English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / Yoga's

Yoga's translate Turkish

570 parallel translation
I went out on a date with a pediatrician I met in yoga class Dr. Bedsole.
Çıktığım kişi yoga sınıfında tanıştığım bir çocuk doktoru Dr. Bedsole.
- theyoga class across the hall.
- yoga sınıfının öğretmeniyim.
I'll just start anotheryoga class... as soon as I can, you know, bend.
Yeni bir yoga sınıfı açarım... bilirsin esneyebildiğim zaman.
The gods know I've done stranger things... -... but yoga's just not for me.
Tanrılar biliyor, daha garip şeyler yaptım, ama yoga sadece bana göre değil.
That's where I picked up this yoga shit.
Bu yoga saçmalığını orada öğrendim.
I just came from a yoga class.
Yoga sınıfından henüz geldim.
That yoga's really working for you, Glenn.
- Yoga sana iyi geliyor, Glenn.
Well, actually, Sophia... as well as talking about my marriage... I also came here because of the women in our Pilates class. They're....
Şey, Sophia, aslında evliliğimden bahsetmenin yanında buraya, Yoga sınıfımızdaki kadınlarla ilgili de geldim.
Also Known As Yoga, Died Later From Injuries Sustained During The Escape.
Amelia Bluman'ın kaçış sırasında aldığı yaralar sonucu öldüğünü belirtti.
I wasn't aware that yoga was part of your examination.
Yoganın sınavının bir parçası olduğunu anlayamamışım.
These, these are all beginning exercises of Kundalini Yoga.
Bunlar, bunlar Kundalini Yoga'sının başlangıç egzersizleri.
Yoga - it's one of my great passions.
Yoga benim en büyük tutkularımdan biri.
I don't know what it is, but it's yoga.
- Onlar sadece Yoga yapıyorlar. - Ne? - Yoga.
This is very nice, Ms. Fontaine, but it's not yoga.
Çok iyi Bayan Fontain, ama bu yoga değil.
Persistent soreness in the rib area, which I'm treating each morning with 15 extra minutes of yogic discipline.
Kaburga bölgemde geçmek bilmeyen bir ağrı var. Her sabah 15 dakika fazladan yoga egzersizi ile iyileştirmeye çalışıyorum.
What's she doing, yoga?
O ne yapıyor, yoga mı?
We interrupt Sadrudin Mabaradad's Yoga Party for this special bulletin- - 'Krisis at Kamp Krusty.'-
Sadrudin Mabaradad'ın Yoga Partisini özel bir haber için kesiyoruz- "Kamp Krusty`de Kriz."
- Someday... she's been coercing the guests into trying something called Kundalini yoga.
Bir gün konukları Kundalini Yogası denilen şeyi yapmaya zorluyorlar.
It's just your basic yoga.
Bu temel yogadır.
Yoga's not the only thing I can do.
Yoga tek yapabildiğim şey değil.
[Spyder's Voice] aren'tya, yoga girl?
.. değil mi, yoga kızı?
- It's yoga...
- Bu yoga.
For what reason, God only knows. She decides she's gonna take a yoga class.
Nedeni neydi Tanrı bilir, yoga dersleri almaya karar verdi.
I'm trying to align your father's chakras.
Yoga. Babanın yoga pozisyonunu düzeltmeye çalışıyorum.
You wanna do yoga?
Sen de yoga yapacak mısın?
Jamie Rappaport. He said yoga was stupid and I was stupid... and he's taking back my Christmas present.
Jamie Rappaport.Yoganın aptallık olduğunu, benim de aptal olduğumu söyledi ve Noel hediyesini geri aldı.
- He's my son... and he was doing yoga before he was born.
O benim oğlum ve daha doğmadan yoga yapıyordu.
Well, ofcourse, I'm passionate about yoga... rock climbing, uh, racquetball...
Tabii ki yogaya tutkuyla bağlıyım. Kaya tırmanıcısıyım, duvar tenisi oynarım.
Indian's her favorite cuisine, she likes Macy Gray, she doesn't opera, she's Catholic, she has a friend named Tricky who she met at summer camp who she thinks of as a brother, and she goes to yoga at the rec center and takes it from a guy named Jim.
En sevdiği mutfak, Hint mutfağı, Macy Gray'ı beğeniyor, opera sevmiyor Katolik, Tricky adında bir arkadaşı var yaz kampında tanışmışlar, ağabeyi gibi görüyor... Rec-Center'da yogaya gidiyor ve dersi Jim adında birinden alıyor.
You don't do yoga on the Dalai Lama's mat.
Dalai Lama'nın hasırında yoga yapmıyorsun.
- It's back on Patty's yoga mats.
- Patty'nin yoga şilterinde kaldı.
It's just you met Abby at yoga class.
Ama Abby'yle yoga sınıfında tanıştınız.
You can't pre-empt yoga that's our biggest show.
Yapamayız, "Yoga Öğreniyoruz" bu bizim en büyük şovumuz.
Join me in a little yoga? No, no.
- Benimle yoga yapar mısın?
I met him at yoga and he's off-limits.
Onunla yogada tanıştım ve o kandırılmaz biri.
- It's the yoga.
Yoga.
- It's a yoga place.
- Yoga yeri.
He's a master yoga instructor from ript gym.
Rip Fitnes Salonu'nda Yoga hocası.
Now the hooker's a part-time yoga instructor.
Şimdi o düzenbaz part-time yoga hocası oldu.
- Do you do yoga?
- Yoga yapar mısın?
He's not my yoga instructor. And so what if I am?
O benim yoga hocam değil, hem yapıyorsam ne olmuş?
There's possibly something there.
Orada bir şey olabilir belki. Yoga hakkında bir kitap okumuştum.
Yoga.
Yogaymış!
WHY DO YOU THINK I MEDITATE, AND DO YOGA, AND EXERCISE LIKE A FIEND?
Neden çıldırmış gibi meditasyon, yoga ve spor yaptığımı sanıyorsun?
Then the doctor's, then yoga, so...
Sonra doktora gideceğim. Sonra da yogaya.
Are you sure it's okay for me to do my yoga in here?
Yogamı burada yapmamda bir sorun olmayacağından emin misin?
He's a yoga instructor
Yoga eğitmenliği yapıyor.
Man, I'd have floor seats at the Lakers, put my kids through college hire Halle Berry as my yoga instructor.
Lakers'a ön sırada yer alır, çocuklarımı üniversitede okutur Halle Berry'yi yoga hocası olarak tutardım.
- Oh, man. I told you, you gotta do yoga.
Sana yoga yapmalısın demiştim.
Yoga's supposed to be connected with the divine, right?
Yoganın ilahi güçle bağlantısı vardır değil mi?
- It's called Bikram Yoga.
- Buna Bikram Yogası deniyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]