English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / Year'd

Year'd translate Turkish

2,467 parallel translation
Yeah. I'm sorry I didn't get to spend my junior year abroad like you.
Kusura bakma senin gibi üniversitede üçüncü senemi yurt dışında okumadım.
That waiting in line is such a catastrophe for you that you'd rather destroy the confidence of a five-year-old cancer patient?
Sırada beklemek senin için çok zor olduğundan 5 yaşındaki kanser hastası bir kızın güvenini yıkmayı tercih ettiğinden mi?
The reason there was no Christmas this year is that this man is sick.
Bu yıl Noel hediyesi olmamasının sebebi Noel Babanın hasta olmasıdır.
Well, we have an example here of a state-funded Jewish faith school, where in Year Seven, that's the first form in secondary school, pupils have eight hours of religious instruction every fortnight, which compares with six hours per fortnight for science and far outweighs any subject in the secular curriculum.
Evet, elimizde devlet destekli Yahudi dini okulunun bir örneği var, 7. yılda, ki bu ortaöğretimin ilk yılıdır, her iki haftada öğrencilerin bilim için altı saate karşılık kefede laik müfredattaki her konuya oldukça ağır basan sekiz saat dini eğitimi var.
Thank you, Niels Erik I have to admit, I didn't think you'd last a year but if you keep this up we can continue working together for quite some time
Sağ ol Niels Erik. İtiraf edeyim, yılın sonuna kadar dayanmanı beklemiyordum ama böyle giderse beraber uzun yıllar çalışacağız demektir.
A 22-year-old Ph.D. named Sunset Golden?
22 yaşında doktora yapmış, ismi Sunset Golden olan biri mi?
You know, gentlemen, I'd like you all to prepare for the year of the Andre-nation.
Beyler, hepinizi, Andre yılına hazırlanmanızı istiyorum.
Some of us are going to university next year, so I thought I'd come along, check the place out, maybe even make a few friends in case worst comes to worst and I end up at Warwick.
Bazılarımız önümüzdeki yıl üniversiteye gidecek. Ben de gelip, buralara bakmak, hatta en kötünün de kötüsü olur da Warwick'e düşersem diye birkaç arkadaş edinirim diye düşündüm.
Last year, you said you'd do anything for a thrill.
Peki ya sen, Walter? Geçen sene, heyecan verici bir şeyler yapmak istediğini söylemiştin.
Then you'd have an 80-year-old, drooling wife and a 50-year-old, drooling kid.
Sonra da 80 yaşında ağzından salyalar akan bir karın olacak bir de 50 yaşında ağzından salyalar akan çocuğun.
The feds are in town cracking down on this year's Devil's Night, so I'd advise everyone to stay off them streets and keep them radios locked to FM 99 Detroit.
Bu yılki Şeytan'ın Gecesi için federaller şehrimizde önlemler aldı. O yüzden herkese evde kalmasını ve 99 Detroit FM'i dinlemelerini öneririm.
I promised nine-year-old Maw Maw I'd take her trick-or-treating.
9 yaşındaki Maw Maw'a onu şeker istemeye çıkaracağıma söz verdim.
At the lion's pride ball, the gold level boosters Tell me that the hellcats delivering their season football tickets Is the highlight of their year.
Lion's Pride Balosunda en iyi destekçilerimiz bana Cehennem Kedilerinin sezonluk futbol biletlerini bu yıl üst seviyelere taşıdıklarını söylüyor.
Oh, the other thing I'd like this year Is to finally hear the story of the day I was born.
Bir de bu sene sonunda doğduğum günü dinlemek istiyorum.
Every year, I'd get so excited sitting beside a big pile of toys, not knowing my dad was selling them at a crazy markup.
Her sene, bir yığın oyuncağın yanında oturmak beni heyecanlandırırdı ama babamın onları üstüne kârını koyarak sattığını bilmezdim.
And now, I'd like to introduce the baby that's become our little savior, along with the family who will make up the rest of this year's living nativity scene.
Şimdi kurtarıcımız olan ufak bebeği sizlere tanıtmak isterim. Bu yılın doğum sahnesini canlandıracak olan ailenin diğer üyeleriyle.
Well, by this time next year, I will be wearing a World Wide News I.D. badge around my neck.
Seneye bu zamanlar, boynumda Dünya Bülteni kanalının kimlik kartını taşıyor olacağım.
The earth's magnetic pole moved a little bit every year to the west, and his idea was that our outer sphere had inner spheres that turned independently of the outer one.
Dünya manyetik kutbu her yıl bir kaç derece batıya doğru kaymaktadır, onun da fikrine göre, dış küre bağımsız iç kürelere sahiptir ve bunlar da dış küreden bağımsız dönerler.
And just to bring you up to speed on my recent romantic adventures, about this time last year, I was engaged to the greatest gal I'd ever met.
Sana son zamanlardaki romantik maceralarımı hızlıca anlatayım. Geçen yıl bu zamanlarda, o zamana dek tanıştığım en muhteşem kız ile nişanlıydım.
According to the average income in the city, $ 1 2,000 for a year and it'd be $ 240,000 for total.
Bu şehirdeki kanunlara göre, yılda 12,000 dolar ve toplamda 240,000 dolar.
Together with the money the victim has to pay for his mother and his unborn son... it'd be $ 1, 200 for a year.
Ek olarak, kazazedenin annesine ve doğmamış çocuğuna... yılda 1,200 dolar ödenecek.
To some ancient astronaut theorists, the 540... year-old woodcut is evidence of an alien cosmic war.
