English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / You're an orphan

You're an orphan translate Turkish

87 parallel translation
You know you're an orphan.
Öksüz olduğunu biliyor musun?
You're an orphan.
Sen yetimsin diye söyledim.
You're an orphan
Sen bir öksüzsün.
You're not an orphan.
Sen kimsesiz değilsin.
Lose your parents, you're an orphan.
Aileni kaybettiğinde yetim olursun.
Now you're talking! Man, without a gang, you're an orphan.
Çete olmadan, sen yetimsin.
So you're an orphan?
Demek yetimsin?
I see you're an orphan.
Demek sen de öksüzsün.
"because you're an orphan, Mr. Miller."
"çünkü öksüzsünüz, Bay Müller."
You're an orphan, Oskar!
Artık bir yetimsin, Oskar.
So you're an orphan.
Çocuk yaşta Wudang'a getirildim!
You're an orphan?
Yetim misin?
You're an orphan, right?
Yetimsin değil mi?
I'm leaving the city, but I wanted to show you something. I wanted to show you that you're not an orphan.
Sana öksüz olmadığını göstermek istedim.
I have proof that you're not an orphan.
Öksüz olmadığını kanıtlayabilirim.
You're an orphan.
Sen yetimsin.
I understand how you feel. You're an orphan.
Nasıl hissettiğini anlıyorum.
If you're a child and you lose your parents, then you're an orphan.
Eğer bir çocuk ailesini kaybederse, ona yetim diyorlar.
Are you telling me you're an orphan?
Kızları iyi tanır mısın?
You're an orphan.
Senin kimsen yok ki.
You may be an orphan... but you're still a child of God.
Bir yetim olabilirsin ama hala tanrının bir çocuğusun.
You're not an orphan.
Öksüz biri değilsin.
And this might sound like a weird question, but you're not an orphan, are you?
Bu soru tuhaf kaçabilir ama sen yetimdin, değil mi?
Not that you're an orphan.
Hayır hayır. Yetim kalman değil.
You're kind of an orphan too, huh?
Bir çeşit yetimsin sen de değil mi?
You're an orphan for God's sake.
Sen bir yetimsin tanrı aşkına!
You're an orphan!
Sen bir yetimsin!
You're an orphan from a basket in the middle of the desert.
Sen, çölün ortasında bulunmuş bir sepetin içinden çıkan yetimsin.
You're a little too old to be an orphan.
Yetim olmak için biraz fazla yaşlısın gibi.
No, if you don't have parents you're an orphan.
Hayır, eğer ailen yoksa sen bir yetimsindir.
I'm an orphan who needs surgery and you're paying for it'cause you're rich.
Ameliyata ihtiyacı olan bir öksüzüm.. .. ve sen de ameliyat parasını karşılıyorsun, çünkü zenginsin.
You're an orphan?
Öksüz müsünüz?
When your parents are gone, you're an orphan.
Anne ve baban ölünce öksüz olursun.
His mother was a redhead- - of course you're an orphan.
Annesinin kızıl saçları vardı... tabii ki sen evlatlıksın.
So you're an orphan?
Yani kimsesiz misin?
You're an orphan.
Sen yetimsin!
You're an orphan.
Yetim misin?
You're an orphan?
Sen yetim misin?
- You're really an orphan?
- Gerçekten yetim misin? - Evet.
- So you're not an orphan!
Öyleyse sen bir yetim değilsin.
You're really an orphan?
Sen gerçekten bir yetim misin?
But just because you're an orphan, doesn't mean that you have to dress like Oliver Twist.
Ama yetim olmanız sizin Oliver Twist gibi giyinmenizi gerektirmez.
They say you're an orphan?
Çingeneler bana yetim olduğunu söylediler.
You're also an orphan
Sen de bir yetimsin.
So you're an orphan...
Sen yetim çocuksun.
How can anyone be an orphan as long as you're there?
Sen olduğun sürece bir çocuk, nasıl öksüz kalabilir?
To be an orphan you're pretty happy.
Bir yetim olarak oldukça mutlu görünüyorsun.
- So, you're an orphan?
- Yetim misin?
You're not an orphan.
Sen öksüz değilsin.
You, I hear you're an orphan.
Senin bir yetim olduğunu duydum.
You were an orphan, and now you're the best writer ever.
Sen de yetimdin ama şimdi gelmiş geçmiş en iyi yazarsın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]