English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / You'v

You'v translate Turkish

4,892 parallel translation
18 amino acids packed into an antimicrobial, flavonoid-filled, honey-based tonic that will rid you of your symptoms and also cure warts, elevate your mood, and enhance performance.
18 aminoasit bir antimikrobik, flavonoid'le dolu bal özlü bir sıvıda toplandı. Seni semptomlarından arındıracak, siğilleri iyileştirecek, moralini yükseltecek ve performansını artıracak.
How she simpered and strutted, oh, I wish you'd seen it, Lizzy, it was... it was a superb performance.
Nasıl yapmacık gülüyor ve kıvırta kıvırta yürüyordu, keşke sen de görseydin, Lizzy harikulâde bir performanstı.
You still like the yolk runny, don't you?
Hala sarısını cıvık seviyorsun, değil mi?
This plane is such a step up from the R.V. we used to work out of when you were stationed in Cusco.
Bu uçak, sen Cusco'da konuşlanmışken, eskiden çalıştığımız karavandan sonra iyi bir yükselme olmuş.
Why would I mind? You needed the hydration.
Sıvı almaya ihtiyacın var.
You made me need the hydration.
- Sıvı eksiğine sen yol açtın.
I know it's all happening a little fast, but you have no idea. How excited I was, how thrilled I was. To feel that spark between us.
Biliyorum her şey çok hızlı oluyor ama aramızdaki kıvılcımı hissettiğimde ne kadar etkilendiğimi, heycanlandığımı tahmin edemezsin.
Like, bend down... there you go.
Kıvırtıyormuş gibi, işte böyle.
We just need to shine a light of a different spectrum, the kind somebody like you might use to detect fluids.
Sadece farklı bir açıdan bakmamız gerekiyor. Sıvıları tespit edecek türde bir şeyler.
You and Bo need liquid argon to add to the barrels of your homemade merlot in order to avoid oxidation?
Sen ve Bo sıvı argonu oksitlenmesinler diye ev yapımı merlot varillerine mi ekleyeceksiniz?
- YOU WOULD KNOW. YOU WERE THERE WHEN FIRE WAS INVENTED.
Kıvılcımlar ortaya çıktığında sen de oradaydın.
I'm impressed you could even get more than one V.I.P. Pass.
Birden fazla V.I.P. bileti almandan etkilendim.
Mm-hmm. Well, I'm gonna get you a dose of I.V. Benadryl and a steroid.
Damardan bir doz Benadryl ve steroid vereceğim.
You should have seen it before the I.V. Benadryl kicked in.
Damardan Benadryl verdiğimde görecektin sen.
We made the most amazing grilled cheese sandwiches and ate them while we watched the films of Dr. Shepherd doing the spinal A.V.M.... which he did today... which is when you asked me to be there.
En güzel ızgara pişirilmiş peynirli sandviçleri yedik ve Dr. Shepherd'ın omurgasal arteriyovenöz malformasyon filmlerini sandviçleri yerken izledik. Ki onu bugün yaptı ki bugün orada olmamı istemiştin.
How much A.V.M. glue do you think we'll need?
Ne kadar A.V.M yapıştırıcısına ihtiyacımız olur?
Uh, I thought you were leaving, and Dr. Yang and I found a left ventricle A.V.M.
- Gideceğinizi düşündüm ve Dr. Yang'le bir sol karıncık A.V.M'i buldum.
You have pancreatic fluid leakage, so I was thinking, well, maybe something was aggravating the diaphragm, which referred to the shoulder, and bam!
Ama sizde pankreatik sıvı kaçağı var ve ben de diyaframı ağırlaştıracak bir şey olabileceğini, bunun da omza yöneleceğini düşündüm ve bam!
I mean, you should be resting and getting fluids and- - and cold compresses and greasy foods.
Dinlenmeli ve bol sıvı tüketmeli- - ve soğuk kompres yapmalı ve yağlı yiyecekler yemelisin.
Honey, how are you containing the liquid?
Tatlım, sıvıyı nasıl kontrol ediyorsun?
I'm so sorry to bother you with these trivial details, but it's a simple yes or no.
Seni böyle ıvır zıvır işlerle meşgul ettiğim için çok üzgünüm ama ya evet dersin, ya da hayır.
Well, you'll forgive me if I have trouble feeling sorry for you.
Zehir adama vız gelirdi. Sana üzülmekte sıkıntı yaşıyorum, üzgünüm.
Any sign of Lawton or the girl, you just buzz us.
Lawton ya da kızdan bir işaret görürsen hemen bize vızıldat yeter.
