Yolad translate Turkish
18 parallel translation
Wei sent you one word :
Wei tek şey yoladı ; ölüm!
You can't hold me to that.
Annenizi Milwaukeedeki Bobun "Betas and Bell Bottoms" dükkanına yoladım.
Yolad Belar.
Yolad Belar.
Are you Yolad Belar?
- Siz Yolad Belar mısınız?
When I sent you to Oxford for Higher Studies!
Yükseköğretim için seni Oxford'a yoladığım zaman!
I'm sending you on a fact-finding mission.
Sana özel görev bulmak zorundayım, yoladım
I sent the new kid - Bart. You wanna talk to him?
Yeni elemanı yoladım, Bart. Konuşmak ister misin?
Well, they sent troops to both world wars, to Vietnam...
İki dünya savaşına da birlik yolladılar, Vietnam'a yoladılar...
the one who sent me here was you.
gelecekteki sen beni sana yoladın.
He hasn't. I've sent him off to change.
Kurtulmadı, onu üstünü değiştirmeye yoladım.
I sent a homeless lady man countertop appliances, and she doesn't even have a countertop.
Evsiz bir travestiye tezgah aletleri yoladım, ve bir tezgahı bile yok.
I sent that mail...
İstediğin maili yoladım.
That's why I sent my close friend and classmate James to you, and made you, one who does anything for a bet to accept his bet.
benim yakın sınıf arkadaşımı sana neden yoladığım. ve senin bahsi kabul etmen içi b sebep buldum.
- Genny sent us.
- Genny yoladı bizi.
- You sent one plane?
- Bir uçak mı yoladınız?
She sent us outside.
Bizi dışarıya yoladı.
And I've sent trace from his nails to the lab.
Ve laboratuvara, tırnaklarından aldığım örnekleri yoladım.
And the records said that he was sent to us
ve bize yoladığı kayıtlar,