English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / You're on his side

You're on his side translate Turkish

98 parallel translation
Sure, you're on his side.
Sen kesinlikle onun tarafındasın.
You're on his side because he's a lodge brother, but I'm his wife, and he ran off and deserted me.
Sen onun yanındasın çünkü o senin loca kardeşin, fakat ben onun eşiyim, ve o kaçtı ve beni terk etti.
I know you're on his side.
Onun tarafını tuttuğunu biliyorum.
I think the Captain's lucky you're on his side.
Sanırım Kaptan, onun tarafında olduğun için çok şanslı.
- You're on his side if you're not on my side.
- Benden yana olmadığına göre?
- The kid is not a good idea, Barry. - You're on his side, aren't you?
- Ondan yanasın, değil mi?
- How come you're all on his side?
- Nasıl onun tarafını tutuyorsun?
You're on his side, aren't you?
Sen de onun tarafını tutuyorsun, değil mi?
Don't tell me you're on his side again.
Alfred, gene mi ondan yanasınız?
You're on his side.
Onun tarafını tutuyorsun.
Exactly. You're on his side, aren't you?
Zaten senin her zaman onun tarafını tuttuğunu biliyorum.
You're on His side?
Onun tarafında mısın?
What, all of a sudden you're back on his side?
Ne yani bir anda onun tarafında mı oldun?
- But now you're on his side?
- Peki. - Şimdi onun tarafını mı tutuyorsun?
This is incredible, you're on his side.
İşte bu harika! Onun tarafını tutuyorsunuz.
And now that I have a chance you're on his side.
Sizlere bir şansa daha verdim.
It shows him you're on his side.
Bu ona, onun tarafında olduğunu gösteriyor.
- Wait, so you're on his side?
- Bekle, Sen kendi tarafında bu yüzden?
In a tense standoff, you need to make the perp think you're on his side, even if you're about to put a bullet in his head.
Gergin bir durumda, empati kurmalısın onun tarafında olduğunu düşün, kafasına bir kurşun sıkmak üzere olsan bile.
Shit, so you're on his side now, right?
Kahretsin, şimdi de onun tarafına mı geçtin?
Damn it, you're on his side Go to him!
Kahretsin! Sen onun tarafındasın. Onun yanına git!
What, you're on his side now?
Ne, şimdi de onun tarafını mı tutuyorsun?
You're on his side.
Demek sen de onun tarafındasın.
You're on his side? Sides?
Onun tarafında mısın?
Oh, so you're on his side?
Demek onun tarafındasın?
Oh, you're on his side.
Demek onun tarafındasın.
I'm getting subtle clues that you're on his side. No, no, no.
Onun tarafında olduğunu görüyorum sanki.
No, that you're on his side.
Dürüst olmam mı?
He said that, but... he, uh, thinks you're an amazing therapist, and that his instincts were just right, and that you're on our side.
Fakat şimdi, bizim tarafımızda olmandan dolayı içdülerinin doğru çıktığını ve senin şaşırtıcı bir terapist olduğunu düşünüyor.
- What, and you're on his side?
- Ondan taraf mısın yani? - Hayır!
You're on his side now?
Onun tarafında mısın?
You're taking his side on this?
Onun tarafını mı tutuyorsun?
You went to see Whytekear. You're on his side.
Sen Whitaker'ı görmeye gittin, onun tarafındasın.
And if you get on his bad side, brother, you're done for.
Eğer onunla bir probleminiz varsa, hapı yuttunuz demektir, beyler.
You're on his side...
- Sen onun tarafındasın.
Lord Jesus, although our country turned Protestant for the sole reason that our fat, mean king could dump his faithful wife, we know you're on our side.
Efendimiz İsa, ülkemiz, şişman kralımız sadık eşinin külünü dökmesi gibi yegâne bir sebeple Protestan olmasına rağmen, yanımızda olduğunu biliyoruz.
Don't tell me you're on his side?
bana onun tarafını tuttuğunu söyleme.
- Oh, come on, Nai. What, you've been sleeping with him for a few weeks, and now you're on his side?
Addison, kendi kararlarını kendisi vermeye hakkı var.
I just have a feeling that no matter what I say you're gonna look at it on the sad sack side.
İçimde, ne söylersem söyleyeyim acemice değerlendireceğine dair bir his var.
He needs to know you're on his side.
Onun tarafında olduğunuzu bilmesi gerekiyor.
I'm on your side! No, you're on his side!
Hayır sen ondan yanasın!
No, you're on his side.
Hayır onun yanındasın.
Stick up for the cunt,'cause you're on his side, side of the "guy."
Onun tarafını tutuyorsun tabii. "Adamın" tarafını.
- Now you're on his side?
- Onun tarafını mı tutuyorsun?
You're going to put one of us on his side.
Onun tarafina bizden birini koyacaksin.
Why do I feel like you're already on his side?
Neden senin zaten onun tarafında olduğunu hissediyorum?
I can't believe you're on his side.
Onun tarafında olduğuna inanamıyorum.
In any kind of sabotage operation... the most important thing is keeping your enemy thinking you're on his side.
Tüm sabotaj harekatlarında en kilit nokta düşmanınıza onların tarafında olduğunuz düşüncesini aşılamaktır.
So you're on his side?
- Onu mu tutuyorsun yani?
- So you're on his side?
- Sen de mi onun tarafındasın?
I believe that you're on his side.
Senin onun tarafında olduğuna inanıyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]