You're a girl translate Turkish
3,873 parallel translation
Get a girl's phone number while you're wearing a dress.
Elbise giyerken bir kızdan telefon numarasını kapmak.
Right, but Sophie's a girl... and you're both straight, so it had less, like... real-world probability.
- Evet ama Sophie kız ve ikiniz de erkeklerden hoşlanıyorsunuz. Yani evlenmeniz pek olası değildi.
You're a hard girl to say "no" to.
Sana "hayır" demek zor.
I think you're a cover girl for Ulcers Illustrated.
Galiba Ülser Illustrated dergisinin kapak kızısın.
And you're a sweet girl.
- Sen de hoş bir bayansın.
You're a smart girl, so I'm going to speak honest to you.
Akıllı kızsın. O yüzden sana karşı dürüst olacağım.
You're asking the girl who fell for a priest.
Bunu rahibe aşık olan kıza soruyorsun.
So, would you like to know if you're having a boy or a girl?
Kız mı erkek mi, öğrenmek ister misiniz?
So, when you're a girl doing buy-busts, you got to be a hooker.
Eğer uyuşturucu alıyorsan, bir fahişe olmalısın.
Ohh. You're a good girl, Elsie.
Sen çok iyi bir kızsın, Elsie.
Chantelle, you're a girl...
Chantelle, sen kızsın...
We're gonna have a little girl talk, you and I.
Sen ve ben, kız kıza sohbet edeceğiz.
Oh, yes - - likewise. Has anyone ever told you you're a very pretty girl?
Sana hiç çok güzel bir kız olduğunu söyleyen oldu mu?
Has anyone ever told you you're a very pretty girl?
Bunu dedi mi?
"Has anyone ever told you you're a very pretty girl?"
Sonra durakladım ve o çekip gitti.
You know what? You're such a girl, you know that?
Bak ne diyeceğim?
You're a bright girl, Susan, but that is downright idiotic.
Susan sen parlak bir kızsın ama bu resmen aptalca.
Gu Jae Hee... as of now, you're a girl for the next hour.
Goo Jae Hee, şuandan itibaren 1 saat boyunca sen bir kızsın.
Why not just announce to everyone that you're a girl?
Neden herkese kız olduğunu söylemiyorsun?
- Look, you're a smart girl.
- Bak, sen akıllı bir kızsın.
You're not a "Let your hair down" type of girl.
"Saçlarını salacak" tipte bir kız değilsin.
You're a very bad girl.
Sen çok kötü bir kızsın. Yalan söyledin.
Sorry girl, but we have got a cargo plane full of abductees here and you're the only one qualified to fly it to safety.
Üzgünüm kızım ama kaçırılanlarla dolu bir kargo uçağımız var ve bunu uçurabilecek tek kişi sensin.
You're a smart girl.
Akıllı bir kızsın.
Girl 2 : If you're a cop, why can't you report your stolen car to yourself?
Eğer bir polissen niye çalınan arabanı kendin ihbar etmiyorsun?
You're just a girl.
Sen yalnızca bir kızsın.
You're a girl.
Kızsın sonuçta.
But you're a girl.
Ama sen bir kızsın.
If it's a clever way then you're a clever girl for getting it right.
Eğer bu akıllı bir yolsa o zaman doğruyu bulmak için akıllı bir kızsın.
Well, Denise, you're a country girl, aren't you?
Peki Denise, yanılmıyorsam bir taşra kızısın?
We're short a boy, so a girl needs to sit out. And you don't have enough sex appeal to pull off a credible tango.
Bir erkek eksiğimiz var, bir kızın oturması gerekiyor ve inandırıcı bir tango sergileyecek cinsel cazibe sende yok.
♪ You're a sexy girl ♪ ♪ I'm a nice guy ♪
* Sen çok seksisin, iyi biriyim ben de *
I mean, you want everybody to think that you're such a badass, but really you're just a scared little girl with low self-esteem who's too frightened to chase her dreams.
Herkesin çok agresif olduğunu düşünmesini istiyorsun ama gerçekte hayallerinin peşinden gitmeye korkan, kendine güvensiz, küçük korkak bir kızsın.
You're a girl.
Sen daha bir kızsın.
You're a big girl.
- Kocaman kızsın sen artık.
You're a girl.
Sen kızsın.
You're a young girl with everything to live for.
Yaşayacak birçok şeyi olan genç bir kızsın.
( Gasps ) You're a... girl.
Son seferden dersini almadin mi?
I know that you're a girl.
Sen bir kızsın.
It's not like you're a girl or something...
Bir kız da değilsin üstelik.
About the fact that you're a girl...
Senin kız olduğunu..
If, by chance, Tae Joon knows you're a girl, what are you going to do?
Bir ihtimal, Tae Joon senin kız olduğunu biliyorsa, ne yapacaksın?
Goo Jae Hae, you're a girl?
Goo Jae Hae, sen kız mısın?
Goo Jae Hee... you're a girl?
Goo Jae Hee... sen kız mısın?
If you were a guy it wouldn't be, but since you're a girl so it's ok.
Eğer erkek olsaydın biraz garip olurdu ama kız olduğun için sorun yok.
If you're lucky, there's still a little time left to find the girl.
Şanslıysanız, az da olsa kızı bulacak vakit kalmıştır.
Maybe later, if you're lucky, you get to sleep with a college girl.
Sonra şansın yaver giderse, üniversiteli bir kızı yatağa atabilirsin.
If you're gonna be with a girl here in this house...
- Evet ama benim ebeveynim değil. Bu evde bir kızla birlikte olacaksan...
You're concerned'cause I just got out of a serious relationship, and you don't want to be the girl that gets me to the next one.
Bir takım endişelerin var çünkü daha yeni ciddi bir ilişkiden çıktım ve beni yeni bir ilişkiye hazırlayacak kişi olmak istemiyorsun.
If he lets a girl sleep over because they're friends, would you be okay with it?
Sadece arkadaşı olan biri Tae San'ın evinde yatsaydı, sorun etmez miydin?
You're a good girl.
Sen iyi bir kızsın.
you're awesome 166
you're a good person 127
you're all set 139
you're a big girl 34
you're alone 132
you're an idiot 459
you're all mine 16
you're a liar 408
you're an asshole 211
you're annoying 54
you're a good person 127
you're all set 139
you're a big girl 34
you're alone 132
you're an idiot 459
you're all mine 16
you're a liar 408
you're an asshole 211
you're annoying 54