You'll never see her again translate Turkish
89 parallel translation
You'll never see her again around this ranch.
- Onu bir daha bu çiftlikte asla görmeyeceksin.
I'll set you up on condition that you never see Susan again or communicate with her.
Susan'ı bir daha görmemen yada onunla konuşmaman şartı var.
You'll never see her again.
Onu bir daha asla görmeyeceksin.
And being as we'll probably never see each other again, I'll be glad to have a last quick one with you, even though you're a fugitive.
Bu günden itibaren, bir daha birbirimizi göremeyeceğimizden her ne kadar bir kaçak olsan da son bir defa hızlıca yapsak çok memnun olurdum.
Be angry with her, or you'll never see her again.
Ona kız, yoksa onu bir daha göremezsin.
Don't let them take her away from me. I'll never see her again. - Wait, think of you then.
Onu uzağa götürürlerse, Onu bir daha asla göremem.
He almost whipped her and she said : "If you do, you'll never see me again."
Az kalsın karısını kırbaçlayacaktı kadın da "Eğer bunu yaparsan, bir daha yüzümü göremezsin" dedi.
- You'll never see her again!
Bir daha göremeyeceksin! Nereye gidiyorsun?
- your never going to see her again you even try and I'll make sure your thrown back in juvi
Bu ne sürpriz. - Umarım hoş bir sürpriz olmuştur. Biliyorum, gelmemeliydim.
Charley, start whipping some ass or you'll never see her again!
Charlie, sızlanmayı kes kendine gel, yoksa bir daha karını asla görmezsin.
Besides, you'll never see her again.
Kaldıki onu bir daha göremeyeceksin.
But one day you'll call me a compulsive bastard, and scream, and say you never want to see me again. And I'm shattered. Who needs that?
Her şey çok güzel olur ama bir gün yüzüme bencil, saplantılı bir sersem olduğumu haykıracaksın ve seni delirttiğim için, beni bir daha görmek istemeyeceksin.
Besides... you'll never see her again.
Kıskanmıyorum. Ayrıca onu bir daha görmeyeceksin.
But you'll never see her again.
Ama onu bir daha göremeyeceksin.
But instead...'cause of you, I'll never see her face again.
Ama bunun yerine... senin yüzünden, bir daha yüzünü göremeyeceğim.
Kill me, and you'll never see her again.
Öldür beni, ve bir daha onu asla görme.
You'll never see her again.
Onu bir daha göremeyeceksin!
- I'll take care of everybody's story... but you are never to see her or talk to her again.
- Herkesin ifadesini hallederim ama bir daha onunla görüşüp konuşamazsın.
And then we'll deport you and you'll never see Sarawak, or her, again. You can't do that.
Ve sonra seni sınır dışına süreriz ve bir daha asla Sarawak'ı ya da onu görmezsin.
You'll never see her again.
Onu bir daha görmeyeceksin.
Kill me, and you'll never see her again.
, Beni öldür ve onu bir daha görmek asla.
No argument with you, but if you don't release her, you'll never see home again.
Sizinle bir anlaşmazlığım yok ama kadını bırakmazsanız evinizi göremezsiniz.
I want you to tell her right now that you'll never see her or bother her again.
Onu bir daha rahatsız etmeyeceğini söylemeni istiyorum.
Tell her you'll never see her or bother her again.
Ona kendisini bir daha rahatsız etmeyeceğini söyle.
Well, I want you to tell her right now that you'll never see her or bother her again.
Ona hemen, kendisini bir daha rahatsız etmeyeceğini söylemeni istiyorum.
Sean, tell her you'll never see her or bother her again.
Sean, onu bir daha rahatsız etmeyeceğini söyle.
You'll never see her again.
Onu bir daha hiç görmeyeceksin.
After which, they'll take your child and you'll never see her again.
Ondan sonra, çocuğunu alırlar ve bir daha onu asla göremeyeceksin.
... and they had this relationship doctor on who said, "Every time you leave a family member, you must treat that person as if you'll never see them again."
Bir ilişki doktoru vardı. Bir aile üyesinin yanından her ayrıldığınızda onu bir daha hiç görmeyeceksiniz gibi davranın diyordu.
Then I want you to leave and you'll never see her again. You understand me?
Sonra da git... ve bir daha onunla görüşme.
Then you'll never see her again without an attorney and we are screwed.
Sonrasında avukatı olmadan sorgulayamazsın. Biz de çuvallarız.
You're talking like you'll never see her again.
Sanki bir daha onu görmeyecekmiş gibi konuşuyorsun.
forget her, because unless you do, you'll never see her again.
Kızı unut, zira unutmadığın sürece, onu bir daha asla göremeyeceksin.
Once the breach collapses, that's it - you'll never be able to see her again, your own mother.
Gedik çöktüğünde herşey biter. Anneni bir daha asla göremeyebilirsin.
Then you'll never see her again.
O halde onu tekrar göremeyeceksiniz.
If you're not there, you'll never see me again, but if you come, you'll see it all begin, and I promise, you will believe.
Orada olmazsan, bir daha beni hiç göremeyeceksin, ama gelirsen, her şeyin başladığını göreceksin, ve söz veriyorum, inanacaksın.
And if you light a third one son before you smoke it make sure you take one last long loving look at your wife because in all likelihood you'll never see her again and if your itch drives you to light up a fourth time then it's the gas chamber for your brother if he survives the last onslaught and if he doesn't then your mother... remember to give her a warm farewell hug before you light that one and despite all of the above if you still intend to be as obstinate as a mule.
Eğer bir üçüncüsünü yakarsan.. .. evladım, içmeden önce emin ol.. .. karına sevgi dolu tek bir bakış hakkın var..
You'll never see her again.
Onu bir daha asla göremeyeceksin.
- You'll never see her again.
- Onu bir daha asla göremeyeceksin.
You'll never see her again
Onu tekrar göremeyeceksin.
You'll never see her again. - How do you know?
- Onunla bir daha görüşmeyeceksin ki.
If you leave, she'll never see her son again.
Şimdi gidersen, oğlunu bir daha hiç göremeyecek.
And once you've told me everything I need to know, You'll never see me again.
Ve bana bilmem gereken her şeyi anlatıktan sonra beni bir daha görmeyeceksin.
Yeah, and if you're right about her father... we'll never see her again.
Evet, sen de babası konusunda haklıysan onu bir daha göremeyiz.
- i'll make it so you never see her again.
Onu bir daha asla görmemeni sağlayabilirim.
If I see anything suspicious, you'll never see her again.
Herhangi bir şeyden şüphelenirsem onu bir daha göremezsin.
Now, get the hell out of here, or I swear to God you'll never see her again.
Şimdi defol git yoksa yemin ederim bir daha kızını göremezsin.
I give you my solemn word that I'll never see her again.
Söz veriyorum onu bir daha görmeyeceğim.
In any case, today is your last chance of getting your daughter back if you call the police, you'll never see her again
Öyle ya da böyle, kızını geri almak için bugün son şansın. Polise haber verirsen, onu bir daha göremezsin.
You'll never see her again.
Onu bir daha göremezsin.
I can take her now, and you'll never see her again!
Şimdi onu sizden alacağım, ve bir daha onun yüzünü göremeyeceksiniz!