English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / Yeun

Yeun translate Turkish

97 parallel translation
Yeun-Feng, be brave.
Yeun-Feng, sabret!
I'm Chu Yeun-chang now it's an emergency that please instruct us what to do
Ben Chu Yen-Chang şimdi acil bir durum var lütfen bize ne yapacağımızı anlatın
Universities which showed force with throwing stones and fire bottles were
Taş ve molotofkokteyli atma gibi şiddet eylemlerinin görüldüğü üniversiteler Yeun-sei, Cho-sun ve Jung-ang.
By any chance, are you Mrs Kim Yeun-soo?
Acaba Bayan Kim Yeun-soo, siz misiniz?
Yeun hee, Joo hwan wants to talk to you
Yeun hee, Joo Hwan seninle konuşmak istiyor.
Hi, Yeun hee
Merhaba, Yeun hee.
Hwang Jooyeun?
Hwang Joo Yeun mu?
producers JUNG Hyun and KANG Yeun-ju
Producers JUNG Hyun and KANG Yeun-ju
I'm Jang Yeun-soo, in charge of liaison.
Ben Jang Yeun-soo, iletişimden sorumluyum.
Co-producer SHIN Hyae-yeun
Yardımcı Yapımcı : SHIN Hyae-yeun
LEE Young-hoon executive producers SHIN Hye-yeun, KIM Sung-hwan
LEE Young-hoon idari yapımcılar SHIN Hye-yeun, KIM Sung-hwan
Yeun-hee.
Yeun-hee.
Yeun-hee!
Yeun-hee!
Yeun-hee, I have to work now.
Yeun-hee, çalışmak zorundayım.
Lately, Yeun-hee is... I have to go to class now.
Son zamanlarda, Yeun-hee... Derse gitmeliyim.
Now let's hear what Yeun-hee has to say.
Hadi bakalım, Yeun-hee'nin söyleyecek neyi varmış.
Yeun-hee, where did you hear that story you told me yesterday?
Yeun-hee, dün bana anlattığın hikayeyi nereden duydun?
All I need is you, Yeun-hee.
Tek ihtiyacım olan sensin, Yeun-hee.
I love nothing more than my Yeun-hee.
Yeun-hee'mden daha çok hiçbir şeyi sevmiyorum.
Yeun-hee, do you still meet yourfriend?
Yeun-hee, hala arkadaşınla görüşüyor musun?
Yeun-hee, what does she keep saying?
Yeun-hee, durmadan ne söylüyor?
Yeun-hee, I'm going through a hard time.
Yeun-hee, zor zamanlar geçiriyorum.
Yeun-hee, wait a minute!
Yeun-hee, bekle!
Yeun-hee, please wait.
Yeun-hee, lütfen dur.
Yeun-hee, please wait. Wait...
Yeun-hee, lütfen bekle.
Yeun-hee, do you want to go home?
Yeun-hee, eve gitmek ister misin?
Yeun-hee!
Yeun-hee! Yeun-hee!
Open the door, Yeun-hee!
Kapıyı aç, Yeun-hee!
Let's go, Yeun-hee.
Hadi gidelim, Yeun-hee.
Yeun-hee, do you want anything?
Yeun-hee, istediğin bir şey var mı?
My daughter Yeun-hee knows!
Kızım Yeun-hee biliyor!
Stop it with the Yeun-hee thing!
Kes şu Yeun-hee masalını!
Yeun-hee, where are you?
Yeun-hee, ne oldu?
Where are you Yeun-hee?
Neredesin, Yeun-Hee?
Give Yeun-hee back to me!
Yeun-hee'yi geri ver!
Yeun-hee, where are you?
Yeun-hee, neredesin?
Stop blaming it on Yeun-hee.
Yeun-hee'yi suçlamayı bırak.
Yeun-hee knows it!
Yeun-hee biliyor!
Bring Yeun-hee here!
Hemen onu buraya getir!
Bring Yeun-hee here!
Onu buraya getir!
Do you still believe that Yeun-hee told you?
Hala Yeun-hee'nin anlattığına mı inanıyorsun?
Where is Yeun-hee now?
Yeun-hee şimdi nerede?
Where is Yeun-hee?
Yeun-hee nerede?
Yeun-hee is... I never read that book.
Yeun-hee... O kitabı hiç okumadım.
Do you remember Yeun-hee's accident?
Yeun-hee'nin kazasını hatırlıyor musun?
Yeun-hee, I'm having a hard time.
Yeun-hee, zor zamanlar geçiriyorum.
Does she believe that Yeun-hee is alive?
Yeun-hee'nin yaşadığına mı inanıyor?
She never mentioned Yeun-hee during that time?
Tabiî ki bu zaman zarfında hiç Yeun-hee'den bahsetmedi.
And I heard it through Yeun-hee.
Yeun-hee aktardı bana.
Yeun-hee was there.
Yeun-hee oradaydı.
Do you even know Yeun-hee's birthday?
Yeun-hee'nin doğum gününü biliyor musun?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]