English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / You're my girlfriend

You're my girlfriend translate Turkish

274 parallel translation
- You're my girlfriend.
- Benim sevgilim sensin.
You're not my girlfriend.
Benim kız arkadaşım değilsin.
I bought you drinks, we had laughs, I showed you around but you're not my girlfriend.
Beraber birkaç içki içip eğlendik ve sana etrafı gezdirdim ama kız arkadaşım değilsin.
Now, you're not gonna believe this, but his lawyer is my girlfriend and he was on trial this morning, and I went to take his lawyer to lunch but he was found not guilty.
Pek inanmayacaksın ama bunun avukatı benim kız arkadaşım ve bu sabah davası vardı ve avukatını yemeğe götürecektim ama suçsuz bulundu.
You're my girlfriend, too.
Ve kız arkadaşımsın da.
You're my only girlfriend.
Sen benim tek kız arkadaşımsın.
You're supposed to be my girlfriend, aren't you?
Denesen ne olur? Ne de olsa sen benim sevgilimsin.
Marissa Cooper - daughter of James Julie Cooper what're you doing with my girlfriend?
Kız arkadaşımla ne işin var? Zengin çocukların nesini severim bilir misin? Hiçbir şeylerini.
Yeah, that's my girlfriend you're talking about.
Söz ettiğin kişi benim sevgilim.
Then you're having lunch with my girlfriend!
Şimdi de kızarkadaşımla yemeğe çıkıyorsun!
You're my girlfriend,
Sen benim kız arkadaşımsın.
- You're my girlfriend.
- Sen benim sevgilimsin.
I don't know, talk to her or something. Pretend you're still my girlfriend.
Onunla konuş, hâlâ kız arkadaşım olduğunu falan söyle.
You're my girlfriend.
Sen benim sevgilimsin.
You're gonna tell me what I should do to my girlfriend, or shouldn't do?
Kız arkadaşıma nasıl davranacağımı mı söylüyorsun?
I'm trying to resolve a problem with my girlfriend and you're interrupting.
Kız arkadaşımla olan sorunlarımı halletmeye çalışıyorken sen gelip yarıda kestin.
You're gonna be my new girlfriend.
Yeni kız arkadaşım olacaksın.
If it's all the same to you, I'll tell my girlfriend we're leaving.
Eğer fikriniz değiştiyse, Ben kız arkadaşıma ayrılacağımızı haber vereyim.
Yeah, so, you-you're trying to fuck my best friend's girlfriend
- Ne yaptığım seni hiç ilgilendirmez.
Yes, I did. Because you're my girlfriend and that's what girlfriends should get.
Çünkü sen benim kız arkadaşımsın ve kız arkadaşlar buna layıktır.
You're not my girlfriend anymore, so...
Artık kız arkadaşım olmadığına göre,...
I'm sick of everyone assuming you're my girlfriend.
Herkesin seni benim kız arkadaşım sanmasından bıktım.
You're my girlfriend too.
Hem de sevgilimsin.
You're my girlfriend.
Sen benim kız arkadaşımsın.
Because you're my girlfriend.
Çünkü sen benim kızarkadaşımsın.
Look, Hyde, all I know is you're talking to my girlfriend, and I don't like it.
Bak Hyde, bütün bunları kız arkadaşımla konuştuğunu biliyorum ve bundan hoşlanmıyorum.
You're telling me that I should have been sensitive to the possibility... that a Catholic priest had a crush on my secret girlfriend.
Senin söylediğin, katolik bir rahibin benim gizli sevgilime karşı... duygular beslemesi karşısında duyarlı davranmam gerektiği mi?
Someone asked me yesterday whether you're my girlfriend
Dün birisi bana senin benim kız arkadaşım olup olmadığını sordu.
You didn't see working side by sidewith a former girlfriend as a possible threat? you're referring to my relationshipwith Ms. McBeal, that relationship was over.
Eski kız arkadaşınızla birlikte çalışmayı, olası bir tehdit olarak görmediniz mi?
You're looking at my girlfriend's breasts!
Kız arkadaşımın göğüslerine bakıyorsun!
That's my girlfriend you're talking about.
Bahsettiğin kişi benim kız arkadaşım.
Kim, you're not my girlfriend or my mother.
Kim, sen benim arkadaşım veya annem değilsin.
You're my girlfriend, right?
Kız arkadaşımsın, değil mi?
It's bad enough you're going out with my girlfriend's Boss- - i don't want details.
Harika. - Kız arkadaşımın patronuyIa çıkman yeterince kötü, detayIarı verme.
I'm sick of hearing 20 times a day,'You're my girlfriend.'
Günde yirmi kez "Sen benim kız arkadaşımsın" demenden de bıktım.
You're not my girlfriend anymore. Okay?
Artık benim kız arkadaşım değilsin, tamam mı?
You're an attractive fellow, Andy, but... I'd rather bring my girlfriend.
Çekici birisin ama kızarkadaşımı getirmeyi tercih ederim.
It's mine. - Tell Jonas you're my girlfriend. - Why must I choose?
- Gidip Maddy'i alalım
You're the nicest girlfriend my dad had.
Babamın kız arkadaşları arasında en hoşu sensin.
Women think you're my girlfriend.
Kadınlar seni sevgilim sanıyor. Git.
I'll cancel everything'cause you're my girlfriend.
Her şeyi iptal edeceğim çünkü sen benim kız arkadaşımsın.
Well, in my case, "oh" just means, if you're being a good boy, why didn't you tell your girlfriend?
Gerçekten iyi bir çocuksan bunu neden kız arkadaşına söylemedin?
You're my best friend's girlfriend.
Sen en iyi dostumun kız arkadaşısın.
You're not going out with my girlfriend, all right?
Sevgilimle çıkamazsın, tamam mı?
That's different, dude. You're, like, my girlfriend.
Sen benim kız arkadaşımsın.
Yeah. What do you think you're doing kissing my girlfriend huh? Huh?
Kız arkadaşımı öperek ne yaptığını sanıyorsun?
I know you're a little fella, but I can't let you go around kissing'my girlfriend.
Küçük bir adamsın, ama kız arkadaşımı öptüğün için seni böylece bırakamam.
Look. All I'm sayin'is, if you're gonna be my girlfriend... you can't go runnin'around, shootin'off your big, fat, cheerleader mouth.
Bak, demeye çalıştığım, eğer kız arkadaşım olacaksan etrafta dolaşıp, şişko büyük amigo ağzını yayamazsın.
Because you're my girlfriend. If I'm raw, won't they laugh at you?
- Çünki benim kızarkadaşımsın ham olursam onlar, sana da gülmeyecek mi?
- You're talking about my girlfriend,
Ben, benim - - kız arkadaşımdan bahsediyorsun.
So I guess this means you're not my girlfriend anymore.
Yani, bu artık kız arkadaşım olmadığın anlamına mı geliyor?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]