English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / Ye'll

Ye'll translate Turkish

3,135 parallel translation
I'll ask Bernie.
Bernie'ye soracağım.
I'll still give your letter to Nikki, don't worry.
Yine de mektubunu Nikki'ye vereceğim, merak etme. Vay canına.
Or I'll send you on every patrol until you've cut the wire from here to Switzerland.
Yoksa seni buradan İsviçre'ye kadar uzanan bütün telleri kesene kadar seni her türlü devriyeye gönderirim.
Yes, we'll help you help Jeremy.
Evet. Jeremy'ye yardım etmen için yardım edeceğiz.
I'll take you to K.
Seni K'ye götüreyim.
She'll lead us to Subject 2.
Bizi Denek 2'ye götürebilir.
I'll alert CDC to keep an eye out.
HMM'ye haber vereceğim.
- I'll let Sizwe know.
- Sizwe'ye haber vereyim.
O'Shea here will tell you, with half the island leaving for the show on Dungary, it'll be dead this weekend.
O'Shea her şeyi anlatır. Adanın yarısı Dungary'ye gösteriye gitti. Ölü bir hafasonu olacak.
I'll meet a guy, then you'll take me to Via Albricci
Orada birisiyle buluşacağım, sonra beni Via Albricci'ye götüreceksin. "
I'll build ye a dolmen Where love will reign
# Sana aşkın hüküm süreceği bir dolmen inşa edeceğim.
Then I'll take her to the SD.
O zaman ben de onu SD'ye götürürüm.
I do not have any money on me, but if you give me your clothes I'll make a sizeable donation in your name to al-Qaeda.
Üzerimde hiç para yok ama bana elbiselerini verirsen El Kaide'ye senin adına cömert bir bağışta bulunurum.
Max, sit eat your beans you'll have your ice cream.
Max, sakinleş ve fasulyelerini ye, dondurma sonra.
Then I'll arrange our passage to England.
Sonra İngiltere'ye gidişimizi ayarlayacağım.
Will you tell Frankie that I'll call her when I get there?
Frankie'ye vardığım zaman onu arayacağımı söyleyebilir misin?
If we are caught we'll tell Prithviji.
Yakalanirsak eger Prithviji'ye soyleriz.
Then you'll eat with us.
O zaman sende bizimle ye.
I'll find a way to link Henrique to the robbery.
Soygun için Henrique'ye bağlanmanın yolunu arıyacağım.
- I'll go see Tulle.
- Gidip Tulle'ye bakayım.
I'll have Gary and legal work out the particulars, OK?
Gary'ye yasal bir şekilde tedarik etmesini söylerim, tamam mı?
- I'll have Lori talk to him.
- Lori'ye söylerim onunla konuşur.
I'll tell Joanie you said hi.
Joanie'ye selamını söylerim.
You'll go back to prison if we take you to a hospital.
Hapishane'ye döneceğim Seni bir hastane'ye bırakalım.
I know that I failed as a parent with Tobey, but Zach is a good kid.
Tobey'ye iyi bir baba olamadığımı biliyorum. Ama Zach akıllı çocuktur.
I'll bell our Ste, see if he can sort summat.
Olmadı Ste'ye gideriz.
Tonight I'll exact my revenge and show Santini the real meaning of a curse.
Bu gece intikamımı alacağım ve Santini'ye lanetin gerçek anlamını göstereceğim.
I'll stop by the ATM at lunch.
Öğlen arasında ATM'ye uğrarım.
Then we'll be trailing by 20 going into St. Paul.
O zaman 20'ye kadar dolaşıcaz St. Paul'e gidicez.
Once Alaska is allowed to very responsibly and safely develop our resources, we'll lower costs of energy across the United States, and then we'd be able to secure the nation with a clean, domestic supply of energy.
ABD ye karşı düşük enerji ve tüm ulusu kurtarabilme şansımız vardı temiz ve rahat bir enerji sistemiyle..
No, he'll lead us to Lee.
Hayır, bizi Lee'ye götürecek kişi o.
During tonight's festival, I'll confess to Takahashi.
Bu akşamki festivalde, Takahashi'ye açılacağım.
Dynasty : I'll just fly down to Miami.
Miami'ye uçuyorum.
I'll look after Leonie.
Leonie'ye göz kulak olacağım.
I've already told Donati, but I'll repeat it for you all.
Donati'ye aktarmıştım, sizin için tekrar edeceğim.
I'll drop you off in Eilat and continue to the Sinai.
Sizi Eilat'ta bırakacağım ve Sinai'ye devam edeceğim.
Thanks, I'll go to the Sinai.
Teşekkürler. Ben Sinai'ye gideceğim.
I'll call L to Z.
Ben de L'den Z'ye kadarı arıyorum.
Tell Tracy I'll be there, with a date.
Tracy'ye söyle orada olacağım, bir eşle birlikte.
I'll bet you even paid off the nurse to testify against Ivy.
Bahse girerim, hemşireye, Ivy'ye karşı tanıklık yapsın diye para bile vermişsindir.
I'll tell De Suze I bought Mitzuko before I tell Miami.
Mitzuko'yu satın aldığımı, Miami'den önce, De Suze'ye söylerim.
Oh, I'll get Stevie to change your shift.
Stevie'ye söylerim, vardiyanı değiştirir.
Tell Vee I'll be there in a second.
Vee'ye bir dakika içinde orada olacağımı söyle
That man... I'll leave him to Battousai to finish.
Onun işini bitirmesini Battousai'ye bırakın.
He'll be so angry that he'll go back to his former self of a hitokiri.
Eğer öfkelenirse belki eski hali olan Hitokiri'ye geri döner.
Now if you'll excuse me, I don't wanna be late for Father Smythe.
Şimdi müsaade edersen Peder Smythe'ye geç kalmak istemiyorum.
He'll do a survey on how you look after Fifi.
Fifi'ye nasıl baktığını araştıracak.
I'll tell Tommy... like you wanted.
Ben Tommy'ye söylerim... istediğin gibi.
- I'll give you a lift to G.D.
-... sonda da seni G.D.'ye bırakayım.
If she runs and gets caught, it's back to juvie. She'll be ruined.
Eğer kaçıp yakalanırsa, Juvie'ye geri gider ve mahvolur.
Don't bother about me, you have it yourselves and I'll...
Beni düşünme, sen kendin ye ve ben de...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]