work with someone who yawns and comes in late.
Esneyen ve geç kalan biriyle çalışamam.
[Yawns] Oh, boy, what I wouldn't do for a cup of coffee.
Oh, bir fincan kahve için neler yapmazdım.
[Yawns] Can't quit... now.
Şimdi... bırakamam.
And I really like smelling his cat breath when he yawns.
Ve esnediği zaman gerçekten kedi nefesini koklamaktan hoşlanırım
Monitoring camera, he yawns.
Kayıttaki kameralar.
[Yawns] Why bother?
Niye ki?
Knows nothing about art and yawns before masterpieces.
Birincisi, sanattan hiç anlamıyor. Başyapıtların karşısında esniyor.
[Yawns] You wanna hold it for a while?
Biraz da sen tutmak ister misin?
- Well done to that. - ( Yawns loudly )
İyi iş başardık.
[Yawns]
Sıkıcı.
I love smiles... and the yawns.
Gülüşleri seviyorum...
§ Time to stop § - § All that buzzing and § - [Yawns]
# Vızıldamaktan # # ve sokmaktan #
I'll sue! [Yawns] Well, now it all makes sense.
Sizi mahkemeye vereceğim! Şimdi her şey anlaşılıyor.
[Yawns]
Şükran Günü.
[Narrator ] Fans reacted to these... - slapdash episodes with yawns. - [ Man Yawns]
Dizinin hayranları bu baştan savma bölümlere esnemeyle karşılık verdi.
- Angry yawns. - [Angry Yawn]
Kızgın esnemelerle.
[Yawns] Well. enjoy your sightseeing.
Pekâlâ. Gezintinizin tadın çıkarın.
[Yawns] Hey, wake up! We're moving!
Hareket ediyoruz!
[Yawns] Morning.
- Günaydın.
And when the friendly fog disperses there yawns the precipice before you.
Sonra o sıcak sis kaybolduğunda önünde... Bir uçurum uzanıyor değil mi Iris?
[Yawns] But certain trends I'm looking forward to come to an end.
Ama malum trendlerin sona ermesini dört gözle bekliyorum.
His yawns may smell like swamp gas, but his spelling's improving.
Nefesi çok kötü kokabilir ama dil bilgisi gittikçe gelişiyor.
- [Yawns ] - [ Giggles ] - [ Jazzy] Now what's that rule?
- Evet, kuarlımız ne?
[Yawns] Spiker, look!
Spiker, bak!
- [Yawns] - they used to call me. - Seven.
- Yedi.
- [Rings ] - [ Yawns] - Late night, huh?
- Geç mi yattın?
[Yawns] Good morning, trash pile.
Günaydın çöp yığını.
[Yawns] Oh, you look lovely this evening.
Bu akşam çok hoş görünüyorsun.
( yawns ) HONK.
Vak.
[Yawns] Hey, where's Dad?
Babam nerede?