English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / You're my family

You're my family translate Turkish

660 parallel translation
And Since You Never Married My Father, You're Not Part Of The Family.
Sen babamla evlenmediğin için aile üyesi değilsin.
Business is fine. I'm stuck, you're nuts, and I'm going back to Boston before I disgrace my family.
Ben çıkmazdayım, sen kafayı yedin ve ben ailemi rezil etmeden...
You're thinking of my uncle. I'm not the crazy one in the family.
Amcamdan bahsediyorsun.
Oh, Stanley... you've no idea how ridiculous you're being... when you suggest that my sister... or I or anyone else of our family could have perpetrated a swindle on anyone.
Ablamın veya ailemizden birinin, birilerini dolandırdığını ileri sürmekle, ne kadar gülünç duruma düştüğünün farkında bile değilsin. Haydi!
In other words, you're like, you seem like my family...
Demek istediğim, sen benim ailem gibisin.
You're hardly my idea of the faithful family retainer, but you've got to stay.
Sadık aile yardımcısı rolüne uyduğunu düşündüğümü söyleyemem, ama kalman gerek.
You're my family.
Sizler benim ailemsiniz.
You're only here due to my family's standing.
Bu terfileri benim ailemin sosyal itibarı ile edindin.
Corbett, you're a bastard... Stolen a ranch in Tucson and murdered my family.
Corbett, seni soysuz Tucson'da çiftliğimi ve ailemi öldürdün.
- Now, look, you're all in my family.
- Hepiniz benim ailemdensiniz.
- Without my family you're nothing.
- Ailem olmadan, sen bir hiçsin.
I do treat you as my family. But we're not.
Çünkü sizi ailem olarak görüyorum ama gerçekte öyle değil
You're my family!
Benim anamda sensin babam da sensin Çoban ağam.
It's my understanding, at least from the newspapers, that you're like one of the family.
Anladığım kadarıyla, en azından dergiler akrabası gibi olduğunuzu yazdıkları için size geldim.
As you see... we're a poor family and it really doesn't make sense for us to have a maid, but we need one because my wife is sick, so that's where you come in.
Gördüğün gibi... Biz fakir bir aileyiz ve bir hizmetçimiz olmasının bir anlamı yok, Ama karım hasta, bu yüzden birine ihtiyacımız var ve sen bu yüzden buradasın.
But they're after you, our kids, my family, every one of our friends.
Ama senin, çocuklarımızın, ailemin, dostlarımızın hepsinin peşindeler.
You're gonna stop spying on me and on my family.
Ben ve aileme yönelik casusluğu bırakacak mısınız?
You're like my own family.
Sanki Ailemden biriymişsin gibi.
You're killing my family!
Evliliğimi mahvediyorsun!
This is my family you're talking about.
Konuştuğun benim ailem.
And you're my family.
Siz benim ailemsiniz.
You're not my family, or anything.
Ailemden biri falan değilsin.
You're my whole family.
Bütün ailem sensin.
You're my whole family.
Benim ailem sensin.
You're my family.
Sizler ailemsiniz.
You say you're going to get leave. My family doesn't want you any longer.
İzine geleceğim diyorsun, ailem seni istemiyor.
I just want you to know, you're a welcome addition to my family.
Sadece aileme hoş geldin demek istiyorum.
You're my whole family now.
Benim tüm ailem sensin artık.
YOU'RE NOT MY FAMILY.
Sen benim ailem değilsin.
You're my family.
Siz benim ailemsiniz.
It's just that... I'm the breadwinner in this family, and you're my lady, and your place is at home.
Sadece... bu ailenin ekmek parasını ben kazanıyorum, sen benim hanımımsın ve yerin de evin.
Now you're my family, too.
Artık benim de ailemsiniz.
Lenny, you're the Dutch elm disease of my family tree.
Lenny, sen soy ağacımın karaağaç hastalığısın.
You're my family.
Benim ailem sizlersiniz.
You're welcome to stay as long as you're in town, just like Gerald but this is my home and my family.
Şehirde olduğunuz sürece burada kalabilirsiniz ama burası benim evim ve benim ailem.
- You're my family, Jessie.
- Ailem sensin, Jessie.
You're my only family.
Benim tek yakınımsınız.
I really like this family, but you're pushing my patience.
Bu aileden gerçekten hoşlanıyorum ama sabrımı zorlamaya başladın.
If you don't leave my family alone and you don't get out of here you're going to be hurting like you never dreamed.
Eğer ailemi... rahat bırakmaz ve buradan defolup gitmezsen... canını hayal bile edemeyeceğin kadar yakacağım.
And you're like my real family.
Sizler gerçek ailem gibisiniz.
- You're like my family, Tim.
- Ailemden biri gibisin Tim.
You're not that much different than my family.
Farkında mısın, benim ailemden pek de farklı şeyler söylemiyorsun.
- You're not my family! - You're supposed to be home with your husband.
Evinde, kocanın yanında olman gerekir!
- You're not my fuckin'family. - Look, I am your family.
- Sen lanet ailemden biri değilsin!
But I'm not a schmuck, Bob, and I'm not gonna let you breeze into town and take my family away from me just because you're crazy enough to be fun.
Saf değilim Bob. Ve ailemi almana izin vermeyeceğim, çünkü eğlenceli olmak için yeterince delisin.
I'm haunting a family in Texas. Oh, well, I'm glad you're keeping busy. I want to know why my money isn't bringing you happiness.
Texas'taki bir aileyi korkutuyorum oh, güzel, çok sevindim çok meşgulsündür sanırım dinle, paramın sana neden mutluluk getirmediğini bilmek istiyorum oh, Bea, böylesine zengin bir hayata alışkın değilim
You're my family.
Sen benim ailemsin.
I think what my father's saying is you're like a member of the family now.
Bence babam, artık senin bu ailenin bir üyesi gibi olduğunu söylüyor.
I know what you're up to, Mayor Terwigager and no one in my family's gonna stand for it.
Neyin peşinde olduğunu biliyorum Vali Terwigager ve ailemdeki kimse hakkını aramayacak.
You may not be my daughter, but, until I find Iliana you're the closest thing I have to family.
Kızım olmayabilirsin, fakat lliana'yı bulana kadar, aileme en yakın kişi sensin.
I hope you're as happy here as I was with my family.
Umarım benim ailemle olduğum gibi mutlu olursunuz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]