Yeller translate Turkish
262 parallel translation
- Buy yourself some yeller shoes.
- Kendine fiyakalı ayakkabılar alırsın.
I went upstairs just now, and it was gone.
Demin yukarı çıktım ve yerinde yeller esiyordu.
Sure enough, on arriving there I discovered the bird was gone.
Tabii ki oraya vardigimda kusun yerinde yeller esiyordu.
With two yoke of oxen, a big yeller dog
Bir çift öküzleri, havlayıp duran koca bir köpekleri
And, sister, as the winds give benefit and convoy is assistant, - do not sleep but let me hear from you.
Hadi kardeşim, yeller yolunca esip gemiler kalktıkça, ihmal etme, haber yolla bana.
There is no terror, Cassius, in your threats, for I am armed so strong in honesty, that they pass by me as the idle wind, which I respect not.
Korkutmaların boşuna Cassius, korkmam. Dürüstlüğüm öyle bir zırh ki benim savurduğun şimşekler yumuşak yeller gibi geçer üstümden, duymam bile.
Or maybe all yeller, huh?
Ya da belki hepten sarı olandan, ha?
Old Yeller, Old Yeller
Old Yeller. Old Yeller.
Old Yeller
Old Yeller.
Here, Yeller
İşte geliyor Yeller.
Come back, Yeller
Geri dönüyor Yeller.
Old Yeller was a mongrel
Old Yeller bir melezdi.
Old Yeller was a hunter
Old Yeller bir avcıydı.
And that's when Old Yeller had fun
Ve Old Yeller o zaman çok eğlenirdi.
Old Yeller was a fighter A rootin', tootin'fighter
Old Yeller bir savaşçıydı, Doğuştan yaygaracı bir savaşçı.
Although his coat was yeller
Rengi sarı olmasına rağmen
Sure would've made short work of that old, yeller stray.
Eminim o sarı, başıboş köpeğin icabına bakardı.
Mama, you don't mean we're gonna keep that old, ugly yeller dog after what he done?
Anne, yaptıklarından sonra o çirkin sarı köpeğe bakacağımızı mı söylüyorsun?
He isn't a ugly yeller dog.
O çirkin, sarı bir köpek değil.
He's a pretty yeller dog.
Güzel, sarı bir köpek.
And, Travis, do some thinkin on what I said about Arliss and that old, yeller dog.
Ve Travis, Arliss ve o sarı köpek hakkında söylediklerimi bir düşün.
Him and that dirty, old, yeller dog were wallowing in our drinking'water.
- O ve şu sarı köpek içme suyumuzun içinde yuvarlanıyorlardı.
Come on, Yeller boy, get him!
Hadi Yeller, oğlum!
Get him, Yeller!
Yakala onu Yeller!
Come on, Yeller!
Hadi Yeller!
But, Mama, I just seen that old, yeller dog catch this fish.
Ama anne, bu balığı o sarı köpeğin yakaladığını şimdi gördüm.
We keep that old, yeller dog much longer and it's gonna make Arliss the biggest liar in Texas!
O sarı köpeği tuttuğumuz sürece Arliss, Texas'daki en büyük yalancı haline gelecek.
Old Yeller will wipe up the ground with them pesky varmints.
Old Yeller, bu sinir bozucu hayvanları silip süpürecektir.
Mama, Lisbeth says it's Old Yeller what's been doin all that stealing'out in Salt Licks.
Anne, Elizabeth Salt Licks'deki bütün o hırsızlıkları yapanın, Old Yeller olduğunu söylüyor.
Yeller!
Yeller!
Look at all them stars, Yeller.
Şu yıldızlara bak Yeller.
Get'em, Yeller!
Yakala onları Yeller!
Yeller sure has been givin them coons the mortal fits.
Yeller, kesinlikle onlara ölümcül bir darbe vurdu.
Come on, Yeller.
Haydi Yeller.
Come on, Yeller!
Haydi Yeller!
Quiet, Yeller!
Sessiz ol Yeller!
Get her, Yeller! Bust her again!
Yakala onu Yeller!
Try it again, sister, and Old Yeller'll bust you wide open.
Tekrar dene de, Old Yeller bacaklarını bir ayırsın.
All right, Yeller, get her home.
Tamam Yeller, onu eve götür.
Here, Yeller.
Buraya gel Yeller.
All right, Yeller, hold her there.
Pekâlâ Yeller, onu orada tut.
You mean a... Big, yeller dog?
Büyük, sarı bir köpekten mi bahsediyorsunuz?
Travis, go call Old Yeller to the house.
Travis, gidip Old Yeller'i eve getir.
- Bring Old Yeller to the house.
- Old Yeller'i eve getir.
You mean you really want that thieving', old, yeller dog?
Gerçekten o sarı, hırsız köpeği istediğini mi söylüyorsun?
You mean you'd swap me Old Yeller for this here horny toad?
Yani Old Yeller'ı bu kurbağayla değişir misin?
Now, if you could talk your mama into feeding'me one, big woman-cooked meal, why, I figure it and that horned toad would be worth at least a lop-eared Yeller dog, don't you?
Şimdi, eğer annenle konuşabilirsen ve bana kadın eliyle hazırlanmış bir yemek verirse işte o zaman, bu boynuzlu kurbağayı, sarkık kulaklı, sarı bir köpekle değiştiğime değdiğine düşünürüm, olmaz mı?
Take good care of that old, yeller dog.
O sarı köpeğe iyi bak.
Hog tracks, Yeller!
Domuz izleri, Yeller!
All right, Yeller.
Pekâlâ Yeller.
You mean Old Yeller?
Old Yeller mi demek istiyorsun?