English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / You're going too far

You're going too far translate Turkish

105 parallel translation
You come in here out of the blue, and you're going too far with this.
Aniden odama dalıp haddini aşıyorsun.
Listen, you're going too far, it was bad enough on the links.
Şimdi dinle, en baştan başlamak için çok ileri gidiyorsun.
- Brandon, you're going too far.
- Brandon, çok ileri gidiyorsun.
Too far, Brett, you're going too far.
Çok fazla, Brett, çok ileri gidiyorsun.
You're going too far!
Bu kadarı da fazla ama!
Now you're going too far.
Artık çok ileri gidiyorsunuz.
Cultus Charley, we think you're going too far maybe.
Cultus Charley. Belki de biraz fazla ileri gittin.
It's fine to play the wild child, but you're going too far.
Çılgın bir çocuk için hoş bir oyun olabilir, ama sen hayli büyüksün.
You're going too far, Marcel.
- Bak Marcel, çok ileri gidiyorsun.
You're going too far.
Çok ileri gidiyorsun ama.
You're going too far.
Sizinkinden bahsedelim!
- You don't think you're going too far?
- Sizce de çok ileri gitmediniz mi?
- - You're going too far over.
- Biraz fazla gittin.
My friend, you're going a bit too far!
Dostum, bu kadarı da biraz fazla!
Laura, you're going too far.
Laura, fazla ileri gidiyorsun.
You're going too far.
Çok ileri gidiyorsunuz.
she told me you're going too far...
Onun söylediklerine göre çizgiyi çok aştın...
I think you're going a bit too far.
Çok farklı algıladığımızı düşünüyorum...
- You're going too far...
- Çok ileri gidiyorsunuz...
I know you're frightened that I'm going to go too far in the wrong direction.
Yanlış yönde çok ileri giderim diye korktuğunu biliyorum.
But you're going too far to make him feel good.
Ama sırf ona kendini iyi hissettirmek adına biraz ileri gitmiyor musun?
Red, you're going too far!
Red, çok ileri gidiyorsun!
You're going too far, abandoning a dead child in our paddy field.
Çeltik tarlama ölü bir bebek atmışsın. Bu hiç hoşuma gitmedi.
You're going too far... be careful...
İleri gidiyorsun... dikkatli ol...
You're going too far now, doctor.
Artık haddinizi aşıyorsunuz doktor.
- You're going too far.
- Çok ileri gidiyorsun.
You're going too far!
Yeterince yakın değilsin!
you're going too far!
çok abarttın!
You're going too far, Turtle Face.
Çok yukarılara çıkıyorsun, Tosbağa Surat.
No, you're going too far away from the edge.
Hayır, kenardan uzaklaşma!
You're going too far right now.
Esas şimdi ileri gidiyorsun.
Martin, you're going too far.
Martin, fazla ileri gidiyorsun.
You're really going too far.
Çok ileri gidiyorsun.
- But point check, you're going too far.
- bir gözden geçirelim çok uzağa gidiyorsun.
Listen you're going too far with this.
Bu kez çok ileri gittin.
Maybe you're going a bit too far.
Bu sefer de abarttın.
- Hey, you're going too far!
- Hey, haddini aşıyorsun!
You're going too far.
Çok ileri gidiyorsun.
! - You're going too far.
- Büyütüyorsun.
Jun-sang Kang, don't you think you're going too far?
Kang Jun-sang, biraz ileri gitmiyor musun?
Hayama, you're going too far.
Hayama, çok ileri gidiyorsun.
I hope you're not going too far out of your way.
Umarım yolunuzdan fazla uzaklaşmıyorsunuz.
You're really going too far now.
Sen artık gerçekten çok ileri gidiyorsun.
I don't spend my time spying on you, I have work, but you're going too far.
Vaktini senin peşinde gezerek harcayamam, işim gücüm var.
Jack. Don't you think you're going a bit too far?
Jack, fazla ileri gittiğini düşünüyor musun?
You're going too far.
İleri gidiyorsun.
You're going too far.
- Sen ileri gidiyorsun asıl.
Kil-soo, you're going too far.
Kil-soo, ileri gidiyorsun.
You're going too far now.
Şimdi çok ileri gittin.
- I think you're going too far.
- Bence fazla ileri gidiyorsun.
I know you're upset, but you're going too far.
Bozulduğunun farkındayım, ama sen de çok ileri gidiyorsun.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]