Yeap - translate Turkish | English-Turkish

Yeap, I know that feeling.

Evet, o duyguyu bilirim.

"Yeap, they are little green people, we call them boogers."

"Evet, onlar küçük yeşil insanlar. Biz onlara sümük diyoruz."

Are you going to be training me from now on? - Yeap.

- Bundan sonra beni sen mi eğiteceksin?

Yeap, it must feel so good.

Evet, güzel bir his olmalı.

Yeap, It's a fantastic suprise and makes the Carnival realy special!

Eğer bu da bir karnaval hediyesi değilse, nedir!

Yeap, I sure did

Evet tabiki.

Scare that when... When Tip ask me if I ever kiss you, I'll have to say yeap.

Tip seni öpüp öpmediğimi sorduğunda evet demek zorunda kalmaktan korkuyorum.

Yeap. I got a full scholarship

Evet. Tam burs kazandım

Check the history. Yeap.

Arama geçmişine bak.

Yeap, but did you know that one?

Evet ama bunu biliyor muydun?

Yeap, I'm lying.

Evet, yalan söylüyorum.

Yeap, but they are all counterfeits.

Evet, ama hepsi taklit.

Yeap, I am Ryugasaki Momoko.

Evet, Momoko Ryugasaki benim.

- Hey Al? - Yeap.

- Şuna bir bakalım.

Yeap, sure it's mine allright.

- Evet, elbettte benim kuşum.

Yeap, I just followed the trail of candy corn you left.

Evet, senin bıraktığın şeker mısırının * izlerini takip ettim.

Yeap, pack that. And that is yours, sure.

Evet, tamamdır.

Yeap. It is a tragedy.

Evet.

Yeap, don't cut.

Kes! Kesme!

Yeap! Let go off $ 25 million. I see ya you can see what you are missing.

Hadi 25 milyon dolarına girelim bahse ¿ saçların arkaya gidip, gözlerin ortaya çıkmış, böylece kaçırdığın şeyi görebileceksin.

Yeap, I came to win. Come on, come on.

Dünyanın kralıyım ben!

Yeap, Daneil stayed on line 1.

Daniel de birinci hatta.

- Thanks. - Yeap.

Teşekkürler.

Yeap. I'm sure there is.

Evet, eminim ki vardır.

- Yeap, filled with fresh oysters.

- Evet, midyeli erişte alalım.

Yeap, that's exactly why!

Haklısın. Bu doğru.

Yeap, I wanna see him there too!

Evet, ben de görmek istiyorum.

It's all a dream. Yeap...

Ben öyle biliyorum ama

Yeap. You are definitely a Goodson.

Evet, gerçekten de Goodson oldun.

- Oh. yeah. - Yeap, and he is taking the four of us out to dinner Thursday night.

Evet ve Perşembe akşamı dördümüzü yemeğe çıkaracak.

The ballots are in, the votes have been cast, and I'm proud to announce that we have a new winner of the D.C.A.

Oylama bitti, oylar sayıldı ve YEAP ödülü için yeni bir kazanan olduğunu açıklamaktan gurur duyarım.

You are not! Yeap

- Hadi canım!

Yup, he's got the whole place wired up.

yeap, tüm evi şebekeye başlamış.

yeap Shoshanna is fine

Shoshanna'yla çok eğlendik.

- You mean, yeap

- Evet, ama... ¿

Yeap, it eats even notes.

Kağıt bile yiyorlar.

Yeap translate Turkish