You're not hearing me translate Turkish
184 parallel translation
And you're not hearing me.
Ama sen de beni dinlemiyorsun, kanka.
You're just not hearing me.
Beni dinlemiyorsunuz ki.
Clark, maybe you're not hearing me.
Clark, sanırım beni iyi duymadın.
You`re not hearing me.
Bakın, beni dinlemiyorsunuz.
Heather, you're not hearing me.
Heather, beni dinlemiyorsun.
You're not hearing me, Nick. Get...
Sen beni dinlemiyorsun sanırım Nick.
Ray, maybe you're not hearing me.
Ray beni duymuyorsun galiba!
You're not hearing me.
Beni dinlemiyorsun!
- You're not hearing me.
- Heralde beni duymuyorsun.
When you listen to me, when my singing moves you, you're not just hearing notes.
Beni dinlediğiniz zaman, şarkı söylediğim zaman, sadece notaları duymuyorsunuz.
You're not hearing me.
Beni dinlemiyorsun.
- You're not hearing me.
- Hayır. Beni dinlemiyorsun.
You're not hearing me.
Beni duymuyorsun herhâlde.
Okay, clearly, you're not hearing me.
Pekâlâ, belli ki beni anlamıyorsun.
Earl, you're not hearing me.
Earl, beni dinlemiyorsun.
- You're not hearing me.
Beni duymuyorsun.
- You're not hearing me, Frank!
- Beni dinlemiyorsun Frank!
- You're not hearing me.
- Siz beni duymuyorsunuz.
- You're not hearing me!
- Beni duymuyorsunuz!
- You're not hearing me- -
- Beni duymuyorsun.
YOU'RE NOT HEARING ME, CHERYL.
Beni dinlemiyorsun, Cheryl.
- Baby, you're not hearing me.
- Beni dinlemiyorsun canım.
You're not hearing me.
beni duymuyorsun.
No, see, you're not hearing me, man.
- Harika. Adamım hayır, siz beni dinlemiyorsunuz adamım.
You're not hearing me, girl.
Beni duymadın galiba, kızım.
- You're not hearing me.
- Beni duymuyor musun?
Okay? You're not hearing me!
Şimdi beni daha fazla sinirlendirme tamam mı?
l'm not- - l'm say- - You're not hearing me, man. I'm....
- Hayır.
Lizzie, you're not hearing me.
Lizzie, beni dinlemiyorsun.
You're not hearing me.
Beni duymuyorsun.
- You're not hearing me.
- Beni dinlemiyorsun.
You're not hearing me.
Beni duymuyor musun?
You're not hearing me too well under there.
Beni iyi duyamıyorsun.
- You're not hearing me.
- Dinlemiyorsun.
No, you're not hearing me!
Hayır anlamıyorsun.
You're not hearing me.
Beni duymuyorsun galiba!
No, no--you're not hearing me.
Hayır, anlamıyorsun.
I want my son. You're not hearing me.
Aslı sen beni dinlemiyorsun.
Okay, you're not hearing me.
- Tamam, beni dinlemiyorsun.
You're not hearing me... it's temporary.
Beni duymuyorsun... bu geçici.
- You're not hearing me.
- Beni dinlemiyorsun ki.
But you're not hearing me, father.
Ama beni duymuyorsunuz peder.
you're not hearing me, larkin.
Beni duymuyorsun Larkin.
No, you're not hearing me.
Hayır sen beni duymuyorsun.
You're not hearing me.
Duymuyor musun?
You're not hearing me, Sammy.
Beni dinlemiyor musun, Sammy?
You're not hearing me.
- Dinlemiyorsun.
You're not hearing me, Jack. I had nothing to do with this.
Beni dinlemiyorsun, Jack!
You're not hearing me!
Beni duymuyor musun?
I've been telling you for so long, but you're just not hearing me.
Uzun süredir de söylüyorum, ama sen beni duymuyorsun.
No, Maurice, you're not hearing me.
Hayır, Maurice. Beni dinlemiyorsun.
you're not my type 58
you're not serious 282
you're not listening 211
you're not real 156
you're not mad at me 38
you're not 3927
you're not wrong 99
you're not gonna die 103
you're not ready 114
you're not alone 369
you're not serious 282
you're not listening 211
you're not real 156
you're not mad at me 38
you're not 3927
you're not wrong 99
you're not gonna die 103
you're not ready 114
you're not alone 369