Yeon's translate Turkish
306 parallel translation
If any words sneak out, it's the end with vice-minister's family. Then it's the end for Yeon-soo's life too.
Bir kelime bile duyulursa, bu başkan yardımcısının ailesiyle durumumuzun ve Yeon Soo'nun hayatının sonu olur.
Excuse me, Lee Joo Yeon's mom? You can't stay here.
Lee Joo Yeon'un annesi burada kalamazsın.
Sejin Group's Park Seo Yeon? Isn't that the woman that you were briefly engaged to?
Sejin Grup'tan Bayan Park daha önce nişanlandığın kişiydi değil mi?
If I want to take out Moo Yeon from Hong Ryeon's body, I can't do it with only my strength.
Moo Yeon'u Hong Ryun'un bedeninden çıkarmak istiyorsam bunu tek başıma başaramam.
Mi-yeon's not just anyone.
Mi Yung artık herhangi biri olmaktan çıktı.
Mi-yeon, you must have made a mistake.
Mi Yun, yanılıyor olmalısın.
Are you Yeon-hee Kang?
Sen, Yeon-hee Kang mısın?
Yeon-hee? That's it?
Sadece bu kadar mı?
It's Actress Lee Mi-yeon.
O aktris Lee Mi-yeon.
Just get rid of Su-yeon's closet
Su-yeon'un elbisesini yıkadım.
Su-yeon what's wrong with you?
Su-yeon, neyin var senin?
She's vicious, evil and always locks Su-yeon up in the closet!
O kötü ve Su-yeon'u dolaba kilitliyor!
It's not true, Su-yeon
Bu doğru değil, Su-yeon.
My name is Jeong Ae-yeon and it's on the right when you pull out.
Adım Jeong Ae-yeon ve buradan geçtikten sonra bu sizin hakkınız.
Yeon-hee, you have to be happy.
Yeon-hee, mutlu olmalısın.
I miss him too! Name's OH Yeon-shim.
Ben de onu özlüyorum!
I was trying to be nice on you for Yeon-sim
Yeon-sim yüzünden sana karşı iyi davranmaya çalışıyordum.
This is So-yeon, Commissioner KANG's daughter.
Bu So-yeon, Başkan KANG'ın kızı.
This morning, So-yeon's body disappeared.
Bu sabah, So-yeon'un cesedi kayboldu.
That's probably why So-yeon carried the drug.
Muhtemelen bu yüzden de ilacı So-yeon getiriyordu.
You remember, Tae-yeon's little sister!
Tae-yeon'un kız kardeşini hatırladın mı?
... Who's Tae-yeon Kim?
Kim bu Tae-yeon Kim?
She was in your college class, Tae-yeon Kim!
Üniversitede aynı sınıftaymışsınız, Tae-yeon Kim!
When her father's not around, she always hit Do-yeon
Babası yanında olmadığı zaman Do-yeon'u sürekli dövüyor.
Why of all places did we pick the house of the girl I liked, Yeon-hee's house,
Neden o kadar ev içinde sevdiğim kız Yeon-hee'nin evi olmak zorundaydı ki?
- Soo-yeon, it's me, Ji-hoon.
- Soo-yeon, benim Ji-hoon.
Yeon-soo, there's no more bus left.
Yeon-soo, bundan başka otobüs yok.
Yeon-soo's gonna wake up!
Yeon-soo uyan artık.
There's only one four-legged thing... my daughter Yeon-soo can't eat.
Sadece kızım Yeon-soo dört ayaklıları yiyemiyor.
Yeon-hee, Let's go.
Gidelim mi?
Hey, Yeon-hee, it's me. Hey, buddy, it's me.
Yeon-hee, benim.
But Yeon-ok, well that's altogether another story.
Özür dilerim, ve...
You go home first. I need to see Yoon-ju, she wanted to ask about the dowry.
Yeon-ju'nun çeyiziyle ilgili bana sormak istediği bir şey varmış.
Yoo-yeon, it's me!
Yoo-yeon, benim!
Fortune Apartment residents in turns have taken care of orphaned Yoo-yeon like their own child.
Şans Apartmanı sakinleri sırayla yetim kalan Yoo-yeon'a kendi çocukları gibi bakıyorlar.
'Wheelchair-bound Yoo-yeon, who has no feelings in her legs, even lost her parents in a sudden accident this autumn, and has suffered alone ever since.'
'Tekerlekli sandalyeye bağımlı olan Yoo-yeon, belden aşağısını hissetmiyordu,... bu sonbahar beklenmedik bir kazayla ailesini kaybetmişti,... ve o zamandan beri acı içinde yalnız yaşıyordu.'
That blood was Yoo-yeon's.
O kan Yoo-yeon'ın kanı.
Why... what's wrong, So-Yeon?
Sorun ne So-Yeon?
It's Song Yeon!
Song Yeon!
Elder Kim will forever remain in all our hearts as the father of Andrew Lee, and the husband of Yeon-Ja Lee, and a cornerstone of New York City's Korean community.
Dostumuz Lee daima kalplerimizde olacak. Andrew Lee'nin babası, Yeon-Ja Lee'nin eşi ve New York'taki Kore cemaatinin temel taşlarından biriydi.
- Let's go, CHA Seo-Yeon!
- Bravo, CHA Seo-Yeon!
Seo-Yeon, let's go.
Seo-Yeon, gidiyoruz.
- Let's go, Seo-Yeon!
- Gidelim, Seo-Yeon!
Seo-Yeon, are you asleep?
Seo-Yeon, ayık mısın?
- Seo-Yeon, let's take a picture.
- Seo-Yeon, haydi fotoğraf çekelim.
Hey, Seo-Yeon, it's me, Dal-Ho.
Hey, Seo-Yeon, Benim, Dal-Ho.
Seo-Yeon, it's not like that.
Seo-Yeon, Öyle değil.
Be nice to Mi Yeon, even she's way above your level, asshole.
Mi Yeon'a da kibar davran, o bile senden daha seviyelidir şerefsiz!
Yeon-soo, keep an eye on rice cake. - Please hurry.
Hamilesin, çok fazla çalışıyorsun ve karnın daha da büyüyor.
I met Yeon-soo's mother when I was 19, and became a father at 20.
Aile mi dediniz? Evet! Yeni bir aile mi?
I couldn't give Yeon-soo's mother a medical treatment not even once.
Efendim!