English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / You're a big girl

You're a big girl translate Turkish

186 parallel translation
If you're a good girl, when I get to Paris I'll buy you a big hat... with a long, beautiful feather on it.
Eğer uslu durursan Paris'e gittiğimde sana kocaman bir şapka alırım. Üstünde de uzun, güzel bir tüy olur.
You're a big girl now.
Büyük bir kız olmuşsun.
You're a big girl, Nelly.
Sen kocaman bir kızsın Nelly.
Just because you're a big movie star you expect every girl to faint at your feet.
Büyük bir film yıldızısın diye her kızın ayaklarının dibine bayılmasını bekliyorsun.
- She says you're a big, ugly girl.
- Sen büyük, çirkin bir kızmışsın.
You're a big girl now, Lizzie.
Bu nedir?
You're a big girl now.
Sen kocaman bir kızsın.
( Chuckles ) Well, Josephine, you're a big girl now, aren't you?
Pekâlâ, Josephine, artık büyük bir kız oldun, öyle mi?
You're a big girl now.
Artık kocaman kızsın.
You're only after a girl, but my object's a big fief.
Sen sadece bir kızın peşindesin, ama benim hedefim büyük bir tımar almak.
You're a big girl now. You're not a child anymore.
Artık büyük bir kız oldun, küçük bir kız değilsin.
You're a big girl.
Şimdi büyük bir kız oldun.
You're gonna have to be a big girl :
Anlayışlı bir kız olmak zorundasın.
You're a big girl now.
Sen artık büyüdün.
You're such a big girl now, aren't you?
Koca kız oldun değil mi?
You're a big girl. You figure it out.
Büyük bir kızsın.Sen anla onu.
So you're not just a big-breasted girl after all... do you?
Sonuçta sen büyük göğüslü bir kız değilsin...
- I know. You're a big girl.
- Tek başına arayabileceğini biliyorum, sen artık büyük bir kızsın.
You're a big girl now.
Artık koca kızsın. Ne biçim konuşuyorsun öyle?
You're a big girl now, you're 1 0, next week's your birsday.
Artık kocaman bir kızsın. 10 yaşına geldin. Haftaya dogum günün.
"You're a big girl now, aren't you?"
- Sen büyük bir kızsın, değil mi?
But... when you're a big girl, you'll come with me.
Büyüdüğünde sen de benimle gelirsin.
You're getting to be a big girl now, and there's something I've been putting off telling you for a while.
Gittikçe büyüyorsun, ve bir süredir söylemeyi ertelediğim bir şey var.
You're a big girl. This isn't the end of the world.
Dünyanın sonu gelmedi ya.
Oh my, you're a big girl.
Aman Tanrım, sen çok iriymişsin.
- You're a big girl?
- Kocaman bir kız mısın?
You're a big girl, aren't you?
Koca bir kızsın, değil mi?
You're such a big girl.
Kocaman olmuşsun.
You're a big girl and I'm confident in your ability at getting out of the worst mess.
Kocaman bir kızsın ve sana güveniyorum. Daha kötü durumlardan bile kendini kurtarabileceğini biliyorum.
- You're a big girl now, right? - Yeah, that's right.
- Yetişkin bir kızsın değil mi?
You're a big girl today, Anjali.
bugün büyük bir kız oldun, Anjali.
You're a big girl now.
Sen kocaman kızsın.
You're a big girl.
Sen de büyük bir kızsın.
You're a big girl, and it's time to stop believing in things like that.
Sen büyük bir kızsın, böyle şeylere inanmayı bırakmanın zamanı geldi.
I'm gone for a couple of hours and you're already taking my girl, Big Mike?
Birkaç saat yanınızdan ayrılıyorum bu arada sen de kızımı mı çalıyorsun Koca Mike?
It just means you're becoming a big girl, that's what it means.
Bana da oldu, Beverly'ye de oldu. Bu artık kadın olduğun anlamına geliyor.
- You're a big girl now.
- Sen artık yetişkin bir kızsın.
You're a big girl.
Ama sen kocaman kızsın.
You're a big girl now.
Haydi, artık büyük bir kızsın.
So, one look at a girl in tight pants and big tits and suddenly you're stupid?
Dar pantolonlu ve koca göğüslü bir kız görür görmez aklın başından gidiyor.
Listen... you're a big girl.
Dinle! Sen büyük bir kızsın.
You're a big girl... a grown woman, your mother doesn't need to pick you up every day.
Sen büyük bir kızsın, yetişkin bir kadın annenin her gün seni almasına gerek yok.
If you're gonna win big, do it with a girl called Anne.
... kazandığımey aslında Ann isminde bir kız çocuğu.
Then you're a big girl, but it's still dangerous.
O zaman büyük bir kızsın, ama yine de tehlikeli.
I forgot you're a big girl now.
Artık büyük bir kız olduğunu, unuttum.
YOU'RE A BIG GIRL!
Sen kocaman bir kızsın!
You're a big girl, Anyanka.
Koca kızsın Anyanka.
You know, you're gonna make some girl's dreams come true someday, in a big way.
Bir gün bir kızın hayallerini gerçekleştireceksin. Hem de ciddi bir şekilde. Bu yüzden bunu şimdi bitirmek zorundayım.
Emma, one day you're gonna grow up and be a big girl, just like your daddy.
Emma, one day you're gonna grow up and be a big girl, just like your daddy.
You're a big girl. When you got divorced, you put people in the awkward position of choosing between you and Perry.
Sen yetişkin bir kızsın, boşandığında, insanları Perry ile sen arasında tercih yapmak zorunda bıraktın.
You're a big girl.
- Sen yetişkin bir kızsın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]