Bazı Antik Astronot Teorisyenlerine göre 540... yıl yaşındaki ahşap oyma antik bir kozmik savaşın kanıtıdır.
Then, 17-year-old Joan of Arc traveled to Château-Chinon, where she persuaded the local leaders that the Saints Michael,
Sonra, 17 yaşındaki Jean D'Arc Chinon şatosuna geldi, ve orada yerel liderleri, Aziz Michael, Catherine ve Margaret'in kendisini ziyaret ettikleri ve kendisinin Orleans'ta görülmesinin
If I'd known you were going to be this cold, I would have married the "once a year" girl.
Bu kadar soğuk olduğunu bilseydim yılda bir kez diyen kızla evlenirdim.
At least I'd get it once each year. That's better than being with you,
O zaman hiç olmazsa yılda bir kez olurdu.
She'd be attending middle school next year
Önümüzdeki yıl ortaokula gidiyor olacaktı.
A year from now, you'll be wishing they'd put you up on a stick.
Bir yıl sonra, keşke şu sopalardan birine dikselerdi diyeceksin.
I dreamed about going on a date together since freshman year of highschool.
Lisedeyken, hep bir gün beraber dışarı çıkacağımızı hayal ederdim.
We'd only bought this house a year ago.
Bu evi bir sene önce almıştık.
Once I'm out of town, I'm stuck in a hotel, I gotta masturbate incessantly to the Internet, and you're probably back home with some afternoon drinking problem. And I'm gonna end up a pathetic 50-year-old bachelor wearing 300-dollar jeans at a turnpike nightclub, speaking to women I should not be speaking to because they're too young.
Ben şehir dışındaki otel köşelerinde internette takılıp mastürbasyon yaparken büyük ihtimalle sen, 50 yaşında, bekar, alkolik pahalı kot giyen bir züppeyle kalitesiz bir barda laflıyor olursun.
- Danny was a 4-year-old boy who chased his dog into the street, and Arthur was a 30-year-old heroin addict who OD'd.
- Becca. - Danny, köpeğinin peşinden sokağa fırlayan 4 yaşında bir çocuktu. Arthur ise aşırı dozdan ölen 30 yaşında bir eroin bağımlısı.
I would never be able convince a jury that a 60-year-old woman could positively identify someone, especially after she'd been pistol-whipped.
60 yasinda bir kadinin silahli tehdit altindayken birini tamamen dogru teshis ettigini jüriye hiçbir sekilde anlatamazdim.
I've been out six times this year and I still haven't gotten one.
Onun için altı kez dışarı gittim ve bir tane bile görebilmiş değilim.
I'd like to know who came up with the stupid rule that you have to go back to school the very next day after New Year's.
Yeni yıl gününün ertesin de okula gitmek zorunda olmak gibi aptalca bir kuralı kim getirdi bilmek istiyorum.
Before last year you'd never written a novelty t-shirt before.
geçen yıl yazmadın mı
In which case I'm a 44-year-old guy with a high school diploma and a daughter I'd like to be able to send to college.
Bu durumda, ben lise mezunu ve bir kizi olan 44 yasinda bir adamim. universiteye gitmis olmayi isterdim.
I don't know, I guess I'd just like to know what life was like for a year on Dark Score.
Mike. Mike. Bana sadece Mike deyin lütfen.
It's been a year and she's still the wallpaper on my phone.
Bir yıl oldu. Duvar kağıdımda hala o var.
'Cause it's the middle of the year, so you'd only get like a half of the Year of the Peacock.
Çünkü senenin ortasındayız, böyle olursa Tavus Kuşu yılının sadece yarısı olacak.
Oh, I come to the Iowa State Fair every year and that's mainly because of Bob.
Iowa Eyalet Festivali'ne her yıl gelirim ve bunun temel nedeni Bob'dır.
You'd been dating a year.
Bir yıldır çıkıyordunuz.
All right, how do you think it looks, Mr. Muller... finding you outside like a bum and then crying like a two-year-old?
Tamam, Bay Muller'in seni dışarı serseri haldeyken bulduktan sonra burada iki yaşındakiler ağlamanın nasıl bir şeye benzediğini biiyor musun?
He seems pretty pissed, but then again I'd be pissed too if you were screwing my 15-year-old daughter.
Birazcık tepesi atmış görünüyor ve sen o adama 15 yaşındaki kız kardeşim gibi geçirirsen benim tepem de atacak.
Because I'd believe that a meth lab exploded in here before I'd believe a story about an 800-year-old screaming head we found in a box.
Kutuda bulduğumuz 800 yıllık çığlık atan bir kafa hakkındaki hikayeye inanana kadar burada bir met laboratuvarının havaya uçtuğuna inanırdım.
I'd be able to pay you back in a year.
Bir yıla öderim
There's an 82-year-old lady who receives nothing but junk mail and my daily poem.
İki blok ötede, önemsiz mektuplar ve benim her gün okuduğum şiir dışında bir şey almayan 83 yaşında bir kadın var.
It was freshman year, there he is, completely naked, right outside the office!
Bu sene taze sebze zamanı, işte orada, tamamen çıplak, ofisin dışında!
If we weren't married, I'd have to wait almost a year.
Evli olmasaydık neredeyse bir yıl bekleyecektim.
Anyway, what I found out from the police - was that the victim is a 22-year-old woman.
Zaten, Polis dışarıda birşeyler buldu? 22 yaşında bir kadın kurban bulundu.
It'd take a year to look everyone up!
Herkesi kontrol etmek bir yıl sürer!
What'd he do his sophomore year?
İkinci senesinde ne yapmış?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]