Yeoman translate Turkish
110 parallel translation
Captain, San Francisco is yeoman Swain's hometown. He wants to take a look.
Kaptan, San Francisco Yeoman Swain'in memleketi.
- Better come up to the yeoman's office, sir.
- Hemen gelebilir misiniz, efendim?
- Yeoman. - Sir.
Yeoman, komuta merkezine haber ver.
Yeoman.
Yeoman.
Yeoman?
Yeoman?
She's going.
Gidiyor. Yeoman?
- Yeoman. - Sir?
Efendim?
My yeoman and two others dead, seven injured.
Yazıcımla iki kişi öldü ve yedi kişi de yaralandı.
- Not conclusive, Yeoman.
- Kesin değil, Yazıcı.
- Exactly, Yeoman.
- Evet, Yazıcı.
That little girl... ls at least 300 years older than you are, Yeoman.
O küçük kız... senden en azından 300 yıl daha yaşlı, Yazıcı.
If we get her away, that yeoman, that's one person less to start off with.
Onu uzaklaştırırsak, şu yazıcıyı, bir kişi eksilmiş olur.
I never get involved with older women, Yeoman.
Yaşı benden büyük olan kadınlarla ilgilenmem, Yazıcı.
Captain, should I continue log entry or..? Yeoman...
- Kaptan, defter kaydını sürdüreyim mi?
Thank you, yeoman.
- Teşekkür ederim, Yazıcı.
Yeoman Rand, this is Charles Evans.
Yazıcı Rand, bu Charles Evans.
When Yeoman Rand was...
Yazıcı Rand'ı gördüğümde...
I'd like you to meet Tina Lawton, yeoman, third class.
Tina Lawton'la tanışmanı istiyorum. - Charlie Evans.
Yeoman, Charlie's a 17-year-old boy.
- Charlie henüz 17 yaşında.
- and his first... - Yes, yeoman.
Evet, Yazıcı.
And what about Yeoman Janice?
Yazıcı Janice'e ne oldu?
- It's all right, yeoman. Sensors show there's something there.
Sensörler bir şey gösteriyor.
It's all right, yeoman. It's all over now.
Her şey yolunda, Yazıcı.
Thank you, Yeoman.
Teşekkürler, Yazıcı.
You need sleep, Captain. lf... I have enough of that from Dr McCoy, Yeoman.
Kaptan uykuya ihtiyacınız var. Eğer... Dr. McCoy zaten bana bunu gereğinden fazla söylüyor, Sağ ol.
I may be tired, Yeoman, but I'm not falling apart.
Yazıcı, yorgun olabilirim ama daha düşmedim.
Yeoman Barrows, Mr Sulu.
Yazıcı Barrows, Bay Sulu.
- Yeoman Barrows.
- Yazıcı Barrows.
Yeoman!
Yazıcı!
Yeoman Barrows and Mr Spock.
Yazıcı Barrows ve Mr. Spock.
Will you stop hovering over me, yeoman?
- Benimle uğraşmasan. - Beğenmezseniz, değiştiririm.
When I get my hands on the headquarters genius that assigned me a female yeoman...
Bana kadın yazıcı veren o dahiyi bir elime geçirsem.
- They're in order now. - Thank you, yeoman.
Bana düzgün gözüktüler.
I found this bottle in Yeoman Rand's quarters.
Bunu Yazıcı Rand'ın kamarasında buldum.
- Yeoman.
Yazıcı?
Maybe... Yeoman, I was in my room.
Yazıcı, ben odamdaydım.
You can go now, yeoman.
Şimdi gidebilirsin, Yazıcı.
- Yeoman, I owe you an explanation. - No.
Sana bir açıklama borçluyum.
Thank you, yeoman.
- Teşekkürler, Yazıcı.
The impostor had some interesting qualities, wouldn't you say, yeoman?
Sahtekarın bazı ilginç özellikleri vardı. Sizce de öyle değil mi, Yazıcı?
How'd you like... to have her as your personal yeoman?
Onun kendi özel hizmet subayın olmasını istemez miydin?
Yeoman Rand, how long was Green with you?
Yazıcı Rand, "Green" ne kadar sizinleydi?
You belong to the yeoman they call Kozlik?
Kozlik dedikleri... çiftçiye mi bağlısın?
In the name of God and the king, yeoman Kozlik, known as "the Goat". The guardian of justice speaks with you. Our lord and king.
Tanrı ve kral adına, çiftçi Kozlik, Rohacek lordu, lordumuz ve kralımız, bu toprağın mirasçıları, yasa koyucular ve adaletin koruyucuları, beni size yönlendirdi!
Lieutenants Galloway, Osborne, Yeoman Tamura.
Teğmen Galloway, Osborne, Yazıcı Tamula.
Yeoman Tamura? - Sir? - Tricorder readings.
Yazıcı Tamula, trikorder okumaları.
Yeoman Tamura, you stay here and prevent this young lady from immolating herself.
Burada kal ve bu genç hanımın kendisini öldürmesine engel ol.
Yeoman, record this for Starfleet Command.
- Yıldız Filosu Komutasına bildir.
Yeoman Rand is a woman.
Yazıcı Rand bir kadın...
- Thank you, yeoman.
- Teşekkürler.
My yeoman said that?
Yazıcım mı söyledi bunu?