Yo're translate Turkish
738 parallel translation
No, no, you're right, I'm sorry, I know I shouldn't swear.
Yo, yo, haklısın, üzgünüm, küfretmemeliyim biliyorum.
No, they're getting worse.
Yo, kötüye gidiyorlar.
No, you're slipping, Red.
Yo, formdan düşüyorsun, Kızıl.
No, you're even more beautiful.
Yo, sen her zamankinden daha güzelsin.
You know, I bet you're a real yo-yo.
Biliyor musun, bence sen tam bir gerzeksin.
No, you're too serious to go there. In the village?
Yo, oraya gitmek için fazla ciddisin.
Yo. Mate, you better watch who you're talking with, boy.
Ahbap, kimlerle konuştuğuna dikkat etsen iyi olur, dostum.
We haven't sunk so low that we're going to fight amongst ourselves over food.
Yo, hayır. Kendi aramızda yemek için kavga edecek kadar alçalmadık.
- Oh no, you're a genius, and a great humanitarian.
- Yo, siz bir dahisiniz, ve de büyük bir hümanist.
Oh, no, you're not.
Yo, hayır gidemezsin.
Nee, we're constantly driving on the left side.
Yo, sürekli sol şeritten gidiyoruz.
You're gonna need
Yo, beni, zorlama. Bulacağın her türlü yardıma...
You're sure I promised to buy you a yo-yo?
Sana yoyo alacağım diye söz verdiğimden emin misin?
I'm a whore. - We're all whores here.
- Yo, aynı yerde kalıyoruz sadece.
But you — oh, no — no, you're too kind, too thoughtful... to do anything like that to me.
Ama siz... yo, yo. Böyle bir şey yapamayacak kadar düşünceli ve naziksiniz.
No, it's not true, because we're doing it!
Yo, bu doğru değil, çünkü biz öyle yapıyoruz.
Oh, no, you're not.
Oh, yo, nişanlanmadınız.
No, you're one of the sanest men I ever met.
Yo, tanıdığım en aklı başında insanlardan birisiniz.
No, you're just a good old-fashioned girl...
Yo, sen sadece güzel, eski kafalı bir kızsın...
- No, you're kidding.
- Yo, şaka yapıyorsunuz.
No, we're not doing anything.
Yo, birşey yapmıyoruz.
Oh, no, no, no, you're wrong.
Yo, hayır, hayır, yanılıyorsun.
No, you're a son of a bitch!
Yo, sen orospu çocuğusun!
- We're war. - Yo.
Gidiyoruz.
You're not a hit-and-run driver, no, no
Sen vur kaç sürücü değilsin, yo, yo
No you're not.
Yo, alamazsın.
Oh, no, they're doing the work of the Lord.
- Yo, Tanrı'nın hizmetini yapıyorlar.
You're lucky, you have fur.
Sen şanslısın, kürkün var. Yo, yo.
No, you're much too beautiful to be a model.
Yo, manken olmak için fazla güzelsin.
They're in and out like yo-yos, these boys.
Yoyo gibi girip çıkıyorlar.
Oh, no, no, no, I think you're doing really fine.
Yo, hayır, hayır. Bence gayet iyi gidiyorsunuz.
No, it's just we're planning...
Yo, sadece planlıyoruz...
Yo, man, you're dumping the cement!
Dostum, çimentoyu döküyorsun!
YOU'RE SUPPOSED TO SAY "YO"!
Sadece "evet" demen gerekirdi.
You're talking to a married woman, and I resent- -
Evli bir kadınla konuşuyorsun, kızıyo- -
No, we're just here for a short time.
Yo, buraya kısa bir süre için geldik.
- We're not moving. - Oh, we're moving all right. Backwards!
- Yo, hareket ediyoruz ama, geriye doğru!
I'm hoping that this is alla merry Christmas jape, and you're going to go "Yo ho ho" and give me a mince pie.
Her şeyin bir Noel şakası olduğunu, ve bir anda, "Yo ho ho!" diyerek, bana bir börek vereceğinizi umuyorum.
Yo, "Dad!" You're gonna be going to take pictures of the fireworks, right? Yeah...
Havai fişeklerin fotoğrafını çekmeye gideceksiniz, değil mi?
'Cause you never know what you're gonna find in the jungle, yo.
Çünki ormanda neyle karşılaşacağını asla bilemezsin.
Yo, Roxanne, we're splitting up.
Hey, Roxanne, ayrılıyoruz.
Now, we're gonna have yo have a liyyle chay, you and I.
Şimdi, sen ve ben küçük bir konuşma yapmak zorundayız.
Hey, we're doing yhis yo impress yhe clieny.
Bunu müşteriyi etkilemek için yapıyoruz.
... now yhay D.J.'s finally gone when people say, "Hey, Tanner," I know yhey're yalking yo me.
... D.J. sonunda gitti artık insanlar, "Hey Tanner" dediklerinde bana söylediklerini biliyorum.
Well, I guess, yo me, you're syill my liyyle girl.
Pekâlâ, sanırım hâlâ benim küçük kızımsın.
Only my mom yaughy me yhay yhe secrey yo makeup is yo make iy look like you're noy wearing any.
Sadece annemin öğrettiği makyaj sırrıyla makyaj yapmıyormuş gibi görünüyordum.
Buy yhe secrey yo makeup is yo make iy look like you're noy wearing any.
Ama makyaj yapmanın sırrı yapmıyormuş gibi görünmek.
Well, now iy's a scrub yable, buy you're welcome yo join us.
Pekâlâ, artık fırçanın masası ama isterseniz siz de bize katılabilirsiniz?
Well, we're happy yo be here.
Şey, burda mutluyuz.
You're all gonna gey yo do everyyhing you wany yo.
Yapmak istediğiniz her şeyi yapacaksınız.
Vincente. Yo, we're not done yet.
Anlamıyorsun.