English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / You're a kid

You're a kid translate Turkish

2,066 parallel translation
You put on a blindfold and listen to my kid sing... and you will swear you're hearing Ronnie Spector.
Gözlerinizi bağlayın ve çocuğumun şarkı söylemesini dinleyin. Ronnie Spector'un söylediğine yemin edebilirsiniz.
- How could even say you're not gonna be a father to that kid?
Bu çocuğa babalık yapamayacağını nasıl söylersin? !
I know you're not a little kid anymore.
Artık küçük bir çocuk olmadığını biliyorum.
Well, the kid was obviously the sicker patient, and to have a cardiac tamponade during an angio is kind of like having your gas tank explode when you're filling her up.
Çocuğun daha hasta olduğu açıkmış,... anjiyo sırasında kardiyak tamponlama olması da sanki gaz deposunun doldurma sırasında patlaması gibi bir şey.
Like when you're a kid. I mean, toys and shit.
Demek istediğim, çocukken oyuncaklar falan.
You're a good kid, but, uh... This isn't really how I roll, okay?
Senin iyi bir çocuksun ama böyle şeyler aslında benim tarzım değil.
See, kid, you've stolen my life's work, and you've destroyed my dream, but really, what's worse than all that, you little punk, is the arrogance to presume that you even have a clue what you're doing.
Görüyorsun ya evlat, hayatımın çalışmasını çaldın ve rüyalarımı yıktın ama gerçekten tüm bunlardan daha beteri, küçük serseri, ne yaptığın hakkında en ufak fikrin olduğunu düşünme küstahlığın.
From my perspective, you're that titanic loser of a teacher I once had who jacked the wrong kid.
Bana göre beni kazıklayan öğretmenlerin içinde en zavallısısın.
And you're a special kid.
Sen de özelsin, ufaklık.
I don't know what you're implying, but he's a good kid.
Ne demeye çalıştığını bilmiyorum, ama Danny iyi bir çocuk.
You're really going to trust something this important with a kid?
Bu kadar önemli bir olayda bu yeniyetmenin sözüne güveneceksin yani?
We get the house and you get a higher price for that kid you're crapping out.
Biz evi alacağız, sen de bebek için alınabilecek en fazla parayı alacaksın.
You're lucky I remember what a cute kid you were.
Ne kadar cici bir çocuk olduğunu hâlâ hatırladığım için şanslısın.
I've got a kid's league coming in here, you're gonna keep score.
Çocuklar ligi var bugün burada, sen skorları tutacaksın.
You know, Jamie, you're a smart kid, but you're not quite Beethoven.
Biliyorsun, Jamie. Sen akıllı bir çocuksun, Fakat tam olarak Beethoven değilsin.
You're a smart kid. What is it not cool to care?
Zeki bir çocuksun Nasıl bu kadar da umursamaz olabiliyorsun?
A kid with a tethered spinal cord. I thought tethered spinal cord. You're not gonna see it on there.
Gecenin bir yarısı oturup düşündüm gergin omurilik sendromu olabilir, ama orada gözükmeyecektir.
You're just a kid, Doc.
Sen sadece bir çocuksun, doktor.
Now, if you know what you're doing, a piece of plumbing or a kid's bicycle pump can be turned into a gun.
Eğer işini biliyorsan bir parça... borudan ya da bisiklet pompasından silah yapabilirsin.
You know what, kid... You're a real son of a bitch.
Biliyor musun, velet sen hakiki bir piç kurusuymuşsun.
And you're a kid Who can do things that other kids can't.
Ve sen de diğer çocukların yapamadıklarını yapan bir çocuksun.
I don't know which nun you're gonna put my kid with, but make sure she's had a tetanus shot.
Kızımı yanına vereceğiniz rahibe tetanos aşısı yaptırmış olsun.
Look, you may not get it because, um, well, you're a mother, and, um, you love your kid.
Bunu anlamayabilirsin çünkü annesin ve çocuğunu seviyorsun.
Bart, you're a good kid.
Bart, sen iyi bir çocuksun.
You're like a kid on a sugar high.
Şekere koşan çocuklar gibisin.
You're a rich kid, Addison, you grew up with money.
Sen zengin çocuğusun, Addison. Zengin büyüdün.
Listen, you're a smart kid.
Dinle, sen zeki bir çocuksun.
You're a neat kid.
-... ölmek istiyorumdur.
I know you're not supposed to care, but it's kind of cool to have a kid in your house who's the best at something. You know what I mean?
Biliyorum pek umurunda değil ama evinde bir şeylerde başarılı olan bir çocuğun olması çok güzel bir his.
'Cause you're a kid and kids always need money.
Çünkü sen bir çocuksun ve çocukların her zaman paraya ihtiyacı olur.
You know, when you're a kid and you like can relate to a grown-up,
Çocukken yetişkin biriyle bağlantı kurduğunda...
You're a good kid.
Sen iyi bir çocuksun.
I would like you to have a kid so we're living under the same restrictions.
Bir de çocuk yapmanızı istiyorum, böylece aynı şartlar altında yaşarız.
You're a big kid, right?
Sen, koca çocuk oldun değil mi?
Trust me, as a parent, you're only as happy as your least happy kid.
İnan bana, bir ebeveyn olunca, çocuğun mutluysa mutlu oluyorsun.
You're not a little kid anymore.
Artık ufak bir çocuk değilsin.
You're a kid.
Sen bir çocuksun.
Kid... You're a kid, right?
Evlat- - Çocuksun sen, değil mi?
He`s just a kid. And you`re a man.
O sadece bir çocuk. ve sen bir adamsın.
Lily, it's difficult sometimes to tell the truth, but I know you will because you're a good kid.
Lily, bazen doğruyu söylemek zordur, ama doğruyu söyleyeceğini biliyorum çünkü sen iyi bir çocuksun.
You're probably wondering, "Hey, who's this Alex kid and why is he fighting a guy dressed as a unicorn?"
Siz şuan muhtemelen "Bu Alex de kim ve neden tek boynuzlu at kostümü giymiş bir herifle dövüşüyor?" diyorsunuzdur.
Let me get this straight, first you hit a fucking kid, then you attack Deacon, and now you're telling me that your dead girlfriend called you?
Şunu anlayayım, önce bir çocuğa tokat attın, sonra Deacon'a saldırdın, şimdi de ölen sevgilinin aradığını mı söylüyorsun?
The world ain't as mysterious as you think it is when you're a kid.
Dünya küçükken düşündüğün kadar gizemli bir yer değil.
And you're a smart kid.
Ve sen zeki bir çocuksun.
The monsters you read about as a kid, they're real, and they're here.
Küçükken hikâyelerde okuduğun canavarlar gerçekler ve buradalar.
You know what? You're a smart kid.
Sen akıllı bir çocuksun.
Okay, no, you're not ready to do a kid.
Bir çocuk üzerinde yapmaya hazır değilsin galiba.
I'm surprised you're even having a kid, because as far back as I can recall, you never had any balls at all.
Gerçi çocuk sahibi olmana bile şaşıyorum. Çünkü hatırlayabildiğim kadarıyla sende taşak diye bir şey yoktu.
You're, like, 100 years old. You're gonna have a kid?
Neredeyse 100 yaşındasın ve çocuğun mu olacak?
You're a good kid, Charles.
Sen iyi bir adamsın Charles.
There's something to be said for all the cool stuff you get to do when you're a kid.
Çocukken yapmaya başladığın tüm güzel şeyler için söylenecek bir şeyler vardır.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]