English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / You've been chosen

You've been chosen translate Turkish

106 parallel translation
Do you know, Jane, that they've been chosen to go as teachers to Bugandi?
Onların Bugandi'ye öğretmen olarak gitmek için seçildiğini biliyor muydun Jane?
You've been chosen by the head man.
Kim seçti? Baş adam tarafından seçildin.
You're very fortunate to have been chosen for such a simple, delightful duty.
Böyle basit ve zevkli bir göreve seçildiğin için çok şanslısın.
You've been chosen to represent the young Greek god, Mars.
Redaksiyon şefim Grek Tanrısı... Apollo'yu temsil etmenizi istiyor.
You've been chosen to test the M-5, Jim.
- M-5'ı test edeceksin, Jim.
Do you think we've been singled out... chosen for some extraordinary moment in life... or are we all cursed with the mark of Cain?
Sizce de bunun için hayatımızın en önemli ânını beklememiz gerekmez miydi? Ya da hepimiz ismimizin anlamını yaşamalıydık.
You would've been happier if you'd chosen to join your mother in her world.
Annenin dünyasına katılmayı seçseydin daha mutlu olurdun.
Out of the many, you have been chosen... led down here by... Quilla June!
Onca kişi içinden sen seçildin ve Quilla June tarafından buraya getirildin!
It is an honor to guard her safety, and you've been chosen.
Onun güvenliğini sağlamak bir onur ve bu onura sen seçildin.
You've been chosen... because you're best suited to such a sensitive mission.
Böylesi hassas bir göreve en uygun kişi olduğun için seçildin.
You've been chosen for your neatness, courtesy toward others and your Southern grace.
Titizlik için seçilmişsin sen, diğerlerine karşı nezaket ve güney zerafeti.
You've been chosen.
Sen seçilmiş kişisin.
You've no doubt asked yourself, "Why has he been chosen for this task of running the Oglethorpe?"
Kuşkusuz kendinize sordunuz, "Neden Oglethorpe'u... "... yönetmek için bu adam seçildi? "
My name is Merrick, and you have been chosen, Buffy.
Adım Merrick, ve sen seçildin, Buffy.
You've been chosen to form an elite team to battle Rita.
Siz Rita ile savaşmak için seçilen özel bir ekipsiniz.
That is why you have been chosen to do in Mr. And Mrs. Knox.
Bu yüzden, Bay ve Bayan Knox'ı götürmek için sen seçildin.
You've been chosen, Sonya.
Sen de seçildin Sonya.
If you're sitting in row 3, seat 6, you've been chosen for...
3. sıra 6. koltukta oturuyorsanız eğer...
You've been chosen for a specific mission.
Çok özel bir görev için seçildin.
The Defiant has been assigned to escort convoy six and I've chosen you to be in command.
Defiant altıncı konvoya eşlik etmek için atandı ve ben seni komutan olarak seçtim.
We forgot about dinner... and you've been chosen to go buy some pizzas.
Akşam yemeğini unuttuk ve sen de birkaç pizza almaya gitmek için seçildin.
You've been chosen as the President of Norse Engineers Auto Co.
Los Angeles'taki oto şirketimizin müdürlüğüne seçildin.
You've been chosen because you represent the best we have..... in all fields of expertise.
Sizler seçildiniz, çünkü sizler alanlarınızda sahip..... olduğumuz en iyilersiniz.
You've all been chosen to be part of my elite moon unit. Which is divided into two divisions...
Hepiniz, ikiye ayrılmış olan, elit ay birimimin bir parçası olmak için seçildiniz...
You've already been chosen from a long list of potential contestants, Meaning you've already won,
Siz, uzun bir yarışmacı listesinden seçildiniz. Yani, zaten kazandınız.
You've been chosen.
Sen seçilmişsin...
Gladys realizes what i t means to have been chosen by a man with education and good taste, like you.
Gladys bir erkek tarafından seçilmenin ne demek olduğunu anlar eğitimli ve zevkli, senin gibi.
Congratulations, you've been chosen cripple companions of the month.
Tebrikler, kızlar. Sakatlar için ayın partneri seçildiniz.
And you have been chosen as the lead astronaut.
Ve sen baş astronot seçildin.
You've been chosen by me, you see.
Sen benim tarafımdan seçildin.
That's why you've been chosen.
İşte bu yüzden siz seçildiniz.
You've been chosen.
Sen seçildin.
You've been chosen.
Seçildin.
Khaled and you have been chosen.
Bu iş için sen ve Halid seçildi.
- You said I've been chosen.
-'Seçilmiş'olduğumu söylemiş.
Whether you believe it's god's gift or, no offense, father, just sheer luck... you have all been given a second chance on life, and I encourage you not to squander it or dwell on why you were chosen.
İster bir armağan olarak görün, peder bozulmasın ister şans deyin... hayatta ikinci bir şansınız oldu, ve benim diyeceğim nedenini umursamayın.
We know we've been chosen just as you were.
Seçilmiş olduğumuzu biliyoruz... -... aynı sizin gibi.
You've been chosen to lead these people by almighty God.
Yüce Tanrı tarafından, bu insanlara önderlik... etmek için seçildin.
Mitaka, you've been chosen.
Mitaka, sen seçildin.
Yes... to be chosen, and you have been chosen.
Ve sen de seçildin.
And you have been chosen.
Ve sen de seçildin.
You've been chosen.
Sen bir seçilmişsin.
- Because you've been chosen.
- Çünkü sen seçilmişsin.
- This is what you've been chosen for.
- Bu yüzden seçildin.
You've been chosen to be a pioneer... to go someplace no one's ever gone before... and come back.
Kimsenin daha evvel gitmediği bir yere gitmek ve tabii geri gelmek.
You've been chosen to be designated drivers.
Sarhoşları evlerine bırakmak için seçildiniz.
The promotion and reward must have been tempting, but you should have chosen your opponent more carefully.
Terfi ve ödül aklını çelmiş olabilir ama rakibini daha dikkatli seçmeliydin.
You believe you're chosen by God, but you've been tricked by an illusion.
Tanrı tarafından seçildiğini sanıyorsun ama bir illüzyon tarafından kandırıldın.
You've been chosen for the competition and you don't care!
Yarışmaya seçildin ama senin umurunda bile değil.
You've been chosen as...
Bizi seçtiğiniz için...
They're jealous because you've been chosen for the role of your lifetime.
Seni kıskanıyorlar çünkü hayatın boyunca oynayacağın bir görev için seçildin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]