English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / Yetis

Yetis translate Turkish

266 parallel translation
Catch the flight to Bombay.
Bombay ucagina yetis.
- Dad, quick!
Baba, yetiş!
Cutting, come up here with that bayonet.
Cutting, sancakla bize yetiş.
- When the train pulls out, keep up with it.
- Tren kalkar kalkmaz, ona yetiş.
Hurry up and join us.
Çabuk ol da bize yetiş.
Keep it up, keep it up.
Yetiş oraya! Senden tek istediğim!
But ere we could arrive the point proposed, Caesar cried, "Help me, Cassius, or I sink!"
Ama karşı kıyıya ulaşmadan "Yetiş Cassius, boğuluyorum." diye bağırdı Sezar.
Succour and comfort us in this hour.
İmdadımıza yetiş ve bizi teselli et.
Catch up with him.
Yetiş ona.
Hurry before they close.
Acele et de kapanmadan yetiş.
Well, go ahead and catch up with him!
İyi, hadi git de ona yetiş bakalım!
Yet, others of us eager to feel adult... or, out of necessity, begin ourwork early.
Diğerlerimiz, yetiş. kin olma arzusuyla ya da ihtiyaçtan işe erken girişti.
Christ will regret the suffering he visited upon us!
Ciro gidiyor, yetiş Ciro gidiyor!
Run!
Koş yetiş!
Sure, when you need Nottola, great.
Tabi ya, ihtiyacın varsa, yetiş Nottola.
Run and catch him.
Koş, arkasından yetiş. - Hayır, ben gitmem!
Sigüenza, try and catch the woman who left this earlier.
Hey, Sigüenza! Efendim? Arkalarından yetiş.
Reach.
Yetiş.
Hurry!
Yetiş!
Go!
Yetiş!
- Catch the train at 6...
- 6'daki trene yetiş...
Doctor, hurry up.
Aman doktor hanım yetiş.
Razor, get the documents and follow me
Jilet, evrakları al, arkamızdan yetiş.
Go, Tom.
Yetiş, Tom.
Catch up with me after that horse is shoed.
Atı nalladıktan sonra bana yetiş.
Pull up so I can do it to'em!
Yetiş ki yapabileyim!
Get your butt in gear, for the love of Mike.
Fırıldağa yetiş, tanrı aşkına.
Come on, keep up with him, Al.
Hadi, yetiş onlara, Al.
- Lf you hurry, you'll catch Mr. Oxenby.
- Acele et. Bay Oxenby'ye yetiş.
Agha help!
Ağam yetiş.
Pull up.
Yetiş.
Come and get me!
Gel ve yetiş bana!
Jesus H. Bald-headed Christ!
Anneciğim, yetiş!
Shredder, come quickly.
Shredder, yetiş çabuk.
Catch up with us quickly.
Bize çabuk yetiş.
- Keep up, Bruno.
- Yetiş, Bruno.
And I come to the rich, happy, free man... to ask help anybody would give. I beg, bring back all my love... and he turns me away for 3,000 francs!
Şimdi o satırları yazan adama koşup, imdadıma yetiş dediğimde, başkasının esirgemeyeceği yardımı, özgür, zengin ve mutlu olmasına rağmen reddediyor çünkü bu ona üç bin franka mal olacak!
Catch up with them.
Onlara yetiş.
Come on, hustle!
Takıma yetiş!
Catch me up!
Bana yetiş!
You're rescuing me.
İmdadıma yetiş.
I am humiliated, emotionally drained and I've used up all my frequent-flyer miles.
Randevuna da zamanında yetiş.
Just check that itinerary and move along.
Programa göz at ve bir sonrakine yetiş.
Come on, catch up!
Hadi bana yetiş.
Keep up with me.
Yetiş bana.
Brother Cumali, come help me.
- Cumali kardeş yetiş.
Keep up, you fat bastard!
Yetiş bana, şişko piç!
Run along.
Koş, yetiş onlara.
Go get her, man!
Git yetiş ona, dostum!
Catch him and get him to Radiology.
Yetiş ve onu Radyoloji'ye götür.
Veronica, I want you to go, catch up with the others.
Veronica, gitmeni istiyorum, diğerlerine yetiş.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]