English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / You've been there before

You've been there before translate Turkish

135 parallel translation
The answer you've been looking for is right there before you.
Aradığın cevap, tam karşında.
"You ain't the first guy to have a kid. There've been other fathers before."
"Çocuk sahibi olan ilk kişi sen değilsin daha önce baba olanlarda var." diyordu.
You've been there before.
Daha önce oraya gittin.
- You've been there before.
- Daha önce orada bulundun.
Is it because you've been there before?
Sebebi daha önce burada bulunduğunuz için.
Well, I want you to know that I've never been in there in my life before.
Şunu bilmeni isterim ki o bara daha önce hiç gitmedim.
- You've been there before?
- Sen, daha önce orada bulundun mu?
Father, I may never see you again, and before you go... there's something I've been meaning to tell you for a long time.
Onu oyundan atıyorlar.
You've been seen in the Majestic, some minutes before the crime. You can't deny that. What have you done there?
Cinayetten birkaç dakika önce Şatoda bulunduğunuzu inkar edemezsiniz.
You knowed damn well I've been shot there twice before.
Daha önce iki kez aynı yerden vurulduğumu gayet iyi biliyordun.
And in some new places you get the feeling you've been there before.
Ve bazı yerlerde orada daha önce bulunduğun hissine kapılıyorsun.
Have you ever walked into a strange room and it's like you've been there before?
Hiç yabancı bir odaya girip daha önce orada olduğunu hissettin mi?
Of course, you've been there before haven't you, Dr.BoyIe
Hoş, siz daha önce de orada kalmıştınız, değil mi Dr. Boyle?
You mean you've been there before?
Yani siz daha önce geldiniz mi?
You've been there before.
Sen orada bulunmuştun.
There've been thousands of Juliets before you, and there'll be thousands more.
Juliette'ler senden önce bin tane var oldu, senden sonra da bin tane var olacak.
Anyway, look, I've been down this road a few times myself, and take it from a pro, there is one thing you always have to do before you tell a guy you love him. What's that?
Neyse, o yoldan ben de birkaç kez geçtim ve bir profesyonel olarak söylüyorum bir erkeğe aşkını itiraf etmeden önce mutlaka yapman gereken tek şey vardır.
Look, before we get into this, there's something I've been meaning to ask you.
Bak, bunu yapmadan önce, sana sormam gereken bir şey var.
You may not know this. but I know it. I've been there before.
Siz bilmezsiniz ama ben biliyorum.
Ting En, you know, you've been there before.
Ting En, biliyorsun, daha öncede burdaydın.
Obviously you've been there before.
Görünüşe göre... - buraya daha önce de gelmişsin.
Is this like last week, when you went into Sick Bay, and you knew Lieutenant Hargrove had been there only he'd left hours before?
Geçen hafta mıydı, Revire gittiğinde, ve sen sadece saatler önce oradan ayrılmış olan, Binbaşı Hargrove'u bilmiştin?
You've been there together before.
Daha önce beraber gitmişsiniz, Sercan Otel.
We were flying there, and I'd never been before... and Linda had, so you would think... that she would give me the window seat... but she didn't.
Ben daha önce hiç binmemiştim ve Linda binmişti, bu yüzden pencere yanındaki koltuğu bana verdiğini düşünebilirsin ama vermedi.
Whereas before we went to prison they had not been nearly as scared and there were plenty of undercover arrangements that were made to write scripts under pseudonyms for a good deal less money than you were accustomed to being paid.
Oysa biz hapse girmeden önce bizim kadar korkmuyorlardı ve normalde kazandığımızın çok altında paralara takma adlarla senaryolar yazdırmak için bir sürü gizli tertip etrafta dolanmaktaydı.
Allow me to leave you sitting all alone on your pity pot, cos I've been there before.
Tüm gün kendine acıyarak orada oturmana göz yumacağım. Ben de bu durumu yaşadım.
Speaking as someone who's been there before I'm telling you, all you need is just a little bit of separation time to calm down, catch your breath and realize that you are in complete control of this situation.
