You'll be hearing from me translate Turkish
51 parallel translation
- You'll be hearing from me.
- Yakında beni duyacaksınız.
Then you'll be hearing from me sooner than I thought.
Öyleyse düşündüğümden daha kısa zamanda yardımını isteyebiliriz.
- You'll be hearing from me.
- Sana haber göndereceğim.
And remember what I told you - if any of you is unfortunte enough to put one foot on land, you'll be hearing from me.
Dediğim gibi. İçinizden kim karaya ayak basarsa, bana haber verecek.
Seibei! You'll be hearing from me!
Seibei, seninle daha sonra hesaplaşacağız!
You'll be hearing from me shortly. Come along, Joe.
Benim ilk, gerçek evim olur.
You'll be hearing from me.
Tekrar görüşeceğiz.
You'll be hearing from me.
Size haber vereceğim.
You'll be hearing from me.
Bunu size ben söylüyorum.
I want you to understand, you'll be hearing from me again.
Anlamanı istiyorum. - Seni gene arayacağım. - Evet, evet.
You'll be hearing from me if you don't.
Yoksa başınızda beni bulursunuz.
I'll leave, but you'll be hearing from me.
Şimdi gidiyorum ama sonra yine görüşeceğiz.
- You'll be hearing from me.
- Görüşeceğiz.
- You'll be hearing from me, too!
- Görüşürüz!
stop too late Man-at-arms but you can tell the King he'll be hearing from me soon
Dur. Çok geç, General. Ama krala yakında benden haber alacağını söyleyebilirsin.
You'll be hearing from me Mr. Cummings with the help of the god of justice and my colleague Dr. Watson,
Bay Cummings, tanrının adaletini benden ve meslektaşım Dr. Watson'dan duyacaksınız.
I'm sure you'll be hearing from me.
Olursa duyarsınız zaten. Hadi gidin şimdi.
You'll be hearing from me.
Benden haber alacaksın.
- You'll be hearing from me.
- Benden haber bekleyin.
You'll be hearing from me.
Benden haber bekleyin.
I won't bid you farewell. You'll be hearing from me.
Sana veda etmeyeceğim, bunu benden duyamazsın.
You'll be hearing from me!
Bu iş burada bitmez.
Because it if doesn't, you'll be hearing from me.
Çünkü sürmezse, benden yine haber alacaksın.
You'll be hearing from me.
Benden haber alacaksınız.
# # But you'll be hearing from me, baby # #
# But you'll be hearing from me, baby ( Ama haber alırsın benden güzelim ) #
You'll be hearing from me soon.
Yakında benden haber alacaksınız.
You'll be hearing from me.
- Bu iş daha bitmedi.
- Well... you'll be hearing from me.
- Yakında cevabımızı bildiririm.
You'll be hearing from me.
Oh, gizli kalacak.
You'll be hearing from me.
Benden duyacaksın.
So you'll be hearing from me.
Benden haber alacaksınız.
You'll be hearing from me again very soon.
Kısa zamanda benden tekrar haber alacaksın.
If not, you'll be hearing from me.
Yoksa benimle yüzleşirsiniz.
- You'll be hearing from me.
- Bu konu burada kapanmadı.
You'll be hearing from me.
Yakında haber alırsınız.
You'll be hearing from me, Sherlock.
Benden haber alacaksın, Sherlock.
- You'll be hearing from me.
- Gene görüşeceğiz.
You'll be hearing from me later.
Benden haber alacaksın.
You'll be hearing from me soon.
Yakında haber gönderirim.
I'll keep the order, but if there's owt amiss you'll be hearing from me.
Siparişi alacağım. Ama eksik bir şey varsa, haberin olacak.
He messes with you, he'll be hearing from me.
Ters bir şey yaparsa bana hesap vermek zorunda kalır.
All right, you'll be hearing from me.
Tamam, benden haber alırsınız.
You'll be hearing from me.
Benden haber alıyor olacaksın.
You'll be hearing from me.
Benden haber bekle.
Uh, you'll be hearing from me soon.
Yakında benden alırsınız haberleri.
You'll be hearing from me soon.
Yakından haber alacaksınız benden.
You'll be hearing from me.
Bunun peşini bırakmayacağım.
You'll be hearing from me.
Benden haber alırsın
Someday, when I'm up on murder charges, you'll be hearing from me.
Bir gün cinayetten yargılanınca sana haber vereceğim.