English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / You're making a big mistake

You're making a big mistake translate Turkish

389 parallel translation
- Oh... And furthermore, you're making a big mistake.
- Ah ve bununla beraber, büyük bir hata daha yapıyorsun.
If honesty is what you want, I think you're making a big mistake.
- İstediğin dürüstlükse büyük bir hata yaptığını düşünüyorum.
Now, look, you're making a big mistake.
Olmadı, bak, sen büyük bir yanlış yapıyorsun.
You're making a big mistake, Mrs Greer.
Büyük bir hata yapıyorsunuz Bayan Greer.
You're making a big mistake, you people.
Büyük bir hata yapıyorsunuz, siz beyler.
Mister, if you're figuring to stay on in Sundown, you're making a big mistake.
Bayım, Sundown'da kalmayı içinizden geçirmekle büyük bir hata işliyorsunuz.
You're making a big mistake, buddy.
- Büyük bir hata yaptın birader.
You're making a big mistake, Officer.
Bizim yanımıza kadar geldi ve binmemizi istedi. Size söylüyorum, binmemizi söyledi.
I think you're making a big mistake, young lady.
Bence, büyük bir hata yapıyorsunuz küçük hanım.
You're making a big mistake trying to frame those three guys.
O üç adama iftira atmaya çalışarak büyük bir hata yapıyorsun.
You're making a big mistake.
Büyük bir hata yapıyorsunuz.
- You're making a big mistake.
- Sanırım büyük bir yanlış yapıyorsunuz.
You're making a big mistake.
Büyük hata yapıyorsunuz.
If this is a holdup, you're making a big mistake.
Eğer bu bir soygunsa büyük hata yapıyorsun.
You're making a big mistake.
Büyük bir hata yapıyorsun.
You're making a big mistake if you pass this guy up.
Bu adamı kaçırırsan büyük hata edersin.
I don't believe this cockeyed bull story about Mary Pistolcoloni for one minute, but if it's true you're making a very big mistake.
Senin şu Mary Pistolcoloni ile ilgili saçma hikayene bir dakikalığına bile olsa inanmadım. Ama eğer bu gerçekse çok büyük bir hata yapıyorsun.
But listen, you're making a big mistake... because today I'm here, but tomorrow who knows where I'll be?
Ama bak, büyük bir hata yapıyorsun... çünkü bugün buradayım, evet, ama yarın kimbilir nerede olacağım?
Yes, we know, Officer, and you're making a big mistake.
Evet, biliyoruz memur bey ve büyük bir hata yapıyorsunuz.
You're making a big mistake, officer.
Çok büyük bir hata yapıyorsunuz, memur bey.
Florence, you're making a big mistake.
Florence, büyük bir hata yapıyorsun.
I told him, "Arnold, you're making a big mistake going to Africa."
Ona dedim ki, "Arnold, Afrika'ya gitmekle büyük bir hata yapıyorsun."
- I think you're making a big mistake here.
- Büyük bir hata yapmak üzere olduğunu düşünüyorum.
You know we're making a big mistake.
Büyük bir hata yapıyoruz.
I think you're making a big mistake here.
Bence burada büyük bir hata yapıyorsunuz.
You're making a big mistake!
Büyük bir hata yapıyorsunuz!
You're making a big mistake by not telling me anything.
Bana hiçbirşey söylemeyerek büyük bir hata yapıyorsun.
You're somebody who's making a big mistake if you think you're going to get in without a pass.
Giriş izni olmadan içeri girebileceğinizi düşünüyorsanız çok yanılıyorsunuz.
You're making a real big mistake.
Gerçekten büyük bir hata yapıyorsunuz.
You're making a big mistake when you think you can waltz in here and do as you please!
Sen büyük bir hata yapıyorsun. Bizi kandırabileceğini düşünerek.
You're making a very big mistake.
Çok büyük bir hata yapıyorsunuz.
- You're making a big mistake - you'll pay for it.
Yaptığın büyük hata, bir gün görürsün gününü.
Oh you're making a big mistake babe.
Çok büyük bir hata yapıyorsun tatlım.
You're making a big mistake.
- Çok büyük bir hata yapıyorsun.
I tell you, you're making a big mistake.
Sana söylüyorum, büyük bir hata yapıyorsun.
- I need to see the plans then for this house,'cause you're making a very big fucking mistake.
Çok kötü bir hata yapıyorsunuz.
You're making a big mistake!
Çok büyük bir hata yapıyorsun!
Connie, you're making a big mistake.
Connie büyük bir hata yapıyorsun.
- You're making a big mistake.
- Büyük bir hata yapıyorsunuz.
- You're making a big mistake.
Bekleyin çocuklar, büyük bir hata yapıyorsunuz.
- Please, Eddie, don't throw me out! - You're making a big mistake! - Get out of here!
Büyük bir hata yapıyorsun.
You're making a big mistake.
Büyük bir hata işliyorsun.
- You're Making A Big Mistake.
Büyük bir hata yapıyorsun. - Yalan söylüyorsun!
You're making a big mistake! Let me go!
Çok büyük hata yapıyorsunuz!
You're making a big mistake marrying this man.
Bu adamla evlenerek büyük bir hata yapıyorsun!
Bert, you're making a big mistake.
Bert, büyük bir hata yapıyorsun.
You're making a big mistake.
Önceden de başı belaya girmiş.
Don't. You're making a big mistake.
Büyük bir hata yapıyorsunuz!
You're making a big mistake here.
Büyük bir hata yapıyorsun.
The thing is, now that we're back here, Fleischman, now that we're back amongst people that count, it, - You're making a big mistake.
- Büyük bir hata yapıyorsun.
Marge, you're making a big mistake.
Marge, büyük bir hata yapıyorsun.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]