Daha önce bu yoldan geçmiş biri olarak konuşuyorum dinle beni, tek ihtiyacın sakinleşmek için biraz zaman Nefesini tut ve durumun tamamen kontrolünde olduğunu anla.
You've never been there before.
Daha önce oraya hiç gitmedin ki.
You and Cyril have been up there before.
Sen ve Cyril daha önce oraya çıkmıştınız.
Dad, you and Mom have both been a big help... but there's something I need to understand... before I can talk.
Baba, sen ve annem bana çok yardımcı oldunuz. Herhangi biriyle konuşmadan önce anlamam gereken birtakım konular var.
Previously, a month before, I think, the Rolling Stones had been down there using that same studio, and they'd been dishing out money all over the place, you know, to keep everybody happy.
Gözlerine baktım ve ciddi olduğunu anladım. Daha önceden, galiba bir ay önce... Rolling Stones aynı stüdyoyu kullanmak için buraya gelmiş ve milleti mutlu etmek için, her yere para dağıtmışlar.
WELL THAT'S JUST WHERE WE'RE GOING. YOU'VE BEEN THERE BEFORE?
1952 doğumlu mu?
Bruce, you know you've been there for me a few times before.
Bruce, daha önce birkaç kez benim için orada edilmiştir biliyorum.
You've been there before.
Daha önce oradaydın.
We've only been there once before when he proposed to me the night before you guys went off to Desert Storm.
Beni oraya sadece,'Çöl Fırtınası'na gitmeden önceki gece, evlilik teklifi yapmak için götürmüştü.
And before you can say there's been a terrible mistake, he's snoring on your sofa, and the whole place smells of feet.
KoItuğunda uyur, doIap boş.. ..şişe doIudur ve her yer ayak kokar.
There's been a development, but before I tell you..... may I ask you, are you aware of anything that Gregory was planning to include in the Punch and Judy show at the fete, that might have motivated someone to silence him?
Bir gelişme var ama bunu söylemeden önce Gregory'nin şenlikte yapmayı planladığı Punch ve Judy şovla ilgili bilginiz var mıydı? Birisi onu susturmak amacıyla öldürmüş olabilir mi acaba diye düşünüyoruz.
If you've ever been in jai I before, there's nothin'better than gettin'out of jail and comin'home.
Eğer hapse girdiyseniz, hapisten çıkıp eve dönmek gibisi yok.
You've been there before?
Oraya gittin mi daha önce?
If you'd told me about this before, the money would've been there.
Bunu bana daha önce anlatsaydınız para burada olurdu. Ama gitti.
You've been there before.
Bunu daha önce de yaşadın.
You've been very lucky with boys before. They were just always sort of there.
Önceden erkekler konusunda çok şanslıydın., Ama onlar senin karşına çıktı.
Er... Ermintrude, before we freeze, there's something I've been t-trying to t-tell you...
Ermintrude, donmadan önce sana anlatmaya çalıştığım bir şey var
You've been scrutinizing exactly these types of deals so if there's something to find I expect you to get it before they do.
Bu tür anlaşmaları daha önce de incelemiştin bulunacak bir şey varsa onlardan önce bulursun umarım.
I've been hunting vampires since before you were born... and there was always one that I suspected, or hoped, existed.
Senin doğduğundan beri, ben vampir avlıyorum ve her zaman bir tanesini bekledim. Umdum..
Well, you've never been there before.
Daha önce tanıtıma hiç gitmedin ama sen.
You know I'm right. I've been there before.
Haklı olduğumu biliyorsun.
You've been there before?
Daha önceden orada bulundun mu?
When you go to a place you've never been before, it's like... all the people were imaginary till you got there. It's like until you saw them, they never existed, And you never existed to them.
Daha önce hiç gitmediğin bir yere gidince hayal ettiğin herkesin orada olacağını düşünürsün ancak gittiğinde orada hiç olmazlar ve sen de onlara göre hiç yokmuşsun gibi gelir.
So you've been there before?
Daha önce orada bulundunuz mu?
You've been there visiting your grandma before, right?
Büyükanneni ziyaret etmek için oraya daha önce de gitmiştin, değil mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]