English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / You're gonna do this

You're gonna do this translate Turkish

1,154 parallel translation
That can ride the rap after the fact... cause this is what you're gonna do lieu of.
- Sizce neden bu mu? Bu suçlu olduğunu kanıtar mı?
You're the one who's gonna do best out of this.
Yaşamaya uğraşıyorum. Sende daha iyisini yapabilirsin.
So check this out. You're gonna do this, right?
Şuna bir bak Bunu yapacaksın, değil mi?
Then you're gonna do this.
Böyle yapacaksın.
Then you're gonna want to do this.
Sonra sen böyle yapacaksın.
But I'm gonna do this. And when you're thinking about doing this, I'm gonna do this.
Ama ben böyle yapacağım... ve sen bunu yapmayı düşünürken...
If we're gonna do this, you have to promise me... that everything I say stays in this room. You can't tell anyone.
Bu işi yapacaksak... duyduğun herşeyin bu odada kalacağına söz vermelisin.
You in the truck, listen up we're gonna do this nice and slow
Kamyonetteki dinle.
All we gonna do--take it easy, make this money, you're gonna watch your temper- -
Yapacağımız tek şey sakin olup, .. bu parayı kazanmak. Sen de kendine hakim olacaksın!
You're gonna do this course until you get it right,
Doğru yapıncaya kadar tekrarlayacaksın.
This is what you're gonna do : call your boss, tell him you need an on-site systems check at CTU headquarters.
Yapacağın iş şu : Patronunu ara, CTU karargahındaki sistemlere bakman gerektiğini söyle.
You're gonna do this for nothing, Jack.
Bunu karşılıksız yapacaksın Jack.
All the good you're gonna do in this world, gone forever?
Bu dünyada yapacağın tüm iyilikler, sonsuza kadar bitecek mi?
You're kidding me if you're telling me you're not gonna do this gig.
Bu konsere çıkmayacağını söyleme sakın.
You're gonna do this?
Bunu gerçekten yapacak mısın?
If you're gonna do this, then I'm gonna go do that, so..
Eğer sen bunu yapacaksan ben de şunu yapacağım. Bu yüzden..
But I think if you're gonna do this, we should open up the box a little.
Ama bu işi yapacaksan bence kutuyu biraz açman lazım.
Look, I'm gonna lay it on the line here. If you wanna keep gettin'this, you're gonna have to do something about that.
Seninle açık konuşacağım bundan mahrum kalmak istemiyorsan bir şey yapmalısın.
I cannot believe you're gonna make me do this the hard way.
Bunu zor yoldan halletmek için beni zorladığına inanamıyorum.
So you're really gonna go do this, huh?
Yani bunu yapacaksın, öyle mi?
Boys, I'll do what I can, but if you're gonna pull this off, you're gonna need a board member behind you.
Elimden geleni yapacağım ama kurulun bu kararı kabul etmesi için bir üyenin desteğine ihtiyacınız olacak.
You sure you're gonna do this?
Bundan emin misin?
Thing is, I've always been this girl from Silver Springs that everybody's said, "You're never gonna do anything, you'll never get out of here."
Konu şu, herkesin "Sen hiçbir şey olmayacaksın buradan hiç ayrılmayacaksın" dediği Silver Springs'de oturan bir kızdım.
Do you think we could talk about how we're gonna get out of this bog?
Bu beladan nasıl kurtulacağımızı konuşabilir miyiz?
Okay, you're gonna do this with Morgan Price.
Tamam, tezgahı Morgan Price için kuracağız.
I know Alex sent you but we're gonna do this my way.
Seni Alex'in gönderdiğini biliyorum ama bunu benim yöntemimle yapacağız.
So you're really gonna do this?
Gerçekten bunu yapmak istiyor musun?
But you do anything to embarrass this institution... you're gonna spend the rest of your days... teaching communication skills to the penguins down there.
Ama bu kurumu Utandıracak bir şey yaparsan... Ömrünün geri kalanını... Oradaki penguenlere İletişim becerileri öğretmekle geçirirsin.
So what? You're not gonna do anything about this?
Yani bunu böylece bırakacak mısınız?
But we do do charity. Can I assume this is a local fundraiser and you're not gonna be making too big a hoo-ha out of it?
Ama bir hayır işleriz.Bunun yerel bir fon olduğunu ve bununla büyük dikkat çekmeyeceğinizi farz edebilir miyim?
You're telling me all I have to do is find this key, then I'm gonna walk out of here with my wife and kids?
Tek yapmam gereken anahtarı bulmak diyorsun, ondan sonra buradan karım ve çocuklarımla gidebilecek miyim?
"You have to do this, this and this, if you're gonna get there".
"Eğer oraya gitmek istiyorsan bunu yapmak zorundasın"
You're gonna have to let me do this my way.
Kendi yolumla yapmam gerek.
- You're really gonna make me do this?
Bunu bana gerçekten yaptıracak mısın? Evet.
Okay, well, while you're figuring it out, let me plant this little thought in your head - you do or say anything to upset Jess and make it harder for me to keep him on the right path, I'm gonna put your head through a wall.
- Sen düşünedur. Ben de kafana bir şeyi iyice sokayım. Jess'i üzecek herhangi bir şey yaparsan kafanı duvara geçiririm.
- You're gonna do this to Luke, aren't you?
Luke'a da böyle yapacaksın, değil mi?
AND ALL THIS READING YOU'RE GONNA DO?
Ya okuyacağın onca şey?
It better be a lot, because if you don't come clean... you're never gonna work in this town again, do you understand me?
Çok olsa iyi olur çünkü eğer temize çıkmazsan... bu şehirde bir daha çalızamazsın, anladın mı beni?
Well, if this is the way you're gonna react, do you blame me?
NasıI tepki verdiğini görüyorsun. Beni suçlayabilir misin?
If we're gonna do this, it's just you and me.
Eğer bunu yapacaksak sadece ikimiz olmalıyız.
You're not gonna do this either.
Bunu da yapmazsın.
But if we're gonna do this, I'm gonna need you to order a minimum of three.
Yalnız bunu yapacaksan en aşağı 3 tane istemelisin.
This comes out, who do you think they're gonna hang first?
Bu ortaya çıkarsa, sence ilk asılan kim olur?
You got me into this, we're gonna do it my way.
Senin yöntemini denedik, şimdi sıra benimkinde.
If you're gonna do this, then just go home.
Böyle yapacaksan, evine git.
And we're gonna have to work at this every day, but I want to do that, because I want you.
Bununla her gün uğraşmamız gerekecek... ama bunu istiyorum, çünkü ben seni istiyorum.
Look, I don't know how to do this... but you're gonna need to come home now.
Bak, nasıl yapacağımı bilmiyorum. Hemen eve dönmelisin.
Which one do you like? Cos we're gonna stick to this.
Hangisini beğendin?
We're gonna do this every day. We'll show you.
Hayır, bunu her gün yapacağız.
You're gonna have to do most of this research.
Araştırmanın çoğunu sen yapmalısın.
We're all gonna, you know, be passed one of these days... and how are we gonna take this fantastic thing called film... and motion pictures and storytelling... unless we pass it on and teach people how to do it?
Hepimiz bir gün bu dünyadan göçeceğiz.. ve bu film dediğimiz fantastik şeyi nasıl aktaracağız.. ve hareketli resimleri ve hikaye anlatımını..

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]