English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / Yondu

Yondu translate Turkish

56 parallel translation
Hey, Yondu.
Alo, Yondu.
- Where's Yondu?
- Yondu nerede?
Raised from youth by a band of mercenaries called the Ravagers, led by Yondu Udonta.
Yondu Udonta'nın liderlik ettiği Ravagerlar adındaki paralı askerler tarafından büyütülmüş.
You're lucky the broad showed up, because otherwise, me and Groot would be collecting that bounty right now, and you'd be getting drawn and quartered by Yondu and those Ravagers.
Şu hatun ortaya çıktığı için şanslısın yoksa ben ve Groot kellene koyulan ödülü almıştık şimdiye kadar ve Yondu ile Ravagerlar da seni dörde bölüp parçalamıştı.
And then we're headed straight to Yondu to retrieve your bounty.
Ve sonra da Yondu'ya gidip sana koyduğu ödülü alıyoruz.
Yondu!
Yondu!
Yondu.
Yondu.
Here, right here! Yondu!
- Burada, işte burada!
Listen to me.
- Yondu! Beni dinle.
Hey, what do you say, Yondu?
Ne dersin Yondu?
So we can give the Stone to Yondu who's just gonna sell to somebody even worse?
Biz de Taş'ı daha kötü birine satsın diye Yondu'ya mı vereceğiz?
Yondu is gonna be here in two seconds.
Yondu birazdan burada olur.
Then, our craft and Yondu's will enter.
Sonra bizimki ve Yondu'nun gemisi giriş yapacak.
Yondu Udonta.
Yondu Udonta.
You gotta reconsider this, Yondu.
Bunu tekrardan düşünmelisin Yondu.
So, how's that whole "trusting'Yondu" thing working out for you, Quill?
"Yondu'ya güvenme" muhabbeti nasıl gidiyor Quill?
I'll let you in on a little secret, Yondu.
Sana bir sır vereyim Yondu.
Seriously, Yondu?
- Ciddi misin Yondu?
I'd sure like to know where Yondu got that box in the first place.
Yondu'nun o kutuyu nereden bulduğunu öğrenmek isterim açıkçası.
Yondu is small potato.
Yondu önemsiz.
Rocket : By "earned" you mean "steal" from your pirate buddy, yondu!
ROCKET : "Kazanmak" derken senin korsan dostun Yondu'dan çalmak demek istedin herhalde!
You may dress like us... but you'll never hear the Horns of Freedom when you die, Yondu.
Bizim gibi giyiniyor olabilirsin ama öldüğünde Özgürlük Borusu'nu asla duymayacaksın.
First, Quill betrays us... and Yondu just lets him go scot-free.
Önce Quill bize ihanet etti ve Yondu ceza almadan gitmesine izin verdi.
Yondu Udonta... I have a proposition for you.
Yondu Udonta sana bir teklifim var.
I hired Yondu to pick you up... when your mother passed away.
Annen öldüğünde seni alması için Yondu'yu görevlendirdim.
But instead of returning you... Yondu kept you.
Ama Yondu seni getirmek yerine alıkoydu.
I thought Yondu was your father.
Yondu'nun baban olduğunu düşünmüştüm. Bunca zamandır birlikteyiz ve Yondu'yla gerçekten kan bağım olduğunu mu sandın? Ne?
Yondu was the guy who abducted me... kicked the crap out of me so I could learn to fight... and kept me in terror by threatening to eat me.
Yondu beni kaçıran dövüşmeyi öğrenebilmem için canıma okuyan ve beni yiyeceği tehdidiyle korkutan adamdı.
Why did you send Yondu?
Neden Yondu'yu gönderdin?
Yondu's got the fin!
Yondu yüzgeci almış!
I am sending you the coordinates for Yondu's ship.
Sana Yondu'nun gemisinin koordinatlarını gönderiyorum.
I had Yondu deliver some of them to me.
Bazılarını Yondu'yla getirttim.
We're in an old piece of construction equipment Yondu once used... to slice open the Bank of A'askavaria.
Bir zamanlar Yondu'nun A'askavaria Bankası'nı açmak için kullandığı eski bir yapı ekipmanının içindeyiz.
Yondu?
Yondu?
Yo, Yondu...
Hey Yondu...
I asked Yondu...
Yondu'ya sordum...
Yondu, we're about to blow!
Yondu, havaya uçmak üzereyiz!
Yondu, what are you doing?
Yondu, ne yapıyorsun?
Earlier, it struck me... Yondu didn't have a talking car, but he did have a flying arrow.
Düşününce fark ettim ki Yondu'nun konuşan bir arabası yoktu ama uçan bir oku vardı.
Both Yondu and David Hasselhoff went on kick-ass adventures... and hooked up with hot women... and fought robots.
Yondu da David Hasselhoff da heyecanlı maceralara çıkar güzel kadınlarla takılır ve robotlarla savaşırdı.
Only it was you, Yondu.
Sadece o sendin Yondu.
I think Yondu would want you to have it.
Bence Yondu onu senin almanı isterdi.
I sent word to Yondu's old Ravager buddies, and told them what he did.
Yondu'nun eski Yağmacı dostlarına haber verdim ve yaptıklarını anlattım.
Yondu Udonta, I will see you in the stars.
Yondu Udonta, seninle yıldızlarda görüşeceğim.
You know, it's a shame... that it took the tragedy of losing Yondu to bring us all together again.
Tekrar bir araya gelmemiz için Yondu'yu kaybetme felaketini yaşamak zorunda kalmamız çok kötü.
And now I know how Yondu felt.
Şimdi Yondu'nun nasıl hissettiğini biliyorum.
Don't tell me Yondu's here, too.
- Yondu'nun burada olduğunu söyleme bana.
We've been together this whole time... and you thought Yondu was my actual blood relative? What? You look exactly alike.
Çok benziyorsunuz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]