You're not gonna die translate Turkish
352 parallel translation
You're not gonna let yourself die, are you?
Ölüme teslim olmayacaksın, öyle değil mi?
You're not gonna die.
Ölmeyeceksin.
Chances are you're gonna die, like it or not.
Öyle ya da böyle, ölme ihtimalin yüksek.
But you're not gonna die!
ama ölmeyeceksin!
You're not gonna die, are you?
Ölmeyeceksin değil mi?
You're not gonna get this space if it means I have to die on the floor!
Burada ölüp giderim de burasını vermem size!
We're not gonna let you die. I slept with your wife.
Ben karınla yattım.
You're not gonna die.
Ölmeyeceksiniz.
I am not going to let them execute you. You're not gonna die.
Seni idam etmelerine izin vermeyeceğim.
- You're not gonna die.
- Ölmeyeceksin.
You're not gonna fuckin'die.
Ölmeyeceksin.
You're not gonna fuckin'die, kid.
Ölmeyeceksin evlat.
Come on, Colonel, you're not gonna die today.
Hadi yarbay, bugün ölmeyeceksiniz.
You're not gonna die tomorrow.
Yarın ölmeyeceksin, Leo.
You're not gonna die, Mom.
Ölmeyeceksin, anne.
You're not gonna die cos I won't let you.
Ölmene izin vermeyeceğim.
You're not gonna die!
Ölmeyeceksin!
You're not gonna die, Iolaus.
Sen ölmeyeceksin, Iolaus. Ölemezsın.
You're not gonna die on me, Morg.
Ölmeyeceksin Morg.
But you're wrong, you're not gonna die.
Hayır, ölmeyeceksin ki.
Lying on that gurney, not knowing whether you're gonna live or die and seeing the face of this lovely, young resident hovering over you.
O sedyede uzanmak, yaşayıp yaşamayacağını bilmemek ve bu genç, güzel doktorun üstünde çalıştığını görmek.
You're not gonna die on my shift, you son of a bitch.
Benim vardiyamda ölmeyeceksin, seni orospu çocuğu.
- You're not gonna die.
- Ölmeyeceksin de.
We're not gonna let her die just so you can have one of your moods.
Sen o meşhur pozlarını atacaksın diye onun ölmesine izin veremeyiz.
You're not gonna die, Hamidou. You're gonna be all right.
Ölmeyeceksin, Amidou.
- You're not gonna die.
Ölmeyeceksin.
You mean you're not gonna die?
Yani ölmeyeceğim mi diyorsun?
You guys, you're not gonna leave me out on my own to die.
Çocuklar, beni bırakmıyorsunuz kendi başıma ölmem için.
You're not gonna die an old maid.
Evlenmeden titiz bir hizmetçi olarak ölmeyecekin.
You're not gonna die, are you?
Ölmeyeceksiniz değil mi?
You're not gonna die on me, are ya?
Parayı ödemeden önce ölmeyeceksin, değil mi?
You're not gonna die. You're not gonna die.
Ölmeyeceksin, ölmeyeceksin.
- You're not gonna die on me?
İyi, sağol.
First, you have to know - not fear - know that someday, you're gonna die.
Önce, ölümden korkmayı bırakıp, sadece bir gün öleceğini idrak etmen gerekiyor.
- You're not gonna die.
Ölmek isteyen benim. - Sen ölmeyeceksin.
You're not gonna die on the planet, Guy.
- Gezegende ölmeyeceksin, Guy.
- You're not gonna die.
— Sen ölmeyeceksin.
But if you know you're gonna die, why not tell the truth?
Eğer öleceğini biliyorsan, niye gerçeği söylemedin?
Mom, you're not gonna die.
Sen ölmeyeceksin, anne.
You're not just gonna let him die like that, are you?
Onun böylesine ölmesine izin vermeyeceksin değil mi?
We're not talking about how long you're gonna live. We're talking about how slow you're gonna die.
Ne kadar yaşayacağım değil, bize ne kazandıracağın önemli.
No..... you're not gonna die.
Hayır. Sen ölmeyeceksin.
You're not gonna die, Buddy.
Ölmeyeceksin Buddy.
Baby, you're not gonna die like this.
Bebeğim, böyle ölmeyeceksin.
You're not gonna die.
- Ölmeyeceksin. - Bırak, bitireyim.
You're not gonna die.
Sen ölmeyeceksin.
I mean, you are going to die, but you're not gonna die today.
Yani öleceksin, ama bugün ölmeyeceksin.
- You're not gonna die. I've got your hand.
Ölmeyeceksin.
Since we caught it early, there's a good chance that you're not gonna die.
Erken yakaladığımız için yaşama şansın yüksek.
The way you're driving, I'm not gonna die of natural causes anyway.
Nasıl olsa senin kullandığın arabada ecelimle ölmeyeceğim.
Karen, you're not gonna die.
Karen, sen ölmezsin.
you're not my type 58
you're not serious 282
you're not listening 211
you're not real 156
you're not mad at me 38
you're not 3927
you're not ready 114
you're not wrong 99
you're not stupid 85
you're not going anywhere 673
you're not serious 282
you're not listening 211
you're not real 156
you're not mad at me 38
you're not 3927
you're not ready 114
you're not wrong 99
you're not stupid 85
you're not going anywhere 673