And as you walked over here, Charles awkwardly stuffed himself through your window and opened your safe.
Siz buraya gelirken de Charles garipçe pencerenizden sıvıştı ve kasanızı açtı.
A - And he even said you did so because you didn't want to have the blame shifted on to yourself.
V-ve hatta demiş ki istememişsiniz çünkü sorumluluk almaktan korkmuşsunuz.
Well, you know, just tying up a few odds and ends.
Halledilecek birkaç ıvır zıvır vardı işte.
- Spin it however you want.
- İstediğin gibi kıvır sen.
I was protecting you from the u.V. Rays.
Seni M.Ö. ışınlardan koruyordum.
Is that where you were sneaking off to this afternoon? To the voodoos for some half-assed fertility spell?
Bu öğlen de evden sıvışıp yarım yamalak bir doğurganlık büyüsü için voodo yapanlara mı gittin?
Uh, yeah, you know, just happier, brighter, chirpy.
Evet, bilirsin ya, biraz daha mutlu, neşeli, cıvıl cıvıl?
You want me to be chirpy?
Cıvıl cıvıl olmamı mı istiyorsun?
Whistle while you twerk!
Kıvırırken ıslık çal.
you sure you're not just sneaking off for more weird dead guy sex?
Daha fazla garip ölü adam seksi için sıvışmadığına emin misin?
Ha! All those gadgets and doodads and still you're not so tough.
Tüm o aletler ve ıvır zıvıra rağmen yine de o kadar güçlü değilsin.
You let the spark ball in the machine.
Kıvılcım topunun bilgisayara bulaşmasını sağladın.
Now, come out of there, like a good little spark, and I'll give you a couple of nine volt batteries to chew on.
Şimdi iyi bir kıvılcım ol ve çık oradan ben de sana yemen için dokuz voltluk bir batarya vereyim.
Well, the last time you made an unscheduled video-chat, there was a curly fry in your regular fries and you thought someone might be trying to slip you a mickey.
En son planlanmamış bir görüntülü konuşma yaptığımızda normal donmuş patateslerin arasında kıvırcık patates vardı ve birinin seni zehirlemeye çalıştığını düşünmüştün.
That I used Livie as a V.I.P. pass to hang out with a certain crowd, and you're right.
Livie'yi bazı insanlarla takılabilmek için.. VIP geçiş olarak gördüğümü... Ve haklısın.
It's the culture fluid you made a year ago.
Bir yıl önce yaptığın kültür sıvısı.
You need to get yourself tested and run an infectious panel, including rapid H.I.V. on him and whoever's blood was in his mouth.
Kendini ve ağzındaki kan herkime aitse HIV dahil her türlü hastalığa karşı test ettireceksin.
You probably don't have H.I.V.
Büyük ihtimalle HIV yoktur.
Patrick, I've always been wired a little differently, you know, which is great when it comes to inventing gadgets and... Not so great when it comes to dealing with people.
Patrick, ben her zaman birazcık yerinde duramayan biriydim, biliyor musun, bu harika bir durum eger konu ıvır zıvır icat etmekse ve... o kadar da iyi değil konu insanlarla uğraşmak olduğunda.
You have an I.V. to keep you hydrated.
Seni serin tutsun diye serum bağladık.
No, forget the stuffy business suit, and... ( Hangers clatter ) wear the new plum v-neck you bought, make it casual.
Bu boğucu iş kıyafetini unut ve... içinde rahat hissetirecek kıyafetler giyin.
And if you look into it, I promise you, you're gonna find that whatever's in her file is just a bunch of trumped up crap from 22 years ago.
Eğer içeriğine bakarsan, sana söz veriyorum, onun dosyasında her ne bulursan, 22 seneden önce kalma bir avuç uydurulmuş ıvır zıvır olduğunu göreceksin.
If you love someone, set'em free and all that crap.
Eğer birini seversen, onu ve tüm ıvır zıvırları serbest bırakırsın.
And how did you break into Massey's R.V.?
Massey'nin karavanına nasıl girdiniz peki?
And the state will arrange to release your father's R.V. to you.
Ve eyalet babanızın karavanının size verilmesini ayarlayacak.
What have you.
Ve benzeri ıvır zıvırlar.
- You got it, you got it. - Ooh, yeah! Debbie, next time we do a spa day, you should join us.
Müdür yardımcısıyla sevişmek için sıvıştığım lise günlerime geri döndüm sanki.
Yeah, no, I know you don't want to make the buzzer go off, right?
Evet, biliyorum, şu vızıldayan aletinin, elektriğinin kesilmesini istemiyorsun, değil mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]